Translate.vc / Français → Turc / Çaa
Çaa traduction Turc
57 traduction parallèle
Çaa vaa paas tréés foort!
Durum nasıl? Pek iyi sayılmaz.
Maximus, comme je te l'ai dis des millers de fois, de ne pas faire çaa à l'intérieur sur le plancher.
Maximus, sana defalarca söyledim, bunu içeride sürme.
- Double CAA ré-enclenché.
- CAA geri çekildi.
- EA rentrée.
- CAA geri çekildi.
EA rentrée.
CAA geri çekildi.
"Ch-ch..."
"Ca-caa..."
"Che"...
Caa...
Je sais, Lovett de chez CAA?
CAA'den Lovett mi?
Caa'ta, le vaisseau Léviathan est revenu.
Caa'ta, Leviathan uzay gemisi döndü.
Nous en avons parlé entre nous... et nous vous serions très reconnaissants si vous acceptiez d'emmener Pikal... - et Qaa'ta sur Arnessk en tant que première délégation.
Kendi aramızda bu konuyu tartıştık ve eğer kabul ederseniz, en doğru hareketin Pikal ve Caa'ta'nın tanıtıcı delegasyon olarak Arnessk'e götürülmesi olduğuna karar verdik.
Alors je place Qaa'ta et Pikal sous votre protection.
Öyleyse Caa'ta ve Pikal'ı sizin gözetiminize veriyorum.
Qaa'ta est suspicieux.
Caa'ta şüpheleniyor.
Chiana, Sikozu... allez chercher Pikal et Qaa'ta, et protégez-les. Et... et moi?
Chiana, Sikozu, gidip Caa'ta ile Pikal'ı bulun ve onları emniyette tutun.
Mais Tobias comprit "C.A.A.", une agence d'artistes responsable de :
Ama Tobias, "CAA" diye anlamıştı. Bu olaydan sorumlu bir yetenek ajansı.
Tu veux signer avec CAA?
CAA ile anlaşmaya ne dersin?
Si cette grosse agence artistique CAA sait qu'elle a du travail, ils vont encore essayer de nous la piquer!
Eğer şu büyük CAA acentası işi öğrenirse, Müşterimiz bizden yine çalmaya çalışacaktır.
Maintenant on sait où est l'agence CAA.
Şimdi CAA'in nerede olduğunu biliyoruz!
La vache, la CAA est plutôt impressionnante!
Lanet, CAA oldukça etkileyici.
Si jamais on laisse la CAA nous piquer tous nos clients, notre agence ne réussira jamais!
olmaz adamım! CAA'e her müşterimizi böyle kaptırırsak, acenta işini asla yapamayız!
Existe-t-il vraiment un agent qui s'appelle Todd Russell?
CAA'de gerçekten Todd Russell diye birisi var mı?
CAA, UTA, ICM, Endeavor, William Morris.
CAA, UTA, lCM, Endeavor, Wiılliam Motris.
On le faisait tout le temps à midi quand tu bossais chez CAA.
Sen Erberk ajanstayken öğlenleri sana gelirdim.
C'était chez CAA.
İyi de orası Erberk'ti.
ICM, CAA?
ICM, CAA?
Oh! Je vous ai pris pour une agence de casting comme U.T.A. ou C.A.A.
Oo, ben sizi UTA or CAA'gibi oyunculuk ajanslarından arıyor zannetmiştim.
Bonjour, Sean. Nous sommes la CAA.
Merhaba Sean, biz CAA'danız.
J'ai quitté Colleen pour la CAA.
- Colleen'den CAA için ayrılmıştım.
CIA, CAA.
Ha CIA, ha CAA.
Elle bosse pour CAA?
Kim için çalışıyor? C.A.A.?
À la CAA?
- Nereye?
C'est Joe Machota, de CAA.
Bu Joe Machota... CAA'dan.
Joe Machota du CAA était là.
CAA'dan Joe Machota oradaydı.
Derek, on a une réunion au CAA dans 20 minutes.
Derek, 20 dakika sonra CAA'da toplantımız var.
Nous avons parlé à CAA plus tôt dans la semaine, et, euh, elle n'est pas disponible.
Hafta başında CAA ile görüştük, müsait değil.
CAA sur la une.
CAA birinci hatta.
Oui, Eileen, c'est Mark de CAA.
Eileen, ben CAA'dan Mark.
Il parait qu'il veut quitter les AA.
CAA'i bırakmak istiyor diye duymuştum.
- Chut. Caa-caa!
Ka-ka!
Héréditaire CAA.
Irsi bir beyin tümörü.
Je déteste dire cela, mais ce sont aussi des symptômes du CAA.
Bunu söylemek istemem ama, bunlarda aynı hastalığın belirtileri.
Lydon pense que quelqu'un lui a donné le CAA?
Lydon, bu hastalığı ona birinin verdiğini mi düşünüyor?
La CAA provient d'une mutation du gène APP.
Bu hastalık, APP geninin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkar.
OK, donc vous pensez que Carter a payé ce type pour découvrir comment donner à son père la CAA.
Tamam, yani Carter'ın bu adama, babasına hastalığı bulaştırma yolunu bulması için para ödediğini mi düşünüyorsun?
Je parle de l'enquête sur qui a donné à cet homme la substance qui a provoqué sa CAA
Ona o hastalığı veren adamla ilgili olan soruşturmadan bahsediyorum.
Notre suspect le plus probable pour le moment est le fils de Lydon, Carter la CAA est héréditaire.
Şu an elimizdeki en sağlam şüpheli Lydon'ın oğlu, Carter.
Natasha pensait qu'on pouvait provoquer la CAA
Natasha bunamayı birinde oluşturabileceğini düşünmüş.
C'est un mutagène qui vise la partie du génome responsable du CAA héréditaire.
Bunun kalıtsal bunamayı hedef alan bir mutajen olduğunu onayladı.
Indépendamment du fait que personne ne prévoit de faire du chantage et de commettre un meurtre le même soir, le type n'a aucune connexion avec les Lydon, et sa supposée victime nous a envoyé la formule pour provoquer la CAA
Kimse aynı gece şantaj planlayıpta cinayet işlemez. Bu adamın Lydon ailesiyle bir bağlantısı yok. Üstelik sözde kurban gerekli formülü bize mesajla attıktan 20 dakika sonra bıçaklandı.
Mais je ne sais pas comment provoquer la CAA.
Ama, bunama nasıl oluşturulur bilmiyorum.
Je veux dire, la CAA est incroyablement rare, mais cela pourrait juste être une coïncidence.
Demek istediğim bu hastalık oldukça nadir. Ama sadece tesadüf olabilir.
Et bien, j'espérais que vous pourriez m'aider à comprendre qui donnait le CAA aux riches.
Pekala, ben de zengin insanları kimin zehirlediğini bulmama yardım edersin diye umuyordum.