Translate.vc / Français → Turc / Voss
Voss traduction Turc
226 traduction parallèle
D'où vient ce danseur, De Voss?
Yeni dansçıyı nereden buldun, De Voss?
J'ai enfin trouvé un partenaire qui sait danser!
Partnerim olarak gerçek bir dansçı buldum, öyle değil mi, Bay De Voss?
C'est parfait pour moi, M. de Voss, même sans limousine.
Limuzin almaya yetmez ama benim için harika.
Merci, M. de Voss.
Tanrım, teşekkürler, Bay De Voss.
Hé, De Voss!
Hey, De Voss.
Va le chercher, De Voss. Amène-le ici.
Haydi, De Voss, onu buraya getir.
Bonsoir, De Voss.
- İyi akşamlar, De Voss.
Je suis désolé, De Voss, mais informez M. Lorch que nous partons.
Üzgünüm, De Voss, ama Bay Lorch'a kalkıyor olduğumuzu bildirebilirsin.
Voss.
Voss.
Charles Voss.
Charles Voss.
Maintenant, Mme Voss.
Pekala, Bayan Voss.
- Eh bien Mme Voss...
- Pekala, Bayan Voss...
Vous êtes la femme de Charles Voss.
Siz Charles Voss'un eşisiniz.
Les 250.000 $ que Charles Voss a encaissés de la vente aux enchères.
Charles Voss'un açık arttırmadan kazandığı 250 bin doları.
Oh. Charles Voss a volé 250.000 $ au gouvernement des États-Unis.
Charles Voss, Amerikan Hükümetinden 250 bin dolar çaldı.
Voss devrez dire que vous avez vu Erik et qu'il va bien.
Herkese Erik'i gördüğünü ve onun iyi olduğunu söylemelisin.
DITES AU GÉNÉRAL BUSSE D'ACCÉLÉRER SANS SE PRÉOCCUPER DES PERTES.
Emir verin, General Voss, kayıpları düşünmeden ilerlemeye başlasın.
J'ai vu le Père John, militant de la réforme pénitentiaire.
Rahip, Peder John Voss. Savaşçı. Cezaevi reformunda büyük.
On voit que tu as appris avec Joe Voss, le meilleur cow-boy que j'ai connu.
Ve ihtiyar Joe Voss'tan ders aldığını söyleyebilirim. O benim tanıdığım en iyi kovboydu.
Une certaine Mme Voss.
Bayan Voss adında biri.
Veronika Voss!
Veronika Voss.
Bien entendu, nous allons rembourser Mme Voss.
Elbette Bayan Voss parasını geri alabilir.
Qu'est-ce que tu lui veux, à la Voss?
Bull Voss'tan ne istiyorsun?
Tu n'as pas l'adresse de Voss, par hasard?
Voss'un adresin bulamazsın, değil mi?
Je voulais juste savoir si Mme Voss habitait ici.
Sadece Bayan Voss adında birinin burada yaşayıp yaşamadığını öğrenmek istemiştim.
Mme Voss est une de mes patientes.
Bayan Voss hastalarımdan biridir.
Vous vouliez faire un reportage sur Mme Voss?
Hakkında bir yazı mı yazmak istiyorsunuz?
Mais, en matière d'argent, Mme Voss est, que je sache, très correcte.
Ama para meselelerinde bildiğim kadarıyla Bayan Voss çok dürüsttür.
Que M. Prätorius soit en conférence, ou qu'il fasse semblant, ça revient au même, non?
Bay Pratorius acaba gerçekten bir toplantıda mı yoksa bana toplantıda olduğunu mu söylememi istedi... Ne burada ne orada Bayan Voss.
Au stade où en est Mme Voss, je ne peux pas m'avancer.
Bayan Voss'un mevcut durumunda bir şey söylemek imkansız.
Votre intérêt pour Mme Voss est strictement professionnel... ou y a-t-il autre chose?
Bayan Voss'a olan ilginiz sırf mesleğinizle mi ilgili yoksa başka nedenler var mı?
Je ne comprends pas. Pourquoi croit-il que c'est une neurologue qui m'envoie, alors que ce damné vase est à cette damnée Voss.
Anlamadığım şey vazo o lanet olası Voss denen bayana aitken neden o doktordan geldiğimi düşündü?
Bonjour, Mme Voss.
Merhaba Miss Voss.
Au revoir, Mme Voss.
Hoşça kalın Bayan Voss.
"Au revoir, Mme Voss."
"Hoşça kalın Bayan Voss."
Veronika Voss à l'appareil.
Ben Veronika Voss.
Glycérine, cette fois.
Bu sefer gliserinle yapacağız Bayan Voss.
Je m'appelle Veronika Voss.
Benim adım Veronika Voss.
C'est vous, Veronika Voss?
Siz Veronika Voss'sunuz.
Vers minuit, arriva de la section politique l'Oberscharfuhrer Hustek... qui remit un pli à l'Oberscharfuhrer Voss.
Onları kampa bavullarıyla getirdiler. Ayrıca tıraş da olmamışlardı, saçları kesilmemişti. O zamana kadar gördüklerimden farklı bir durumdaydılar.
"Oui, oui, toujours Voss. " Que ferait-on sans Voss?
"SB"'nin "özel tedavi" olduğunu biliyorduk "gaz ile zehirlemek" demekti.
Voss y est allé pour vérifier en oubliant le pli sur sa table.
Yine aileler parçalanmamıştı,... yaşlı, genç herkes el sürülmeden kalmıştı.
Or, une telle information n'existait pas.
Kurmay Çavuş Voss'a bir not uzattı.
L'action bien sûr... devra partir d'eux,
"Voss olmasa ne yaparlar? Nasıl yapabiliriz?" Bu şekilde kendi kendine konuşuyordu.
Ceux-ci sont prêts, si les Tchèques avant le gazage attaquent les SS, à se joindre à eux.
İçeri girdiler, Voss : "Kaç parça kaldı?" diye sordu. "Parça" derken cesetleri kastediyordu.
Sans savoir que je suis Veronika Voss. Que je suis connue.
Birinin benimle, benim Veronika Voss ve ne kadar ünlü biri olduğumu bilmeden ilgilenmesi benim için büyük bir zevkti.
Une certaine Mme Voss.
Evet, Bayan Voss adında birini.
L'Oberscharfuhrer Voss était alors le chef des 4 crématoires.
Ne düşüneceğimi bilmiyordum, kimse bilmiyordu.
J'ai vu Voss ouvrir le pli et commencer à parler tout seul :
Fakat ana kayıt bürosunda tüm bu insanların "SB mit sechs monatiger Quarantane" notu düşülmüş özel kartları olduğu biliniyordu.
Pour la 1 ère fois, voici dans le camp des gens en relativement bonne condition physique qui ont gardé une sorte de moral, qui sont promis à la mort selon le processus classique d'exécution.
Kurmay Çavuş Voss o zaman dört krematoryumdan sorumluydu.
Et ils vont le savoir. On ne réussira pas à les abuser. Et c'est peut-être le moment d'agir!
Voss'un kâğıdı açtığını gördüm sonra kendi kendine, "Elbette, hep Voss," dedi.