Translate.vc / Français → Turc / Véridian
Véridian traduction Turc
59 traduction parallèle
Cap sur le système Véridian... en exponentielle.
Veridian sistemine doğru rotayı saptayın. Maksimum warp.
Deux, dans le système de Véridian.
- Veridian sisteminde iki tane var.
Le ruban va s'approcher de Véridian III mais pas d'assez près.
- Veridian 3 yeterince yakın değil.
Qu'adviendrait-il de cette trajectoire si Soran détruisait l'astre de Véridian?
Eğer Soran, Veridian yıldızını yok ederse, bu, bandın rotasını etkiler mi?
Véridian III est inhabitée.
Veridian 3'de hayat yok.
En revanche, des humanoïdes pré-industriels peuplent Véridian IV.
Fakat Veridian 4'de ilkel bir insan toplumu yaşıyor.
Cap sur le système de Véridian, pleine exponentielle.
Veridian sistemine doğru, maksimum warp.
Nous sommes en approche orbitale de Véridian III.
Veridian 3'ün yörüngesine girdik.
Nous détruirons toute sonde lancée sur Véridian.
Veridian yıldızı yönünde fırlatılacak her şeyi imha edeceğiz.
sur le pic de Véridian III avant que Soran ne détruise l'astre. Je dois l'en empêcher.
Veridian 3'deki dağın tepesine, Soran'ın yıldızı yok ettiği anın hemen öncesine.
Il faut que nous allions sur la planète Véridian III. Il faut empêcher un certain Soran de détruire une étoile.
Veridian 3'e geri dönmemiz ve Soran denen adamı bir yıldızı yok etmeden durdurmamız gerekiyor.
Je dois vous signaler que l'extinction de l'astre produirait une onde de choc comme celle d'Amargosa.
Veridian yıldızının yok olması, Amargosa'da oluşanın benzeri bir şok dalgası oluşturur.
Votre planète, c'est Véridian III?
Veridian 3'mü?
Veridian Dynamics est une des sociétés les plus dynamiques au monde.
Veridian Dynamics, dünyanın en başarılı şirketlerinden biridir.
Comme vous le savez, on a travaillé sur les nouveaux fours solaires de Veridian.
Hepinizin bildiği üzere, Veridian'ın yeni güneş enerjili fırını üzerinde çalışıyoruz.
Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics.
{ \ pos ( 192,220 ) } Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics
Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics
Je suis chez Veridian depuis 3 ans.
Veridian'daki üçüncü yılım.
Chez Veridian Dynamics, on adore les enfants.
Veridian Dynamics çocuklara şefkatle yaklaşır.
Chez Veridian Dynamics, on transforme les enfants d'aujourd'hui en travailleurs de demain.
Veridian Dynamics olarak bugünün çocuklarını yarının çalışanları olacak şekilde şekillendiriyoruz.
As-tu vu la garderie de jour?
Veridian Kreşi'ne göz attın mı?
Notre famille Veridian Dynamic travaille pour chaque membre de votre famille, même les morts.
Veridian Dynamic ailemiz, her aile bireyiniz için çalışıyor. ... hatta hayatta olmayanlar için bile.
Chez Veridian Dynamics, nous tenons à un lieu de travail multi-ethnique.
Veridian Dynamics'te, kendimizi farklı etnik grupların olduğu bir iş yeri yaratmaya adadık.
Je commence par vous présenter les excuses de Veridian pour cette situation inexcusable.
Ben devam edeyim. Bu bağışlanamaz durum için Veridian namına özür dileyerek başlayayım.
Allez, Veridian!
Yaşasın, Veridian!
À Veridian Dynamics, on peut même faire des radis si relevés qu'on ne peut pas les manger, mais on ne le fait pas, parce qu'on ne peut pas les manger.
Veridian Dynamics'te turpu insanların yiyemeyeceği kadar baharatlı bile yapabiliriz ama yapmıyoruz, çünkü o zaman yiyemezler.
Pour avoir bravement repoussé les frontières de la science, au nom de Veridian Dynamics, je te remercie, Phil, et te présente notre premier trophée du "Pionnier de l'année".
Bilimin sınırlarını cesurca zorladığı için Veridian Dynamics adına teşekkür ediyorum, Phil ve sana bizim ilk ve tek "Yılın Öncüsü" ödülümüzü takdim ediyorum.
Faire ça interromprait les opérations de Veridian dans le monde entier. Ça veut dire payer, ce que la société ne fait jamais à moins d'y être forcée par un État plus fort qu'elle, et il n'en reste plus que trois.
