English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Yonkers

Yonkers traduction Turc

164 traduction parallèle
Nous avons ce grand endroit à Yonkers. - Bien sûr.
Yonkers'da büyük bir yerimiz var.
" Voir toute la ville de long en large
Tüm şehri görmeli aşağıda Yonkers'tan, bir günde Bay'e kadar
Il y avait plein de photographes.
- Yonkers'ta. Yonkers. - Yonkers.
Puis, s'ils descendent à l'hippodrome de Yonkers
Ama iniverirlerse hipodrom istasyonunda
Je suis prête à déménager.
- Kuzeye taşınıyorum. Yonkers'a.
- Tu vas où Dolly?
- Nereye, Dolly? - Yonkers.
- À Yonkers, pour voir M. Vandergelder, le milliardaire célibataire.
Bay Vandergelder'le çok özel bir konu görüşmeye, şu meşhur bekar yarı-milyoner.
- On peut encore avoir un train pour Yonkers.
- Hala Yonkers'a dönme şansımız var.
Mais elle vit à Yonkers et elle veut un chapeau pas trop cher.
Makul bir şapka istemişti.
Vous avez dit Yonkers?
Pardon Bay Tucker, Yonkers mı dediniz?
Oui. On est de Yonkers.
Evet bayan, biz Yonkers'tanız.
Si vous êtes libre, un de ces jours... On vous fera visiter Yonkers de fond en comble!
Eğer, bu aralar boş zamanınız olursa... size Yonkers'ı göstermek isterdik.
J'ai un ami à Yonkers.
Yonkers'da bir arkadaşım var.
Nous avons décidé de dépeupler un peu Yonkers.
Evet, Yonkers bugün kan ağlıyor.
- De chapeaux!
- Yonkers'ta bir şapkacı?
Ouvrir une boutique à Yonkers? Une ville ravissante, d'après...
Güzel bir yer diye duydum, ve de tarihiymiş şeye göre...
Qui vous a parlé de Yonkers?
Yonkers'ı size kim anlattı, acaba?
II... il s'appelle M. Cornelius Hackl.
Sanırım... adı... Bay Cornelius Hackl, Yonkers'tan.
La belle dame très riche dontje vous ai parlé ce matin.
Yonkers'ta bahsettiğim zengin ve güzel kadın.
Alors, on a quitté Yonkers et on vous a menti.
Yonkers'tan kaçıp bir sürü yalan söyledik.
- Voici M. Vandergelder, de Yonkers.
- Rudy, bu Yonkers'tan Bay Vandergelder.
Le citoyen le plus influent de Yonkers.
Yonkers'ın en nüfuzlu kişisidir.
Tu fais honte à Yonkers!
Yonkers'ın yüz karasısın.
J'ai travaillé sans jamais quitter Yonkers.
Çalıştım, emir aldım, bir yere gitmedim.
Une chose que je dois à la rencontre de cette dame, cet après-midi même!
- Ve bugün, bir erkeğin başına gelecek en önemli şey, belki de hiç olmayacak bir şey, benim başıma geldi çünkü Yonkers'tan çıkıp New York'a geldim ve bu hanımla buluştum. Bu öğleden sonra.
Vous voulez dire qu'après 28 ans de Yonkers, vous avez trouvé l'amour en un jour, ici?
Genç adam, Yonkers'ta 28 yıldan sonra, bir günde bu hanıma aşık olduğunu mu söylüyorsun?
Qu'il envoie la note à M. Vandergelder, à Yonkers.
Faturayı Vandergelder'in Yonkers'taki Saman ve Yem Dükkanına göndersin.
Votre femme doit être à la hauteur. Vous l'êtes!
İkimiz de biliyoruz ki, sen Yonkers'ın ilk yurttaşısın, ve senin karın da ona göre biri olmalı.
Mortel, Saccades, Épaules.
Yonkers! Shoulders! Bronx Charlie!
- Les gars, c'est un double piège!
Bitir işini! - Charlie, Yonkers! Bu bir tuzak!
J'ai à peine dépassé Yonkers, je me suis arrêté boire un café
Yonkers'in biraz ötesine kadar gittim. Bir kahve molası verdim.
Je me suis traîné pour rentrer de Yonkers ll te faut du repos.
Yonkers'tan buraya dört saatte dönebildim.
Une horreur, j'ai failli renverser un enfant
Çok korktum. Yonkers'ta, az kalsın bir çocuğu eziyordum.
J'ai pas dépassé Yonkers!
Bugün Yonkers'a kadar gidemedim!
Pendant l'été de 1942, mon pére nous a emmenés, Arty et moi, à Yonkers... chez grand-mére qu'on n'avait pas vue depuis deux ans.
1942 yazında babam... kardeşim Arty ve beni iki yıldan beri görmediğimiz... büyükannemizi ziyarete, New York, Yonkers'a götürdü.
" Si tu rencontres Abraham Lincoln, dis-lui d'affranchir les esclaves de Yonkers.
" Abraham Lincoln'ü görürsen Yonkers'daki köleleri özgür bırakmasını söyle.
Voilà Louie Kurnitz! Le roi de Yonkers!
İşte Yonkers Kralı Louie Kurnitz geliyor.
- C'est resté un record à Yonkers.
- Bu Yonkers'da hala bir rekor.
Tout Yonkers a peur d'elle!
Bütün Yonkers ondan korkuyor.
Il savait pas s'il pourrait revenir un jour à Yonkers... mais il était devenu l'homme le plus riche de Guadalcanal.
Bir daha Yonkers'a gelip gelemeyeceğini bilmediğini... ama artık Guadalcanal'daki en zengin adam olduğunu söyledi.
Il a été appréhendé devant chez lui, 35, Pine Street, à Yonkers.
Yankeers'daki 35 pine sokağındaki evinin önünde tutuklandı.
Ils l'ont chopé à Yonkers, bande de connards!
- O Yonkers'da yakalandı, sizi idiyotlar!
Un témoin avait repéré une contravention sur son pare-brise comme il fuyait. Une des contraventions ce jour-là portait le nom de David Berkowitz, résidant à Yonkers, NY.
Tanık haberler park cezalarının onun gibi hızlı kaybolduğunu haber aldı... 4 park cezası şu bölgeye aitti, bir sıkıcı isim David Berkowitz, Yonkers New York'da oturan.
Oui, ça va te paraître idiot, mais à toutes les vacances, on devait aller la voir à Yonkers.
Hayır, bu aptalca gelecek ama her yaz Yonkers'a onu ziyarete giderdik.
Dans le petit appartement de Mamie Barone à Yonkers.
Nanny Barone'un Yonkers'daki küçük dairesinde.
Dans mon quartier, à Yonkers, Juifs et Italiens cohabitaient.
Yonkers'taki mahallemizde Yahudilerle İtalyanlar karışıktı.
A Yonkers.
- Nerede?
Oui.
Ama Yonkers'ta.
- Yonkers?
Yonkers'ta kaldım.
- Et aujourd'hui, il m'arrive une chose très importante qui ne me serait pas arrivée à Yonkers.
- Yonkers?
Vous êtes le citoyen le plus influent de Yonkers.
- Ne demek istiyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]