English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Français → Turc / Zola

Zola traduction Turc

260 traduction parallèle
Non, Zola!
Hayır, Zola.
M. Zola est là.
- Mösyö Zola buradalar.
Il a un service à me demander.
Mösyö Zola yardım isteyecekmiş.
M. Zola veut une avance. Il est persuadé que "Nana" se vendra bien.
Mösyö Zola birkaç frank borç istiyor çünkü Nana'nın satacağından emin.
Bien sûr, la guerre est finie depuis des années. Mais j'en ai conclu qu'à certains moments, notre Etat-Major n'avait pas été brillant.
Savaş yıllardır devam ediyor, ve Zola'nın söylediklerinden çıkardıklarım yürütülen mücadele esnasında kadromuzun çok da parlak işler yapmadığı zamanların var olduğu.
M. Zola, chacun de vos livres nous a attiré des ennuis.
- Mösyö Zola sizi buraya çağırttım çünkü yazdığınız her kitap problem çıkartıyor.
Vous êtes un homme raisonnable.
Demek istediğim siz akıllı bir insansınız Mösyö Zola.
Vous seul pouvez vous faire entendre.
Oh, Mösyö Zola Fransa'da sesini duyurabileceği tek insan sizsiniz.
Tous les faits sont ici, M. Zola!
Tüm gerçekler burada, Mösyö Zola.
Excusez-moi, M. Zola.
Özür dilerim, Mösyö Zola.
Pourquoi Zola nous a-t-il convoqués?
- Zola neden bizi çağırmış?
Pourquoi mêler Zola à cette cause perdue?
- Zola bu umutsuz vakaya neden bulaşsın ki?
La réputation de l'Armée est menacée si nous négligeons cette attaque.
Eğer Zola'nın bu hamlesine göz yumarsak ordunun itibarı tehlikede demektir.
Notre pays est dans de beaux draps si un type comme Zola peut se permettre de dire que l'Armée est pourrie.
Zola gibi bir insan, böle bir ülkenin ordusunun bozulmuş olduğunu söylemeye cüret ediyor demek.
Dreyfus et Zola au bûcher!
Yakın hain Dreyfus'u, Zola'yı!
Voilà Zola en personne!
- İşte Zola'nın kendisi, orada. - Haydi yakalayalım.
La défense se bornera au simple fait que Zola a accusé le Tribunal Militaire d'avoir acquitté Esterhazy sur ordre.
Davalının sığınacağı tek gerçek Zola'nın askeri mahkemeyi Esterhazy'nin beraatından dolayı suçlaması olacaktır.
Les accusations de Zola couvraient un domaine très vaste. Et vous nous limitez à six lignes de son article!
Zola'nın suçlamaları çok geniş bir kitleyi kapsıyor ayrıca tüm makalesinden sadece altı cümleye müsaade ettiniz.
Zola avait l'intention de faire rouvrir le dossier Dreyfus, sans tenir compte de l'effet néfaste que cela provoquerait.
Zola'nın suçlamaları Dreyfus davasını yeniden açmaya yöneliktir. Ülke çapında kötü bir etkiye sebebiyetine aldırmadan...
Alors, comment défendre Zola?
Dreyfus davası tartışılmadan Zola'yı nasıl savunabiliriz?
A bas Zola!
Kahrolsun Zola!
- il est plus proche que vous ne pensez - vos fils iront défendre la France pendant que M. Zola restera chez lui pour écrire une nouvelle "Débâcle"!
Ama inanın, düşündüğünüzden daha yakın! Baylar, Mösyö Zola evinde yeni Çöküş'ünü yazarken Fransa için savaşacak olanlar sizin evlatlarınızdır.
Veut-elle nous donner son avis sur la bonne foi de M. Zola?
Bize Zola'nın bu suçlamaları neden yaptığı hakkındaki fikirlerini söyleyebilir mi?
Pas même un mot de gratitude pour M. Zola.
Mösyö Zola'ya minnettarlığım için bile.
Avez-vous dit à un journaliste anglais que si Zola était acquitté, 100000 cadavres joncheraient les rues de Paris?
İngiliz muhabirine, Zola'nın suçsuz bulunması halinde Paris sokaklarının binlerce cesetle dolacağını söylemedi mi?
Les journaux hostiles à Zola sont autorisés à menacer les membres du jury.
Gazetelerin Zola'ya karşı düşmanca tavrına, hatta jüriye karşı tehditlerine hep göz yumuldu.
Des croix sont dessinées sur les portes afin de les désigner à la vindicte de la foule au cas oû Zola serait acquitté.
Çeteler hepsinin kapısını işaretledi. Zola suçsuz bulunur da intikam alalım diye, ama ben... Bu kadarı yeter!
Bravo, Zola!
Bravo, Zola!
Zola n'a recherché que la publicité.
Ve Zola bunları yalnızca propaganda için yaptı.
Zola doit être châtié! Toute la France attend votre verdict!
Zola cezalandırılmalı, ve tüm Fransa sizin kararınızı bekliyor.
M. Zola désire prendre la parole.
Sayın Başkan, Mösyö Zola izninizle konuşmak istiyor.
"Condamnez Zola et sauvez la France!"
Zola'yı mahkum et ve Fransa'yı kurtar. "
Le jury vous a reconnu coupable.
Emile Zola jüri sizi suçlu bulmuştur.
Zola s'enfuit comme un lâche!
"Zola suçlu bulundu, sonra da korkakça tüydü."
Zola en Angleterre!
Zola İngiltere'de. Buyurun, bayım.
Avec ce maudit Zola qui s'agite et le monde entier qui exige la vérité? Des duels! La presse!
Lanet olası Zola hala yazıyorken, herkesi kışkırtıyorken tüm dünya da gerçekler için haykırıyorken medya, gazeteciler herkes birbirinin boğazına sarılmış durumda.
Montrez-lui le document qui joua un tel rôle au cours du procès.
Zola'nın davası sırasında önemli bir bölümünde oynama yaptığı belgeyi gösterin ona.
"Zola triomphe dans son combat pour la vérité!"
"Zola'nın hakikat için mücadelesi sonunda hakkını buldu."
Zola n'est pas venu?
Zola gelmedi mi?
Zola a été trouvé mort!
Zola ölü bulundu!
Vous qui êtes libres aujourd'hui, chérissez dans vos cœurs les paroles de Zola.
Bugünün özgürlüğünün tadını çıkaran sizler alın kalplerinizi Zola'nın sözlerine açın.
Aucun homme dans notre pays n'a autant aimé l'humanité que Zola.
Bu topraklarda insan sevgisini Zola'dan daha coşkulu yaşayan biri yoktur.
Avez-vous lu "Madame Bovary" de Zola?
- Zola'nın Madam Bovary'sini okudunuz mu?
Ce n'est pas de Zola.
- Madam Bovary'nin yazarı Zola değil.
Il évolue parmi les bandits et les femmes légères dans un style empreint de Maupassant et de Zola.
Gangsterlerle arkadaşlık edip, kadınları serbest bırakıyor. Maupassant ve Zola karışımı...
Et vous, émule de Zola?
- Mahkum ediyorsun. - Peki sen nesin Zola?
Entrez, Mme Zola!
- Buyurun, Madam Zola.
Et de quoi s'agit-il?
Peki nedir bu iyilik, Mösyö Zola?
Un certain Emile Zola.
Emile Zola.
" Mon cher Zola,
" Sevgili Zola Şimdi duyunca sevineceğine eminim.
Vous nous aiderez, n'est-ce pas?
Oh, Mösyö Zola, yardım edeceksiniz, değil mi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]