English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Zoey

Zoey traduction Turc

815 traduction parallèle
Comment tu t'appelles?
Tanrım! Adın ne? Zoe ya da Zoey.
- Zoé. Ou Zoey. Comme tu veux.
Hangisi hoşuna giderse.
Si j'appelle les flics, Zoey risque de l'apprendre.
Polisi arayamam çünkü o zaman Joey öğrenir.
Et quand Zoey Phillips est venue habiter dans le quartier plus tard, tu l'as abordée avant que ses parents n'aient eu le temps de s'installer.
Birkaç hafta sonra Zoey Phillips mahallemize taşındığında ailesi eşyaları ışınlatmadan önce arkadaşlık teklif etmiştin.
Je me demande ce que Zoey Phillips est devenue?
Zoey Phillips'e ne oldu acaba?
Zoey Phillips.
Zoey Phillips.
Zoey, voici Carrie.
Merhaba Vaughn!
Franny et Zoey?
- Merhaba canım. - Franny ve Zoe mi?
C'est l'anniversaire de Zoé, Fran a fait des gâteaux.
Zoey'in doğum günü var. Fran'dan kek alacaklarmış.
Je rentrais en ville avec Zoe. Autant y aller avec toi.
Zoey'le birlikte şehre dönecektim ama seninle gitmeyi tercih ederim.
On dit que Zoey Bloch a réussi un quadruple.
Zoey Bloch dörtlü salto yapabiliyormuş.
- Pas pour Zoey.
Zoey için değil.
Regarde. C'est Zoey Bloch, alias faucheuse de patins.
İşte Zoey Bloch, namı diğer paten hırsızı.
Ça va.
Zoey, hadi.
Notre première concurrente pour le programme court est Zoey Bloch, de Wooster, Massachussetts.
Kısa program için ilk patencimiz... Worcester, Massachusetts'ten Zoey Bloch.
ZOEY BLOCH ASSURE TROP
TABİİ Kİ ZOEY BLOCH KAZANlR
La première concurrente du programme court est Zoey Bloch.
Bayanlar kısa programında ilk sırada Zoey Bloch var.
Zoey Bloch occupe la première place, Nikki Fletcher, la seconde, suivie de Chantal De Groat et de Casey Carlyle.
Zoey Bloch birinci, Nikki Fletcher ikinci Chantal DeGroat üçüncü ve Casey Carlyle dördüncü.
Nikki et Zoey première et deuxième, au combiné. DeGroat, troisième.
Nikki ve Zoey birinci ve ikinci sıradalar, DeGroat üçüncü.
Nous nous faufilions là-bas... Moi, Zoey, et mon petit-ami Tom
Oraya gitmiştik, ben, Zoey, ve erkek arkadaşım Tom.
J'ai fait l'erreur de lui dire que je pensais que Zoey était toujours avec moi
Ona Zoey'i hala yanımda hissettiğimi söylemek gibi bir hata yaptım.
Tu es celle qui a gâché les choses avec Tom, Zoey!
Tom'la işleri bozan sendin Zoey.
Elle m'a dit que vous pouvez voir Zoey
Bana Zoey'i görebildiğinizi söyledi.
J'ai vu Zoey...
Zoey'i gördüm.
Natalie ne peut pas voir Zoey! Mais elle peut la sentir
Natalie onu göremez ama hissedebiliyor.
Comment peux-tu dire cela Zoey? Jamais.
Bunu nasıl söylersin Zoey?
Non! Zoey, s'il te plaît!
Zoey, lütfen.
Vous avez parlé avec Zoey, n'est-ce pas?
Zoey ile konuştun, değil mi?
Tu n'es pas Zoey!
Sen Zoey değilsin! O öldü!
- Zoey est morte! - Sors de la voiture, Tom!
Arabadan çık Tom.
C'est là-bas que Zoey s'est noyée
Zoey'in boğulduğu yer.
Zoey veut que vous sachiez que ce que vous avez fais est génial!
Zoey harika becerdiğini söylüyor.
Zoey, je t'ai toujours vu!
Zoey, seni her zaman gördüm.
Au revoir, Zoey!
Hoşça kal Zoey.
Je vous présente Church et Zoey.
Bunlar, Church ve Zoe.
Zoey Cowley.
Zoey Cowley.
Je veux le montrer à Zoey.
Zoey'e göstermek istiyorum.
Zoey, Peux-tu rentrer chez toi maintenant?
Zoey, şimdi lütfen evine gider misin.
Zooey, pour clarifier les choses, mon père travaillait pour IBM, alors on déménageait souvent.
Pekâlâ, bak Zoey, sana şöyle açıklayayım babam IBM'de çalışırdı. O yüzden ben küçükken çok fazla ev değiştirdik.
C'est le jour de ma promotion, celui de la naissance de mon fils, et celui où on a eu notre chat, Zoey-Omega.
Terfimi aldığım gün, oğlumun doğduğu gün, ve kedimiz, Zoey-Omega'nın geldiği gün.
Stephen, voilà Samantha. Et voilà Zoe, c'est bien ça?
Stephen, bu Samantha. ve bu da zoey, değil mi?
Zoey?
Zoey.
Bon, je crois que je vais aller me remettre au boulot.
- Hayır, Rory'nin kitaplarına bakıyordum. "Franny ve Zoey" var mı diye baktım. Varmış.
Je suppose que Zoey c'est ennuyé sans moi
Sanırım Zoey ben yokken sıkılmış.
Zoey traverait!
Zoey'in öbür tarafa geçmesi.
Zoey!
Zoey.
Pouvez-vous voir Zoey là?
Şu an Zoey'i görebiliyor musunuz?
Zoey est venue en toi!
Zoey oldu.
Je l'ai fais, Zoey!
Başardım Zoey!
Peux-tu m'entendre, Zoey?
Sen... beni duyabiliyor musun Zoey?
Une seule personne a pu pénétrer dans cette zone. Zoey?
Zoey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]