Translate.vc / Français → Turc / Yale
Yale traduction Turc
1,303 traduction parallèle
Est-ce que je n'ai pas reconnu que leur argent t'a permis d'étudier?
Onlar para verdiği için Yale'e gidebildiğini söylemedim mi? - Evet, ama...
Yale est cher.
Yale pahalı.
- Je sais que Yale est cher.
- Biliyorum.
- Pas de nouvelles de l'aide financière. On en aura, rassure-toi.
Yale'in burs ofisinden henüz bir haber almadık.
Mais Harvard est devenu Yale, et maintenant qu'elle va aller à Yale, je les ai remboursés pour Chilton.
Sonra Harvard, Yale oldu. Uzun hikâye. Artık Yale'e girdiği için aileme Chilton'ın parasını geri ödedim.
- Vous savez, Rory va à Yale en automne.
- Rory sonbaharda Yale'e başlayacak.
- Yale, c'est très excitant.
Çok heyecan verici.
- Princeton, Columbia et Yale.
- Princeton, Columbia ve Yale.
Laisse Jamie en dehors de ça, et ta mère aussi.
Yale'e gitmek istiyorsan, Yale'e git.
- C'est quoi? - Yale voulait mon numéro de sécu.
- Yale'in sosyal güvenlik numarama ihtiyacı varmış.
J'ai déjà mon ticket.
- Maç. Harvard-Yale maçı.
Le match. le match entre Harvard et Yale
- Yarın maç var.
Football? - Lorelai!
Harvard-Yale maçı.
- Tout Yale va être présent
Bütün senenin en önemli futbol maçı.
- On va au match Harvard-Yale
- Senin burada ne işin var?
Tu vas au match Harvard-Yale?
- Harvard-Yale maçına gidiyoruz.
Tu sais ce qu'ils y font?
- Harvard-Yale maçına gidiyorsunuz.
- Ils font des bébés? - Ils jouent au foot
Harvard-Yale maçında ne yaparlar, biliyor musun?
Rory est habillée avec les couleurs de Yale
- Aynı şey. - Çok farklı. Rory'ye bak.
Pourquoi tu ne peux pas être comme Rory?
Rory Yale renkleri giymiş.
Oh, mon Dieu Mais regardez-le.
- İlk Yale maskotu.
Ok, donne à nos garçons la force d'honorer Yale une fois de plus et aide-nous à renvoyer des gars d'Harvard dans des sacs mortuaires
- Eğlence matarası lütfen. Tamam. Çocuklarımıza Yale'in onuru için savaşma gücü ver.
Ca a été inventé à Yale Pique-nique, comme pique-nique?
- Bu kadar şaşırma Lorelai.
Comme bière et hot-dog sur un parking?
Arabadan yemek yemek Yale'de icat edilmiştir.
- Ca sent bon! Salut, comment ça va? Allez Yale, hein?
- Demek arabadan yemek bu.
Heureuse de vous rencontrer Benny.
Bastır Yale. Merhaba. Ben Lorelai.
Oh, attendez, vous êtes Pennilyn Lott, la petite amie de Yale de mon père?
Siz Pennilyn Lott musunuz? Babamın üniversite aşkı. - Evet.
J'ai été à un match Harvard contre Yale avec Rory et mes parents
Rory ve annemlerle Harvard-Yale maçına gittim.
On dirait Titeuf qui va chercher Nadia
Yale, Pat'i araştırıncaya kadar bekleyebilir.
Salut Rory, c'est pas aujourd'hui, Yale?
- Düz vites kullanamıyorsun.
- Vers 4h, ok - 4h, il me la faut à 4h
Yale spesiyalim. İçinde krepe sarılmış sosis var.
C'est un spécial Yale Dis, dis...
Nicole Diana Leahy'nin avukatlarıyız.
Allez, ils ont déjà du l'entendre... Oh, si vous voulez son numéro, c'est le 555...
Birazdan senden nefret eden yedi Yale'li göstereceğim.
Bienvenue à Yale
- Bir adam...
Elle ouvre aussi la laverie et elle vous sert de carte de cantine
İnternet kimliğinizi alın. Kullansanız da kullanmasanız da. Üzerinde adınız ve "@ yale.edu" yazacaktır.
C'est votre nom @ yale.edu, et on ne peut pas en changer
- Fotoğrafların bugün çekileceğini sanmıyordum. Bir saniye bekler misin?
Ouais, apparemment la clé de contact est aussi misogyne que ta boîte
Bu Yale'in verdiği ve üzerinde Henry Brown'dan kalma mikropların olduğu yatak.
- Ca tombe sous le sens - Oh, ça...
- Bunu Yale'e geri götüremem.
Ca, c'est le matelas fourni par Yale qui est plein de microbes qui datent de l'époque d'Henry Box Brown
- Yatağı almam. - Öyleyse kamyoneti ver. - O zaman yatağı da alırsın.
- Allez! Non Je ne peux pas le ramener à Yale
- Kamyoneti alırsan, yatağı da alırsın.
J'ai déjà oublié son nom.
Yale'e gideceğim.
- J'entre à Yale - Tu entres à Yale - Et on est colocataires
Kesinlikle iyi bir şey.
C'était la seule façon...
- Yale işareti var üzerinde.
Il y a le tampon de Yale
- Araya girdiğin için sağ ol.
- Si tu veux aller à Princeton, vas-y. Si tu veux aller à Yale, va à Yale.
Princeton'a gitmek istiyorsan Princeton'a git.
Le match Harvard-Yale J'y vais.
- Ne için?
- Oh, cool Je peux venir?
Bütün Yale'liler orada olacak.
La première mascotte de Yale
Orijinal, yakışıklı Dan.
Qu'est ce qu'il fait?
Buldog, buldog. Eli Yale.
Ok, il est temps d'avancer
Eli Yale. - Tamam millet.
La dernière semaine de la vie de Rory avant qu'elle n'entre dans les murs saints et couverts de lierre de Yale
- Ne? Eşya. Hepsi senin suçun.