English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Ahmed

Ahmed traduction Turc

667 traduction parallèle
Vemo-nos na porta do Ahmed's.
Seninle Ahmed'in dışında buluşacağım.
Diz que Gordon Paxá, governador-geral do Sudão, está no seu acampamento.
Mehdi adlı Muhammed Ahmed'e haber yolla, ve ona söyle, Sudan genel valisi Gordon Paşa kampına geliyor.
Não me parece, porque tu não és um infiel e eu também sinto o mal.
Şüpheliyim, Muhammed Ahmed, sen bir kafir değilsin, ama kötülük kokusu alıyorum.
Mohammed Ahmed, quando cheguei ao Sudão pela primeira vez, o seu corpo estava doente, afligido pela fome e violentado pela guerra.
Muhammed Ahmed, hatırlatmak isterim ki Sudan'a ilk geldiğimde, savaşlarla, açlık ve kötüye kullanımla darmadağın olmuştu.
Não sou dado a amores, Mohammed Ahmed, mas esta terra tornou-se a única coisa que alguma vez amei.
Sevilen bir adam değilim, Muhammed Ahmed, ama bu ülke her zaman tutkuyla sevdiğim bir yer oldu.
Todos os habitantes que desejem partir e procurar a protecção de Mohammed Ahmed, dito o Mahdi,
Şehrin sakinlerinden ayrılmak isteyenler, Mehdi olarak tanınan Muhammed Ahmed'in, koruması altına girmekte serbest olacaklardır.
Tens de perceber, Mohammed Ahmed.
Anlamalısın, Muhammed Ahmed.
então diz-me ao ouvido, Mohammed Ahmed, quem será lembrado em Khartum?
bana söyle, Muhammed Ahmed, Hartum'da kim hatırlanacak?
Não posso deixar Khartum, Mohammed Ahmed, porque também eu faço milagres.
Hartum'dan gidemem, Muhammed Ahmed, ben de mucize yapacağım.
Ahmed.
Ahmed.
Sou Mulay Achmed Mohammed, el-Raisuli, o Magnificente líder dos berberes do Rif.
Ben Mulay Ahmed Muhammed el-Resuli Rif Berberilerinin şefi.
Sou Mulay Achmed Mohammed Raisuli, Senhor do Rif.
Ben Mulay Ahmed Muhammed Resuli, Rif'in efendisi.
Mulay Achmed Mohammed, el-Raisuli, o Magnificente Senhor do Rif, Sultão dos berberes.
Mulay Ahmed Muhammed el-Resuli Rif hükümdarı, Berberi sultanı
- Ahmed, é esta sua escolha?
- Tam size göre galiba?
Vendida ao sheik Ahmed pelo preço mais alto do dia!
Şeyh Ahmed'e 100000'sattım.
Aquele é o Grande Ahmed Khan, o chefe deles.
Bu da Büyük Ahmet Han, elebaşları.
Intitula-se "O Grande Ahmed Khan" e usa um barrete de hussardo.
Liderlerinin adı Büyük Ahmet Han ve bir süvari şapkası takıyor.
Vou ter que apresentar este assunto ao Comité Central. É melhor ver isto com o Grande Ahmed Khan, pessoalmente.
Bu öneriyi merkez komiteye sunmalıyım ayrıca Büyük Ahmet Han'la da konuşsam iyi olacak.
Bem Ahmed, nem vais acreditar nisto, mas vou tornar-te numa estrela de TV.
Ahmet, buna inanamayacaksın. Seni bir televizyon yıldızı yapacağım.
O líder do grupo conhecido como o grande Ahmed Khan escapou.
Grubun elebaşı olan Büyük Ahmet Han, kaçtı.
Quero isso pronto para a festa do Ahmed.
Ahmed'in çay partisine yetişsin.
Senhoras e cavalheiros, o honorável Ahmud im Hamdi... Ministro dos Estrangeiros interino do Egipto.
Hanımlar ve beyler Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Sayın Ahmed Hamdi.
Donny, diz à Sra. Summers que está aqui o Sr. Ahmed Farley...
Donny, Bayan Summers'a söyle, Ahmed Farley diye biri...
Hafiz ben Achmed, apresente-se no meu gabinete.
Hafız ben Ahmed, rapor ver!
Hafiz ben Achmed, ao gabinete do comandante, imediatamente.
Hafız ben Ahmed, Komutanın ofisine gel!
Ahmed, vai buscar o cavalo. Já!
Şimdi.
Ahmed, vai lá para fora.
Ahmed, dışarı çık.
- Ahmed deixa o MacGyver em paz.
Ahmed, MacGyver'ı rahat bırak.
Ahmed, vai soltar o cavalo.
Ahmed, atı serbest bırak.
Está tudo bem, Ahmed.
Sorun yok, Ahmed.
Ahmed, vai buscar-me água.
Sana yiyecek getireyim. Ahmed, bana biraz su getir.
Quanto mais tempo ficar, mais perigoso será para si e o Ahmed.
Ne kadar uzun süre kalırsam senin ve Ahmed için o kadar tehlikeli olur.
Foi muito importante para o Ahmed tê-lo cá.
Burada olman Ahmed için çok önemliydi.
- Onde está o Ahmed, esta manhã?
Bu sabah Ahmed nerede?
O meu filho, Ahmed.
Oğlum, Ahmed.
Ahmed, traz essa água para aqui.
Ahmed, o suyu buraya getir.
Vamos, Ahmed.
Haydi, Ahmed.
O teólogo muçulmano Ibn Hazm afirma que uma pessoa cega pelo amor não quer ser curada e os seus sonhos causam respiração irregular e aceleram a pulsação.
Müslüman teolog Ahmed Hasim der ki mecnun kimse iyileşmek istemez rüyaları düzensiz nefeslere ve nabzın hızlanmasına yol açar.
É Ahmed Dida, o campeão.
Ahmet gelmiş, çingeneler şeyhi!
É Ahmed, o Sheikh dos Ciganos.
Ahmet, para babası!
Tudo bem, Ahmed? Como estás?
Ne güzel araba!
- Como vai, Ahmed? Que contas?
- Hayat nasıl gidiyor, Ahmet?
Ahmed, dá-me uns dinares. Escapei de um manicômio.
Ahmet, tımarhaneden kaçmam için birkaç dinar versene!
- Espera, Ahmed.
Bekle!
Senhor Ahmed : venha, por favor.
Ahmet Bey, gelin lütfen!
Manda um mensageiro a Mohammed Ahmed, o Mahdi.
- Allah'ın iyiliği üzerine olsun.
E você, Ahmed?
- 50000'ne diyeceksin, Ahmed?
- Não!
Ahmed, git atı getir.
- Chamo-me Ahmed.
Benim adım Ahmed.
- Ahmed, não podemos tê-lo aqui.
Ahmed, onu burada tutamayız.
Ahmed tinha razão.
Ahmet haklıymış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]