Translate.vc / Français → Turc / Vauxhall
Vauxhall traduction Turc
37 traduction parallèle
Les 2 hommes ont été vus dans une auto grise, n ° DLH 436.
Tanıma uyan kişilerin Gri Vauxhall çaldıkları bildirildi. Plakası DLH436.
Mieux que le Vauxhall ou le Willis'.
Vauxhall veya Willi'den daha güzel.
Vauxhall Gardens, où les gens viennent " pour voir et être vus,
Vauxhall, insanların görmek ve görülmek için toplandığı bir yerdir.
Ont roulé sur la M2, 4281 Vauxhall Vivas, 2117 Vauxhall Vivas deluxe...
M2 otoyolunda 4281 adet Vauxhall Viva 2117 adet Vauxhall Viva delüks...
J'avais une propriété. - Le domaine Vauxhall.
Bu öylesine bir laftı ama seni getirmeye yetti.
Harry s'est fait tiré les oreilles à cause de moi?
Harry, Vauxhall Cross'den benden ötürü baskı alıyor...
Boissons gratuites pour tous au George, à Vauxhall Cross.
George, Vauxhall Cross'da içkiler şirketten.
Mais il vient au pique-nique à Vauxhall demain?
Ama yarın Vauxhall'daki pikniğe gelecek, değil mi?
Je souhaiterais queJos ne l'emmène pas à ce stupide pique-nique de Vauxhall.
Keşke Jos, onu o saçma Wauxhall pikniğine götürmese.
Elles ont été copiées sur celles d'une vieille Vauxhall à Devon.
Vauxhall, Devon'da oturan zavallı bir herifin plakasını kopyalamışlar.
{ \ pos ( 192,235 ) } QG du MI6, Vauxhall Cross
MI6 Genel Merkezi, Vauxhall Cross
D'accord. Une Opel rouge a été arrêtée près de Caernarfon.
Tamam, kırmızı bir Vauxhall Caernarfon dışında durdurulmuş.
Aux jardins de Vauxhall?
Nereye gidelim? Vauxhall Gardens, uyar mı?
Regarde Vauxhall, ils n'ont pas de problèmes avec les syndicats
Vauxhall'a bakın. Sendikalarla bir sorunları yok.
Karen est montée dans une Opel Cavalier bleue.
Karen'in mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindi.
Le 27 août 1997.
Karen mavi bir Vauxhall Cavalier'e bindi.
Elle est montée dans une Opel Cavalier bleue.
- Karen mavi bir... - Vauxhall Cavalier'e bindi.
27 ans, employé à Vauxhall Cross.
Vauxhall Cross'da 27. memur.
Heureusement, je ne suis pas resté oisif.
"Vauxhall Kemerleri" Neyse ki ben daha verimliydim.
Cahill est un ancien officier de l'IRA, mêlé aux attentats du Bishopsgate en 1993 et de Vauxhall Cross en 94.
Cahill eski IRA albaylarından. 1993'de Bishopsgate'de bombalı saldırı emrini vermiş. Yine 1994'te de Vauxhall Cross'da böyle bir şeye kalkışmıştı.
Au MI6, il faut compter dix ans avant d'aller sur le terrain.
MI6 da güzel yer ama on yıl öncesine kadar Vauxhall Cross'da bacak egzersizine bile izin verilirdi.
Tu auras un tas d'occasions de t'expliquer quand tu rentreras à Vauxhall Cross.
- İnan bana Londra'ya geri döndüğünde bol bol açıklama fırsatın olacak.
Je ressemble à cette merde de Vauxhall Viva qu'on avait dû abandonner à Aberystwyth.
Sesim gırtlak kanseri olmuş homolar gibi çıkıyor.
Avec moi, on rentrerait tous dans une Corsa.
Benimki ise Vauxhall Corsa gibi küçük bir arabaya anca sığar.
Il te faut quelqu'un de fiable, il te faut une Opel Astra et pas une Golf GTI tape-à-l'oeil.
Takma kafana. Sana güvenilir biri gerekli, Vauxhall Astra lazım sana, şık bir Golf GTI değil.
Cependant, les experts considèrent la vraie première comme étant la Britannique Vauxhall de 1910.
Lakin şunu bilin, bu işin uzmanı İngiliz 1910 model Vauxhall'dır.
Nous ferons juste une promenade du côté de Vauxhall.
Şunun şurasında Vauxhall'da kısa bir gezintiye çıkacağız.
Je n'ai pas de nouvelles de lui depuis Vauxhall, Dido.
Vauxhall'dan beri Bay James'den haber alamadım Dido.
C'est une Vauxhall Cavalier.
- Arabamız Vauxhall Cavalier marka.
Je vois pourquoi vous ne vouliez pas vous serrer dans la Vauxhall.
Neden bizim Vauxhall Cavalier'le gelmediğini şimdi anlayabiliyorum.
En vérité je n'ai eu qu'un baiser seulement d'un garçon en lui faisant du bouche à bouche qui avait deux fois mon age dans le Vauxhall nova sur un morceau de Scrubland derrière SPAR
Tek bir oğlanla öpüşmüş olmayı benim iki katım yaşında birine... bir Vauxhall Nove marka arabanın arka koltuğunda... marketin arkasındaki arsada... suni teneffüs etmeye tercih ederim.
- Le pub Vauxhall Griffin.
- "The Vauxhall Griffin."
Je me tapais Jimmy Redmayne dans une voiture.
Vauxhall Corsa'daydım, Jimmy Redmayne ile kırıştırıyordum.
Les poignées de porte viennent d'un modèle de Vauxhall Cavalier.
Bu modeldeki kapı kolları bir Vauxhall Cavalier'den alınmış.
Et voilà... Tate qui entre en jeu!
Tate, Vauxhall sonundan geliyor.
Et une Opel Astra.
Ve bir Vauxhall Astra.
La bombe a été placée dans la Vauxhall bleue de M. Neave.
Bomba aslında Bay Neave'inin mavi Vauxhall arabasının içine yerleştirilmişti.