Translate.vc / Français → Turc / Yardley
Yardley traduction Turc
89 traduction parallèle
Je n'ai plus de brillantine pour mes Sheveux, ni, ni la lotion impérialiste pour l'après rasage... - Comme tu sais, tout Sela aide beauSoup.
Ne Yardley briyantinim ne Colgate diş macunum ne de emperyalist tıraş losyonum var.
Merci, M. Yardley.
Teşekkürler Bay Yardley. Merhaba.
Merde, commissaire. Mille fois merde.
Canın cehenneme, Yüzbaşı Yardley.
Pas Yardley. Je ne travaille pas avec lui.
Yardley'le beraber çalışmam.
La famille de la défunte chef Yardley, m'a demandé de m'en occuper et de les rapporter ici.
Kurbanın ailesi o eşyaları buraya taşıtmamı istedi.
Un civil. Il s'appelait Yardley.
Yardley adında bir adamla.
Mitchell Yardley, Jeremy Peterson et Carole Anderson.
Mitchell Yardley, Jeremy Peterson, ve Carol Anderson.
Ce bus pour Yardley... et Grafton Regis!
Bu otobüs Yardley- - Bletchley Parkı Londra'nın 60 mil kuzeyi
Yardley!
Yardley!
Yardley.
Yardley.
Harrison... Flynn... Willis... et Yardley.
Harrison Flynn Willis Yardley.
- Bien joué, Yardley.
- İyi oyun Yardley.
Remets ça, Yardley.
Yine Yardley.
- Bien joué, Yardley.
- Güzel, Yardley.
Tu as très bien lancé, Yardley.
Harika atışlardı Yardley.
Yardley, je compte sur toi.
Yardley, sana güveniyorum.
Joli lancé, Yardley.
İyi atış Yardley.
Vas-y, Yardley.
At, Yardley.
Mets-leur une raclée, Yardley.
Kısa top at Yardley.
Allez, Yardley.
Haydi Yardley.
- Yardley?
- Yardley?
Remets ca, Yardley.
Yine Yardley.
Tu as tres bien lancé, Yardley.
Harika atışlardı Yardley.
Bill Yardley, Prométhée Securité.
Bill Yardley, İlaç güvenliği.
C'est Yardley, l'homme de main de Graybridge.
Bu Yardley, Graybridge İlaç Sanayi'nin tuttuğu kiralık adam.
On a Yardley suivant Brott dans la première pharmacie.
Yardley'in ilk eczaneye girerken Brott'u takip ettiğini biliyoruz.
A la place, ils ont lancé Yardley sur Brott.
Bunun yerine Yardley'i Brott'un izini sürmekle görevlendirdi.
Dernière chance, Yardley.
Bu son şansın, Yardley.
- Yardley.
- Yardley.
Peter Yardley.
Peter Yardley.
Peter Yardley?
Peter Yardley miydi?
Yardley...
Yardley.
Mon chéri, comme je suis en Angleterre, disons que je ne porte rien au lit, sauf du Yardley à la lavande.
Hayatım, madem ki İngiltere'deyim burada üzerimde Yardley'in lavantası haricinde hiç bir şey olmadan uyumam diyelim.
Pears et Yardley sont invulnérables.
Pears ve Yardley'in işleri tartışma götürmez.
Le siècle à venir appartient à Pears et Yardley.
Önüzümdeki yüzyıl Pears ve Yardley'nin olacak.
C'est notre retour à la maison, Yardley.
Yardley, o bizim eve dönüş aracımız.
- Jack, voici Yardley Acheman.
Jack, Yardley Acheman'le tanış.
Yardley est maniaque particulièrement ses costumes
Yardley kıyafetleri konusunda çok hassastır.
- Dis-lui d'où tu es, Yardley.
- Ona nereden olduğunu söyle Yardley.
De quel endroit de Londres venez-vous, Yardley?
Londra'nın neresindensin Yardley?
Eh bien, Yardley est l'auteur...
Evet, Yardley bir yazar...
- Je suis Yardley Acheman.
- Ben Yardley Acheman.
- Yardley.
Yardley.
Monsieur, voici mon partenaire d'écriture, M. Yardley Acheman.
Bayım, bu benim yazar ortağım Bay Yardlet Acheman.
- Voici mon associé, Yardley Acheman...
Bu benim ortağım, Yardley Acheman.
Et il devenait jaloux de Ward et Yardley, aussi.
Ward ve Yardley'i de öyle.
Je vous ai eu chef Yardley.
Seni kandırdım, Şef Yardley.
- Qu'est-ce que vous faites là Yardley?
Sen burada ne arıyorsun, Yardley? .
Le chef de la police?
Polis şefi olan Yardley mi?
Qu'est-ce que vous faites là?
Sen burada ne arıyorsun, Yardley?
- Yardley.
Adınız ne? - Yardley.