Ama sistemi tekrar başlatmak, Veridian'ın dünya genelindeki tüm işlemlerini durdurmak demek ve bu da mali külfet anlamına gelir ki şirketin bunu yapması için kendinden daha güçlü bir hükümet tarafından zorlanması lazım ve bu özellikte üç hükümet kaldı.
On ne peut écrire "individuel"
Veridian Dynamics Çünkü birey, yani "individual" kelimesini Veridian harfleri olmadan yazamazsınız.
sans "Veridian"... et un "U"... et un "L".
Bir de "u" ve "l".
Tous les gardes, à Veridian, y compris Ryan, ont un badge universel qui ouvre toutes les portes de l'immeuble.
Veridian'daki, Ryan dahil, güvenliklerin tamamında binadaki her kapıyı açabilecek derecede yetkilendirilmiş kimlik kartı bulunuyor.
Veridian Dynamics peut être vue comme une montre bien réglée.
Veridian Dynamics'in incelikle ayarlanmış bir saat olduğu söylenebilir.
Les tests montrent que le sujet, ou la "victime" comme j'appelle les gens "aidés" par Veridian, peut être très loin et entendre le message comme s'il lui était murmuré.
Saha testleri gösteriyor ki denek, ya da "kurban", ki ben onlara Veridian teknolojisi "destekli" diyorum, yüzlerce fersah ötede olup yine de mesajı duyabilir sanki sadece onların kulağına fısıldanmışçasına.
Chez Veridian Dynamics, des activités bâtissent cette confiance.
Veridian'da özel şeyleri inşa ederken bizleri bile birarada tutan bu güvendir.
- On a essayé le club d'échecs, le club de patchwork, mais ce sont plus des clubs de rencontres.
- Veridian satranç kulübünü denedik ve yorgancılık kulübünü, ama onlar sadece et pazarı.
Veridian Dynamics. Bien.
Veridian Dynamics.
Veridian Dynamics rend chacun de ses bâtiments 100 % vert.
Veridian Dynamics her bir binasını çevrecileştiriyor.
J'ai vu cette pub Veridian disant que nos bâtiments deviennent verts?
Veridian'ın binalarını çevrecileştirdiğini gösteren reklamı izledim dün gece.
Comment dire à Linda que le seul projet en lequel elle croit est un bobard?
Şimdi Linda'ya güvendiği tek Veridian projesinin koca bir yalan olduğunu nasıl söylerim?
Et puis, si elle réussit, je peux vendre notre toit comme prototype pour tous nos bâtiments.
Ayrıca eğer başarılı olursa bunu tüm Veridian binalarının prototipi olarak satabilirim.
Veridian sera "La Société de la super ampoule de Ted".
Övünmek gibi olmasın, ama benim ki dünyayı kurtaracak, ve Veridian ismini
Le fils de Stella Clifton!
Heyy Stella Clifton'un oğlu! Veridian'a hoşgeldin.
Bienvenue chez Veridian.
Senden çok büyük şeyler bekliyoruz.
Pour la convaincre de nous rejoindre, j'ai invité Stella Clifton à dîner.
Ben de Stella Clifton'u, Veridian'da çalışmasına ikna etmek için yemeğe götürdüm.
En rejoignant Veridian, vous auriez accès à des ressources inégalées, de nos calibreurs non gravitationnels d'hydro-percolation à nos directeurs qui ne connaissent qu'un nom d'engin cool, mais vous foutront la paix.
Eğer Veridian takımına katılırsanız, eşi benzeri görülmemiş bilimsel kaynaklara erişebileceksiniz. Yerçekimine dayanıklı hidro-perlasyon kalibratörleri mi dersiniz, sadece bir tane havalı şeyin ismini bilen yöneticiler mi dersiniz. Ama merak etmeyin işinize karışmayacağız.
Si tu disais au Dr. Clifton ce que tu aimes chez Veridian?
Neden Dr. Clifton'a Veridian'da çalışmanın sana göre güzel olan yönlerini söylemiyorsun?
Bizarrement, Veridian leur semble inefficace et négligente, question domination mondiale.
Çünkü Veridian'ı gözlerinde çok büyütüyorlar...
Rose et la fille de Chet vont à la garderie de Veridian. Elles sont unies comme les escalopes d'une paupiette.
Chet'in kızı ve Rose Veridian'ın kursundan arkadaşlar... çok iyi anlaşmışlar ve arkadaş olmuşlar.
Comme Ted m'a vendue à Chet, j'ai raté le meilleur projet de Veridian depuis la pilule qui fait consommer.
Ted dün beni sattı ve bu yüzden Veridian'ın... en heyecan verici projesine dahil olma fırsatını kaçırdım.