Translate.vc / Français → Turc / Vinyl
Vinyl traduction Turc
31 traduction parallèle
Derniers Vinyles.
Final Vinyl.
C'est le magasin où tu trouveras ce disque.
O plağı bulmak için gitmen gereken mağaza bu, Al Final Vinyl.
Elle me fait penser à vinyl. Chimiques!
Vinil, kimyasal maddeler gibi şeyler düşünmeme sebep oluyor.
Cuir et vinyl.
Türlü türlü sapıklar.
Fugazi, Sparta... sur vinyl.
Fugazi, Sparta... bir Vinil'de.
Stp. Je l'ai en vinyl coloré.
Lütfen, renkli kapaklısı var.
Un vinyl, non rayé à 99 centimes. *
Vinil, çiziği bile yok. Hem de 99 sent.
- Beaucoup de vinyl.
- Bir sürü plak.
J'suis un fan de vinyl.
Albüm avcısıyım.
J'ai une montre, un classique en vinyl, et une seconde édition de Conan Doyle.
Bir kol saati, antika bir pipo ve ikinci baskı bir Conan Doyle.
Le tracteur de jardin avec souffleuse à neige et protection en vinyl transparent.
110 model çim ve bahçe traktörü. Kar küreme özelliği, şeffaf vinil kapağı ve anahtarıyla.
Comme venir "emprunter un livre" ou "jeter un oeil sur un vinyle".
Sanki bir kitap ödünç almaya ya da Vinyl'den bir albüme bakmaya geliyormuş gibi.
On va manger chez Oscar et regarder les vinyles chez Amoeba.
Oscar's da biraz hamburger yiyeceğiz... and then check out some vinyl at amoeba.
Touche pas au vinyl, junior.
Plaklardan ellerini çek, çömez.
J'ai votre tout premier vinyl, et je... il est incroyable.
Bende Vinyl'den çıkan ilk şarkınız var. Çok başarılı bir şarkı.
Débarrasse-toi du vinyl. De nouveaux comptoirs peut-être.
Belki yeni tezgah olabilir.
J'ai tous les grands groupes de rock sur vinyl.
Yeah, Ben bütün en iyi rock gruplarınn plaklarına sahibim.
( imite le scratch d'un vinyl ) N-N-N-Non...
Ha-ha-ha-hayır!
J'allais mettre une édition limitée du vinyl de Brothers In Arms.
Tam da sınırlı üretim Brothers in Arms plağımı pikaba takıyordum.
Et Bernie les a imprimé sur du vinyl, et il a fait un très bon travail.
Çok uğraştırdı. Bernie de triko plastikle bastı ve gerçekten çok iyi bir iş çıkardı.
pendant que je suis dans la chambre d'ami, avec sa collection de vinyl...
Ve onlar bizim yatağımızda sevişirken ben yandaki misafir odasında adamın plak koleksiyonuyla birlikte kalıyorum.
Tu prends l'eau du vinyl d'Annie ouais.
- Annie'nin zeminine su damlatıyorsun. - Evet.
Comment se porte ta collection de vinyl en ce moment?
Sentetik kumaş koleksiyonun nasıl gidiyor bu aralar?
On dirait un vinyl rayé. Pas sûr que tu saches ce qu'est un vinyl
Bozuk plak gibi sürekli aynı şeyler.
C'est une grande unité de stockage pour les surplus de bâches en vinyl.
Üretim fazlası plastik kaplamaların depolandığı büyük ölçekli bir depo.
Vinyl.
Plak.
Oprah Spinfrey, Vinyl Ritchie, R2-LSD2,
Oprah Spinfrey, Vinyl Ritchie, R2-LSD2,
- Je suis allée en bas de la rue chez le disquaire.
- Nereden buldun onu? - Sokağın aşağısına.. .. Smart Vinyl'e gittim.
Est-ce que tu es ici pour le nouveau vinyl des One Direction?
One Direction'ın plağı için mi geldin?
- Le vinyl est moins cher que le cuir.
- Kumaş deriden daha ucuz.
Au magasin de disques.
The Vinyl Frontier'da.