English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Wellesley

Wellesley traduction Turc

103 traduction parallèle
Je me présente, Lady Barbara Wellesley.
Adım Wellesley, Leydi Barbara Wellesley.
Wellesley?
Wellesley mi?
Lady Wellesley s'installera dans ma cabine.
Bay Longley, Leydi Wellesley benim kamarama yerleşecek.
Les blessés sont en progrès, grâce aux soins de Lady B. Wellesley.
İyi bir maneviyat içerisindeyiz Leydi Wellesley'in tükenmeyen çabaları sayesinde.
Lady Barbara Wellesley est bien à bord?
Leydi Barbara Wellesley gemide değil mi?
- Wellesley. Le même dortoir.
- Wellesley, aynı yatakhanedeydik.
- Non. 3e cycle de géologie à Wellesley.
Wellesey'de ileri jeoloji.
"A. Wellesley, Duc de Wellington."
"Arthur Wellesley, Wellington Dükü."
Les gens l'appelaient "la Sorcière de Wellesley".
- Wellesley'in cadısı diye tanınıyor.
Il y a 8 ans, nous quittions le château de l'École de Wellesley... Mais, dans nos cœurs, l'avons-nous jamais quitté?
Wellesley'e veda edeli sekiz yıl olduğuna inanmak güç ama tabi aslında gerçekten veda etmedik.
J'ai étudié à Wellesley.
Ben de Wellesley'deydim.
- Wellesley.
- Wellesley.
Bob Barrenger, Claire Wellesley, le réalisateur...
Bob Barrenger, Claire Wellesley, yönetmen- -
Les bagages de Mlle Wellesley.
Bayan Wellesley'in çantaları lütfen. Claire?
Oui, c'est Claire Wellesley.
Evet, bu Claire Wellesley.
Bon Dieu, elles ont fait la fac ensemble!
Tanrı aşkına, Wellesley'ye birlikte gitmişlerdi.
Samantha Burke, étudiante en langues romanes, souffre d'une triple facture à la mâchoire.
Wellesley'de Latin dili ve edebiyatı öğrencisi Samantha Burke'un çenesi üç yerinden kırıldı.
Wellsley, Massachusetts.
Wellesley, Massachusetts.
- A Wellsley?
- Wellesley'e mi?
En fait, je voulais entrer à Wellesley. Mais, selon ma mère, autant admettre que je suis lesbienne.
Aslında Wellesley'yi istiyordum ama annem : "Yok artık, bir de postal alıp, lezbiyen ol" dedi.
Elle rêvait d'enseigner à l'université de Wellesley.
Hayatı boyunca hep Wellesley Koleji'nde ders vermek istedi.
Katherine ne venait pas à Wellesley pour s'y intégrer... mais parce qu'elle voulait faire bouger les choses.
Fakat Katherine Watson'un Wellesley'e geliş amacı uyum sağlamak değildi. Bir şeyleri değiştirmek istediği için Wellesley'e gelmişti.
" Nous apprenons qu'Amanda Armstrong... notre infirmière scolaire... distribue des contraceptifs aux filles de Wellesley.
Okul hemşiremiz Amanda Armstrong'un Wellesley kızlarına doğum k ontrol yöntemleri dağıttığını öğrendik.
Si on veut survivre à Wellesley, il ne faut pas se faire remarquer.
Wellesley'de varolmanın püf noktası dikkat çekmemektir.
En digne fille de Wellesley... vous gardez votre calme et comprenez... que le patron vous met à l'épreuve autant que votre mari.
Wellesley kızı olduğunuz için soğukkanlı davranıp patronun sizi de sınadığını anlıyorsunuz.
Katherine Winston est venue nous affranchir!
Katherine Watson, bizi kurtarmak için Wellesley'e gelmiş.
Ils ont 5 créneaux ouverts aux femmes... dont un, officieusement, pour Wellesley.
Kadınlar için 5 kontenjanları var, biri gayrı resmi olarak Wellesley mezunu bir kız için.
Elles sont assez peu orthodoxes... pour Wellesley.
Onlar Wellesley için biraz sıra dışı.
Les jeunes mariées de Wellesley savent équilibrer leurs obligations.
Evli olan Wellesley kızları yükümlülüklerini dengeleme konusunda ustadır.
Son enseignement subversif encourage nos étudiantes... à refuser le rôle pour lequel elles sont nées.
Yıkıcı ve politik dersleri, Wellesley kızlarımızı doğuştan uygun görüldükleri rolleri reddetmeye itiyor.
Voilà... l'image parfaite d'une diplômée de Wellesley, mention très bien... faisant exactement... ce pour quoi elle a été formée.
İşte, bayanlar. Bir Wellesley mezununa çok yakın bir örnek takdirlik öğrenci tam olarak eğitildiği şeyi yapıyor.
Au diable Wellesley!
Wellesley'in canı cehenneme.
Tu n'es pas venue montrer la voie à tes élèves... mais leur montrer ta voie.
Wellesley'e, insanlara yollarını bulmalarına değil senin yolunu bulmalarına yardıma geldin.
Si vous acceptez ces conditions, nous serons heureux que vous continuiez... à perpétuer notre tradition. "
Yukarıdaki koşulları kabul edeceğinizi düşünerek, Wellesley geleneğinde yerinizi almanızı bekliyoruz.
Chère Betty... j'étais venue à Wellesley pour faire bouger les choses.
Sevgili Betty, Wellesley'e bir şeyleri değiştirmek istediğim için geldim.
Mon professeur, Katherine Watson, a vécu selon son propre concept... et a refusé tout compromis... même pour Wellesley.
Öğretmenim Katherine Watson kendi bildiği gibi yaşıyordu ve bundan ödün vermedi. Wellesley için olsa bile.
- Histoire de l'art à Wellesley, dernier rang.
Sanat tarihi, Wellesley, arka sıra.
Dans tes rêves, Wellesley.
Hayal görüyorsun, Wellesley.
- Brian, c'est Wellesley Shepherdson.
- Brian, ben Wellesley Shepherdson.
Numéro 201. - Martine Wellesley?
201 nolu daire, Martene Wellesley?
Juste après qu'elles descendent du bus de Wellesley.
Wellesley'den gelen otobüsten indikten hemen sonra.
Hé bien Joyce, la première fois où j'ai pensé que j'étais peut-être lesbienne, j'étais en deuxième année à Wesley.
Joyce... Lezbiyen olduğumdan ilk kez Wellesley'de ikinci sınıfta şüphelendim.
Je suis allée à Wellesley.
Wellesley'e gittim.
Lorsqu'elle était à Wellesley, elle est venue à New Haven quelques week-ends.
Wellesley'deyken,... birkaç hafta sonu New Haven'a gelmişti.
Mon Dieu, on ne m'a pas appelée comme ça depuis Wellesley.
Tanrım, üniversite'den beri kimse böyle dememişti.
Je lui ai dit que Wellesley était une université pour femmes.
Ona Wellesley'in bir kadın üniversitesi olduğunu söyledim.
"Je lui ai dit que Wellesley était une université pour femmes."
"Ona Wellesley'in bir kadın üniversitesi olduğunu söyledim."
Ce jeu était très populaire à Wellesley.
Bu oyun Wellesley'de çok sevilirdi.
Il s'agissait des Wellesley.
Burada bahsi geçen aile "Wellesley" lerdi.
Les vrais Wellesley?
Bildiğimiz Wellesleyler mi?
Sir Rodney Leighton et Lady Barbara Wellesley
Amiral Sir Rodney Leighton, Leydi Barbara Wellesley ile evlendi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]