Translate.vc / Français → Turc / Volvo
Volvo traduction Turc
328 traduction parallèle
Vous ne savez pas la différence entre une 404 et une Volvo.
Mustang diyor. - Plaka numarasını bile almaktan acizsiniz!
- J'enfourche ma petite Volvo...
- Volvo'ma atlayıp...
- Volvo. Bonne voiture.
- İyi arabadır.
Venez, avec votre Volvo et vous, dans votre Volkswagen.
Volvo arabadaki genç adam ve Volkswagen'deki diğeri.
Voici la clé du parking souterrain dans lequel la victime rentre chaque soir à 19 h 30 précises au volant d'une Volvo verte immatriculée 292 BX 74.
İşte garajın anahtarı... kurban her akşam tam 7.30'da garaja giderdi... 292 BX 74 plakalı, yeşil Volvo.
C'est une Volvo?
Şu Volvo mu?
la Volvo?
Volvo?
Oui. Le Pôle Nord, Eastland et Volvo.
Kuzey Kutbu, İstlanda ve Volvo.
Constantini avait les papiers d'une Volvo, non?
Constantini adlı herifin cüzdanında bir Volvo'nun evraklarının bulunduğunu hatırlıyor musunuz?
T'as vu le conducteur de la Volvo?
- Volvo'yu kullanan o ufak tefek kel herifi gördün mü?
Elle conduit sa Citroën et la Volvo de l'oncle Dirk.
Araba da sürüyor, hatta Dirk dayının Volvo'sunu bile.
Attends que leur Volvo tombe en panne, et que tu la répares gratis.
O aptal Volvo'ları bozulup sen onu bedava tamir edene kadar bekle.
Je partage une Volvo 144 avec mon beau-frère.
Kayınbiraderimle ortak kullandığım bir Volvo 144 Estate'im var.
On l'a retrouvé raide mort dans son garage.
Kendine ait Volvo bayiinde bir masanın üzerine yığılmış olarak bulmuşlar.
Une Volvo blanche.
Beyaz Volvo.
FMC129 E ou peut-être R. Une Volvo blanche.
FMC129E ya da R beyaz bir Volvo.
J'ai filtré les autres pour garder la Volvo, la petite Benz, et la BMW série 3.
Bilgimi Volvo, mini Benz ve BMW'nin 3 serisi ile sınırladım.
Ils emporteront aussi un superbe semi-remorque Volvo White, d'une valeur de 250000 $!
Ayrıca 250,000 dolarlık bu Volvo kamyonu kazanma fırsatları da var.
Le vainqueur partira avec la coupe, un camion Volvo d'une valeur de 250000 $, 100000 $ en liquide et le titre de champion du monde de bras de fer.
Bu akşamın galibi, Dünya Şampiyonluğu Kupası,... Volvo'dan 250,000 dolarlık bir kamyon,... 100,000 dolarlık nakit para ve de bilek güreşi dünya şampiyonu unvanını kazanacak.
Bordel, c'est encore pire que dans la Volvo de mon frangin.
Kahretsin bu abimin arabasından da kötüymüş.
Ça m'a donné envie d'échanger notre Volvo contre un des ces engins à quatre roues motrices aux grands pneus torsadés avec un moteur de 200 chevaux.
Volvo'yu şu dört çekişli, büyük tekerlekli ve 200 beygir gücündeki... bir arabayla değişmişim gibi hissettim kendimi.
La Volvo était une bonne voiture.
Demek istiyorum ki, Volvo hoş bir arabaydı.
Vous savez que vous pouvez acheter une Volvo pour 21000? Une Turbo?
21.000'e süper bir spor araba alabilirsin, biliyorsun değil mi?
C'est un appart, pas une Volvo!
Tatlim, bu bir apartman, Volvo degil.
Notez mon numéro minéralogique. Les Volvo grises, c'est courant.
Plaka numaramı yazın, sıradan bir gri Volvo.
Volvo.
Volvo mu?
J'ai demandé qu'après la réparation de ma Volvo 850 GLT on la gare sur mon parking privé.
Volvo 850 GLT'min tamir edilmesi ve özel park yerime teslim edilmesi emrini vermiştim.
Volvo...
Volvo... evet.
Un volvo...
Volvo...
" Il a fait une pub pour Volvo.
" Yeni Volvo reklamını görmedin mi?
La Volvo de 89 me convient bien.
'89 Volvo. Benim için araba o. İstediğim araba da.
C'est la Volvo?
Volvo'yu almadın mı?
"Le Consommateur" conseille Volvo!
Ben Tüketicinin Volvo dediğini sandım.
"Votre Volvo entre au musée."
Hadi tatlım. Volvo'yu tarihe gömebiliriz.
J'ai un courtier à Stockholm
Stockholm'de bir brokerım var benim adıma Volvo'nun % 5'ini satın alacak.
Désolé pour ta Volvo caca d'oie mais je ne voyagerai plus dans ce coffre.
Aptal Volvo'n için üzgünüm ama o kutuda gitmeyeceğiz.
A 12 h 24, leur Volvo 84 se dirige vers les collines.
12.33 84 model volvo'ları tepelere doğru gider.
J'ai laissé les fenêtres de Ia voiture ouverte. Tu veux bien y aller?
Volvo'nun camlarını kapatmayı unuttum.
Je conduis une Volvo.
Bir Volvo'm var, bej renkli.
Quand tout sera fini, tu rentreras chez toi et tu rendras Carla et le bébé dingues dans ta Volvo beige.
Bu iş bittiğinde, sen evine döneceksin, Sen Carla ve bebeğini bej Volvo'nla gezdirirken... ben de hapishanede veya ölü olacağım ki, aynı kapıya çıkar.
2 personnes dans une Volvo.
'Volvo'orada olacak, içinde iki herif.
Véhicule suspect : Volvo couleur champagne.
Şüpheli araç şampanya rengi volvo...
Malheureusement, ma Volvo est chez le garagiste.
Ama maalesef Volvo'm tamirde.
Un peintre tombé de 6 m sur une voiture.
- Boyacı 7 metreden Volvo'ya düşmüş.
- Une Mustang.
- Sen bir 404'le Volvo'yu ayıramazsın!
- Volvo?
- Volvo mu?
- Oui, Volvo.
- Evet, Volvo.
Carre-le dans ta Volvo!
- Sen o şiiri al da...
C'était une Volvo, c'était pas cette voiture-là.
Bu araba o değil, tamam mı?
Et il y avait un mort dedans.
O bir Volvo idi kesinlikle bu değildi ve içinde ölü bir insan vardı!
Ma Volvo!
Volvo'm!