English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Vine

Vine traduction Turc

157 traduction parallèle
C'est à la sortie d'Hollywood.
'Mavi Gardenya'. Vine sokağının yukarısında, Hollywood'un hemen yanı.
- Hollywood et Vine!
- Hollywood ve Vine!
Droit comme une flèche... à Hollywood.
Bak, ok gibi dümdüz! River Gulch Hollywood ve Vine!
C'est un vine... niveleur.
İnsanları aynı seviyeye getirir.
Hollywood et Vine.
- Buldum. HollywoodVine cad.
Qu'y a-t-il? C'est Monroe Stahr, ce fichu Jésus de Vine Street.
Monroe Stahr şu lanet Vine caddesi peygamberi.
Il est malheureux que Vine soit pas là, et parce que j'ai suggéré qu'il n'avait peut-être pas le droit de lui ordonner de le rejoindre.
Vi gelmediği için çok gergin. Ayrıca ben de ona henüz buraya gelmesini söylemeye hakkı olmadığını söyledim.
On déjeunera angle Hollywood et Vine.
Kahvaltıyı Hollywood'da yapacağız.
Prochain arrêt : angle Hollywood et Vine.
Gelecek durak, Hollywood.
Une boutique à l'angle de Sunset et Vine.
Sunset'de küçük bir mağazadan.
Ça bougeait tout à l'heure à Fort Vine.
Point İstihkamında faaliyet var.
Nous sommes deux types de Vine Street, pas deux héros de tes films.
Biz Vine Caddesi karakterleriyiz, filmlerinden iki kahraman değil.
# Between the metal doors at Vine Street #
# Vine Street'in metal kapıları arasında #
Qui d'entre vous est de Vine Hill?
Burada kaç tane Vine Hill'li var?
Mari bien-aimé Père aimant et citoyen de Vine Hill
Sevgili Koca Sevgi Dolu Baba ve Vine Hill'in yerlisi
Gonna l'eau aller tout le chemin jusqu'à Hollywood and Vine.
Deniz suyu sıcaklığı da Hollywood ve Vine'da gayet yüksek olacak.
MAN ON P.Procédé. :... sur le coin de Sunset and Vine.
... Sunset ve Vine'ın köşesinde.
Suspect à Hollywood. Intersection Sun et Vine.
Şüpheli Hollywood'da, Günbatımı ve şarap,
M. Walker, vous prétendez m'avoir vendu du crack le 3 mai, dans un appartement à l'angle de Spring et Vine.
Bay Walker, iddianız bana 3 Mayıs günü, başkentte, Spring ve Vine'da bulunan bir evde iki gram kokain sattığınız yönünde.
Ça bouchonne jusque dans la vallée.
Vine Caddesi'nde çok yoğun bir trafik var.
De vine qui j'ai eu, hier, dans ma salle de bains?
Nasılsınız? Bilin bakalım kim dün bir saat boyunca banyomdaydı.
Tu te retrouveras à l'autre bout de la rue Vine à picoler et à gueuler "22!" Tu piges?
K.çını Vine caddesininin dibinde.. birininkini yalarken bulursun. Anladın mı?
Hollywood et Vine?
Hollywood ve Vine'ın? köşesi mi?
Ça fait bien longtemps qu'il ne se passe plus rien entre Hollywood et Vine.
Hollywood ve Vine caddesinde epeydir bir şey olmuyor.
Abandonné à la naissance, j'étais seul à l'âge le plus tendre... luttant pour ma survie dans les rues de Beverly Hills... essayant de survivre sur le Boulevard des Rêves Perdus, me prostituant sur Hollywood et Vine.
Doğar doğmaz terkedilmiş, Küçücükten beri yalnız. Beverly Hills sokaklarında hayatta kalma mücadelesi vermiş. Broken Dreams Caddesinde kendi yolunu bulmaya çalıştı.
Au sud de Bell sur Vine Street.
- Nerede? - Vine'da, Bell'in güneyinde.
- Au croisement de Yucca et Vine.
- Yucca ve Vine dayım.
Il revenait d'une session d'enregistrement chez Columbia sur Vine.
Neyse, vine'daki columbia'da bir kayt seans bitmisti.
Il est sur Vine, direction sud.
Vine'dan güneye gidiyor.
Il m'appelle sur un téléphone public entre Taylor et Vine dans 5 mn.
Taylor ve Vine'ın köşesinde, telefon kulübesinin orada olmamı istiyor.
Soyez au coin nord de Taylor et Vine.
Taylor ve Vine'ın kuzeydoğu köşesinde ol.
Je m'appelle Marilyn Vine, je suis américaine.
Ben Marilyn Vine. Amerika'lıyım.
- Quelle garce, ces temps-ci. - Ces temps-ci?
Merhaba, burası Vine'ların evi.
- Pas plus que d'habitude. C'est Marilyn Vine. Je voulais prendre de vos nouvelles.
Merhaba... ben Marilyn Vine ve sadece vardın mı diye aradım.
Marilyn Vine.
- Marilyn Vine.
Belle journée, n'est-ce pas, Mme Vine?
Bu muhteşem bir gün değil mi Bayan Vine.
Je suis Andy Vine, le frère de Greg.
Merhaba. Ben Andy Vine. Greg'in kardeşi.
Marilyn. Marilyn Vine!
Marilyn, Marilyn Vine.
Avec un type comme Andy Vine, pense Noël.
Ve Andy Vine gibi bir adamla, Yılbaşını düşünmelisin.
Je ne compte plus m'offrir à aucun homme, pas même à Andy.
Ve artık hiçbir erkek için hediye olmaya niyetim yok, Andy Vine için bile.
M. Vine, excusez-moi d'oser me montrer, mais je voulais m'excuser pour... Je suis désolé.
Bay Vine, çıkıp gelme cesareti gösterdiğim için üzgünüm ama özür dilemek istedim çünkü... ben - üzgünüm.
Mme Vine!
Bayan Vine?
Mona. Marilyn Vine.
- Marilyn Vine.
Elles bossent en traînant sur Hollywood Bd, de Highland à Vine.
Kız, ıh, Hollywood Boulevard'da Highland ile Vine caddleri arasında çalışıyor.
il y a Hollywood and Vine et Hollywood and Western.
Hollywood ve Vine. - Hollywood ve Western.
C'est pas grave si les manches sont un peu longues, mais si tu as besoin de retouches... Amène-les chez Lester, sur Vine.
Kolları uzun olursa sorun değil ama gerçekten tadilat gerekirse onları Vine'daki Lester'a götür.
Tu peux aller partout a Hollywood, comme moi, d'Hollywood et Vine.
Önceki yerim olan Hollywood'u dolaşarak Hollywood ve Vine'dan gidebilirsin.
Tu peux aller a Pomona pour $ 3.50 de Hollywood et Vine a Pomona.
Hollywood ve Vine'dan Pomona'ya 3,5 $'a gidebilirsin.
DE SON VILLAGE EN BOSNIE-HERZEGO VINE JUSQU'A BELGRADE, POUR ALLER SE RECUEILLIR SUR LA TOMBE DU CHER CAMARADE TITO.
Dedinye'deki Yoldaş Tito'nun mezarına kadar saygılarını iletmek için yürümeye karar verdi.
- À l'angle de Vine et de Yucca.
- Vine and Yucca'da.
Ils vont vers chez Jessica.
- Jessica'nın vine doğru gidiyorlar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]