Translate.vc / Français → Turc / Waldorf
Waldorf traduction Turc
457 traduction parallèle
Vous venez au Ritz, je vous montre à des gens et vous repartez.
Tek yapman gereken, benimle beraber Waldorf Ritz Oteli'ne gelip... bir kaç insana görünmen.
Pourquoi voulez-vous me montrer à des gens au Ritz?
Peki beni Waldorf Ritz'deki insanlara... göstermek isteyişinizin sebebini sorabilir miyim?
Nous nous sommes vus hier soir au Ritz.
Dün gece Waldorf Ritz'de tanışmıştık.
La petite maison, près du Waldorf...
Uzun yıllar öncesini düşün.
Tu as encore fait irruption au Waldorf?
Kalenin ön duvarından tırmanmaya başladı - Henry.
635 Waldorf Place.
635 Waldorf Place.
L'hôtel Waldorf.
320 Sycamore mu? Orası kimin evi?
On arrive au Waldorf Astoria, l'hôtel de l'élite.
Waldorf Astoria'ya gidiyoruz. Oraya gittiğimizde dikkatli olmalısın. Orası sadece elitler içindir.
Confortable mais au décor froid.
Şimdi de Waldorf'tayız. Şu büyük minderlere ve altın kaplama mobilyalara bak.
Au Waldorf Astoria, Frankie en train de chanter.
Waldorf-Astoria'da Franky'le şarkı söylerken.
Chauffeur, au Waldorf. C'est occupé.
Beni Waldorf'a götürür müsünüz şoför bey?
Le Waldorf?
Waldorf?
On en reparlera en arrivant au Waldorf!
Kim istemez ki? Waldorf Astoria'ya varana kadar beklemeliyiz derim.
J'ai passé la matinée en réunion, puis j'ai dû courir au Waldorf prendre un verre avec Mme Dufresne qui rentre juste de Paris avec ses rapports secrets.
Bütün sabah satış toplantısındaydım, sonra Paris'ten moda tüyoları getiren Madam Dufresne'le bir şeyler içmek için Waldorf'a gittim.
J'ai quitté le Waldorf pour venir ici.
Waldorf'daki işimi bırakıp geldim.
Annie, appelez le Waldorf et dites à vous savez qui... que je ne pourrai pas le rencontrer pour dîner.
Annie, Waldorf'u ara kim olduğunu biliyorsun, kokteyl ve akşam yemeğine gelemeyeceğimi söyle.
Waldorf, pas besoin de gaffer.
Belki kimsenin hatası değil, Waldorf.
Le lieutenant Waldorf est un peu vert pour mener une charge à la baïïonnette.
Pekala... Teğmen Waldorf, süngü savaşını kontrol edemeyecek kadar nazik biridir.
Trouvez le lieutenant Waldorf.
Teğmen Waldorf'u bulmanı istiyorum.
En 1937, il y a eu l'affaire Wilson contre le Waldorf Astoria.
- 1937'de Wilsorun Waldorf Astoria'ya karşı bir davası vardı.
- Est-ce un hospice ou le Waldorf Astoria?
Orası bakımevi mi, yoksa Waldorf-Astoria Oteli mi!
- Ce soir, il y en a un au Waldorf.
- Bu akşam böyle bir davet var.
1 9h05, arrivée aéroport Kennedy, 1 9h45, arrivée suite somptueuse au célèbre hôtel WaIdorf-Astoria. Tu veux Ia suite?
7.05, Kennedy Havaalanı'na varış, 7.45, lüks otel odamız için dünyaca ünlü Waldorf-Astoria Hotel'e giriş.
On sera au WaIdorf-Astoria. Si je n'ai pas mes bagages demain, vos avocats entendront parler de moi.
Waldorf-Astoria'da olacağız, Bavullar sabaha kadar ortaya çıkmazsa, avukatlarınız benim avukatlarımla görüşür!
- Le WaIdorf-Astoria est-il loin?
- Waldorf-Astoria ne kadar uzakta?
On vient de nous voler devant Ie WaIdorf-Astoria.
Hemen Waldorf-Astoria'nın biraz ötesinde soyulduk.
On va à l'hôtel WaIdorf en voiture, et on nous donnera une chambre, un bain chaud, un vrai repas. C'est fini, je ne veux plus faire Ie clown.
Bir arabaya atlayıp Waldorf'a gidiyoruz, bize bir oda veriyorlar, ayrıca sıcak banyo ve güzel bir yemek, çünkü artık burama kadar geldi.
Ma femme ne peut plus marcher et nous devons aller au WaIdorf-Astoria.
Karım yürüyemiyor, ve Waldorf-Astoria'ya gitmemiz gerekiyor.
Une salade Waldorf.
Waldorf salatası nasıl?
J'aimerais une salade Waldorf.
Waldorf salatası yapabiliyor musunuz?
Salade Waldorf.
Waldorf salatası.
Je crois que nous n'avons plus de Waldorfs.
Sanırım hiç Waldorf'umuz kalmadı.
Votre chef saura sûrement me préparer une salade Waldorf.
Eminim şefiniz Waldorf salatasının nasıl yapılacağını biliyordur.
Allez lui demander s'il peut me préparer une salade Waldorf.
Git sor! Waldorf salatası yapmayı biliyor mu, öğren.
Je veux une salade Waldorf.
Waldorf salatası istiyorum!
Une salade Waldorf.
Bir Waldorf salatası.
Si on ne peut pas faire la Waldorf?
Peki Waldorf salatası yapamazsak?
C'est quoi un Waldorf?
Waldorf ne demek ki?
L'hôtel Waldorf, à New York.
New York'taki Waldorf Otel.
A propos de votre salade Waldorf...
Waldorf salatanıza gelince...
Une salade verte, et une salade Waldorf.
Bir yeşil salata... bir de Waldorf salatası.
Pas capable de faire une Waldorf.
Neden Waldorf salatası yapamıyorsun?
Salade Waldorf? Ouais.
- Waldorf salatası mı?
Je veux les ingrédients dés demain, ou je vous casse le postérieur.
- Evet. Yarın Waldorf salatası için malzeme alacaksın... yoksa poponu kırarım!
M. Hamilton a sa salade Waldorf.
Bay Hamilton'ın Waldorf salatası var.
Voilà la salade Waldorf.
İşte Waldorf salatası.
- J'ai ma salade Waldorf.
- Waldorf salatama kavuştum.
... y avait deux salades Waldorf, et il avait les ingrédients, mais après la première, il n'en avait plus assez pour la seconde.
iki Waldorf siparişi var... aslında, birini bitirene kadar... malzemeleri varmış... sonra fark etmiş ki, ikincisi için yeterince malzeme yok.
On voulait un homme oublié, je vous ai demandé de venir au Ritz, mais j'ai oublié ce qui s'est passé ensuite.
Evsiz bir adama ihtiyacımız vardı. Sana, benimle beraber... Waldorf Ritz Otel'ine gelmeni söylemiştim.
La soirée chez Harrison.
Eski Waldorf'tan dönünce köşedeki küçük kumtaşından ev?
Laissons les contes de fées.
Bir kez daha Waldorf'a zorla girmedin, değil mi?