Translate.vc / Français → Turc / Yû
Yû traduction Turc
17,097 traduction parallèle
Vous avez vu Po?
- Po'yu gördünüz mü?
- Et on cherchait quelque chose.
- Bir şeyler arıyorduk. - Nemo'yu.
J'ai retrouvé Marin et Nemo!
Marlin ve Nemo'yu buldum.
Et on a retrouvé Nemo.
Daha sonra bir şekilde Nemo'yu bulduk.
Ils ont eu Paulo à Saint Albans, à 15 km de la frontière.
St. Albans'ta, sınırın 10 mil ötesinde de Paulo'yu yakalamışlar.
La rivalité entre Maso et Albert m'aiderait à me lancer.
Maso'yu ve Albert'e olan öfkesini başlamak için kullanacaktım.
- Mlle Roe.
- Bayan Roe'yu.
Qu'est-ce que tu dirais que toi et moi, on braque Loomis Fargo?
İkimizin Loomis Fargo'yu soyduğunu düşünsene?
On va voler Loomis Fargo.
Gidip Loomis Fargo'yu soyalım.
Je cambriole Loomis Fargo!
- Loomis Fargo'yu soyuyorum!
Il adore Bravo.
Bravo'yu iliklerinde hissediyor.
Ils étaient en Cover 2. On passe à bingo 494.
Cover 2'deydi *. 494 Bingo'yu * çalıştırıyoruz.
- Passez à bingo 494.
- 494 Bingo'yu çalıştırın...
Je pensais à Abbott et Costello.
- Abbott ve Costello'yu düşünüyordum.
Hitler et Mussolini soutiennent Franco et profitent de la guerre civile pour tester des tactiques nouvelles en vue de la Seconde Guerre Mondiale.
HİTLER VE MUSSOLİNİ, FRANCO'YU DESTEKLEDİ VE İÇ SAVAŞI, YAKLAŞMAKTA OLAN İKİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİNDE YENİ TAKTİKLERİ DENEDİKLERİ BİR EĞİTİM SAHASI OLARAK KULLANDILAR.
Je dois trouver Calle Don Tello.
Calle Don Tello'yu bulmam gerekiyor.
Je dois trouver Calle Don Tello.
Calle Don Tello'yu bulmam gerek.
Maître Yu est arrivée, maître.
Usta Yu geldi efendim.
Je suis l'élève de maître Yu Shu Lien.
Usta Yu Shu Lien'in öğrencisi.
Maître Yu... comment est-elle?
Neyse, Usta Yu nasıl biri?
Maître Yu!
Usta Yu!
Je suis Yu Shu Lien, célèbre à Pékin.
Ben Yu Shu Lien, Pekin'de tanınırım.
Elle a dépassé Lou.
Bizim Lou'yu bile geçti.
Je crois que c'est fini, le fugu.
Pekâlâ, herkes fugu'yu bir kenara koysun.
Envoyez-moi Bardot.
Şey... Bana Bardot'yu yolla.
Ramène-moi Bardot.
Bardot'yu geri getir.
Je veux que tu me ramènes Bardot.
Bardot'yu geri getirmeni istiyorum, Limus. Tamam mı?
Je ne serais pas enfermé dans ma chambre si tu n'avais pas renversé Bardot avec ta voiture débile!
Salak araban ve kötü şoförlüğünle Bardot'yu ezmeseydin odamda pijamalarımla oturmazdım!
On doit retrouver Bardot.
Bardot'yu kurtarmalıyız.
Apportez-moi la nouvelle Quartu!
Yeni Quartu'yu buraya getirin!
Allez chercher la nouvelle Quartu!
Yeni Quartu'yu buraya getirin!
Vous vouliez Quartu?
Yeni Quartu'yu mu istiyorsun?
J'ai pas tué Alejandro, Viktor.
Alejandro'yu ben öldürmedim, Victor.
- Vous aimez Chicago?
- Şikago'yu sever misin? - Kışını değil.
Tu sais, je n'aime pas Chicago.
- Biliyor musun, Şikago'yu hiç sevmem aslında.
Appelez cet Ignazio, et demandez-lui où il a caché le masque.
Ignazio'yu arayıp ona maskeyi nerede sakladığını sor.
- Bref, vous avez compris qu'une fois dans le conduit, vous receviez des lettres à UV qui répétaient le mot : dormez.
Neyse, boruya girer girmez, evet, haklısınız... Falan, falan, falan... Stroboskopta UV ışığıyla "uyku" yu gösteren şeyler vardı.
Essayons Teterboro.
Bir de Teterboro'yu deneyelim.
Vous voyez Teterboro là-bas?
- Teterboro'yu görüyor musun?
Comment tu connais Lou?
Lou'yu nereden tanıyorsun?
Et si elle quitte la ville avec Lou?
Ya Lou'yu alıp şehrin dışına götürürse?
Détruis tout le Cérébro!
Her şeyi yok et. Cerebro'yu yok et!
Tu le connais, Magnéto?
Onu tanıyor musun? Magneto'yu?
Il ne fait aucun doute, Max, que tu as aidé Jeanine à prendre Chicago et a exercé un contrôle brutal envers ses citoyens.
Jeanine'in Chicago'yu ele geçirmesine ve vatandaşlar üzerinde zalimce güç kullanmasına yardım ettiğini bilmeyen yok Max.
J'ai vu la petite fille à l'enfance heureuse devenir une femme courageuse, à même d'assumer ses choix. Sans part d'ombre, tenant tête à Jeanine, sauvant Chicago.
Küçük bir kızın mutlu bir çocukluk geçirip karar verebilen, cesur Jeanine'i yenen ve Chicago'yu kurtaran bir kadına dönüşmesini izledim.
Tris, il faut cesser de vous inquiéter pour Chicago.
Tris. - Chicago'yu unut artık.
Vous avez choisi Joueur.
Oyuncu'yu seçtin.
Lana, tu peux emmener Lou à l'école?
Lana, Lou'yu okula götürebilir misin?
Il a peut-être sonné chez Ginello pour lui demander.
Belki Ginello'yu arayıp, ona sormuştur..
Relax. Appelle Manolo et Ernesto.
Manolo ve Ernesto'yu ara.
On a fait venir Mellizo, car il est implacable. Et s'il a carte blanche...
Mellizo'yu acımasız olduğu için getirdik ve şimdi sınırsız yetkisi varsa...