English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Alameda

Alameda traduction Turc

175 traduction parallèle
Carro B na Alameda e Artesia, com um ângulo de 256 graus.
Taşıt B, Alameda ve Artesia'nın köşesinde. Sinyal açısı, 256 derece.
De modo algum, senhor. Fui passear na alameda parei para uma bebida eo Yuskel depois voltei para a Embaixada.
Yok efendim, caddede biraz yürüdükten sonra Yüksel Palas'a uğrayıp bir şey içtim ve sonra da Elçilik'e döndüm.
" E até desço a alameda...
# Yürüyorum caddede neşeyle #
" E até desço a alameda Com um feliz refrão...
# Yürüyorum caddede neşeyle # # Mutlu bir nakarat ile #
A alameda a seguir ao Capitólio.
İş çığrından çıktı.
Alameda Penrose, 2790. Não vou lá estar. Avise no escritório.
Bir kaç hafta evde yokum ama bana ofisimden ulaşabilirsiniz.
- Alameda Wood?
- Wood Lane'de mi?
Como é que vira uma alameda?
Evler desek nasıl olurdu acaba?
Alameda 118.
118 evleri.
Alameda e 3ª...
Alameda ve 3üncü...
Ele mora no 1712 da Alameda.
Khan, 1 712 Alameda'da oturuyormus.
Se não der notícias daqui a duas horas, tu e o Duffy vão ao 1712 da Alameda.
Iki saat içerisinde haber almazsanz, sen ve Duffy 1 712 Alameda'ya gidin.
1712 Alameda. Espera-me até às 8 : 30.
1 712 Alameda. 8 : 30'a kadar bekle.
O mau tempo em S. Francisco e outras regiões no norte do país, mantiveram a sua contagem baixa, apenas 26 % dos eleitores compareceram até agora em S. Francisco e Alameda County.
San Francisco ve bazı kuzey bölgelerde kötü hava oralarda şu ana kadar kullanılan oyların sayısını azalttı. Şu ana kadar San Francisco'da ve Alameda bölgelerinde oyların % 25'inin kullanıldığı bildiriliyor.
Alameda dos Amantes, näo é?
Aşıklar Yolu, değil mi?
Alameda dos Amantes.
Aşıklar Yolu.
Vão à velha fábrica de papel na rua Alameda.
Alameda Caddesi'ndeki eski kağıt fabrikasına bakın.
Esta casa fica no 41 5 da Alameda da Praia.
Burası 415 Beach Lane.
Mande a conta para o 41 5 da Alameda da Praia.
Bir hasar varsa, faturayı 415 Beach Lane'e gönder.
- Segue a alameda para Sul.
Ağaçlık yolun güneyine git.
Senhor, poderia me indicar a base naval em Alameda?
Affedersiniz Alameda'daki askeri üsse nasıl gideriz acaba?
Oi... Estamos procurando os navios de guerra nucleares em Alameda.
Merhaba Alameda'daki nükleer gemileri arıyoruz.
Não sei ao certo. Acho que estão em Alameda.
Emin değilim ama körfezin diğer tarafında, Alameda'da olabilir.
Foi o que eu disse, Alameda.
Ben de öyle dedim, Alameda'da.
Mas onde fica Alameda?
Ama Alameda nerede?
Só a vim muito mais tarde, quando vinha a correr pela alameda para me contar do assassínio.
Sonradan geç saatte gelip vurulmadan bahsetmeye gelene kadar onu görmedim.
- Não conduz à alameda Blue Ridge?
- O yol Blue Ridge Parkway'e gitmiyor mu? - Bilmiyorum.
- Alameda Desoris.
- Desoris Lane. - Ne?
- A Alameda é longa.
- Sokak büyük.
És minha vizinha, na Alameda Desoris.
Desoris Lane'de benim komşumsun.
Senhora, sob a alameda dos sicômoros, vi eu, bem cedo, vosso filho caminhando.
Efendim, kentin batısında akağaçların altında, Yürürken alacakaranlıkta, rastladım oğlunuza.
Vai pela alameda.
Ara sokaktan git.
# E voltamos pela alameda de novo
# And back along the lane again
Aposto que a vai levar à Alameda dos Namorados!
Eminim ki onu Aşıklar Yolu'na götürecektir.
À Alameda dos Namorados?
Aşıklar Yolu mu?
O que se passa na Alameda dos Namorados?
Aşıklar Yolu'nda neler dönüyor?
Ele come-as e convida-a a ir à Alameda dos Namorados...
Ona aitler. Onları yiyecek ve kıza Aşıklar Yolu'na gitmeyi teklif edecek- -
Aqui vai um novo para os jovens que estão na Alameda dos Namorados.
Bu yeni parça Aşıklar Yolu'ndaki gençlere gitsin bakalım.
"Três : A zona conhecida por Alameda dos Namorados e a Biblioteca Municipal de Pleasantville serão encerradas até indicação em contrário."
"Üç--Aşıklar Yolu diye bilinen yer ve de Pleasantville Halk Kütüphanesi ikinci bir emre kadar kapatılacaktır."
Estava numa alameda a fazer festas ao meu cäo, quando me cairam em cima.
Beni yakaladıklarında bir arka sokakta köpeğimi gezdiriyordum.
Diz aqui que o cäo o estava a atacar quando foi visto na alameda.
Burada yazılanlara göre, o arka sokakta... köpek sana saldırıyormuş.
Acho que ultimamente não tem saído com os juízes do Distrito.
Sanırım Alameda Bölgesi hakimleriyle son zamanlarda takılmadın.
"A todos a quem de direito, que seja conhecido que o Supremo Tribunal e o Tribunal de Alameda ordenaram que Frank Louis Beechum sofresse a pena de morte dentro das paredes da Prisão Estatal de San Quentin pelo crime de homicídio qualificado com circunstâncias especiais."
"İlgili herkese duyrulur Alameda Üst Mahkemesi ve Alameda bölgesi Frank Louis Beechum'ın San Quentin Eyalet Cezaevinde birinci derece cinayet suçundan dolayı infaz edilmesini emretti."
- Estava a ficar preocupada. - A alameda estava totalmente engarrafada.
O dandik otopark tamamen tıkanmıştı.
Era um retrato de Laine, a "alameda sexual".
- Buna'seks yalanı içinde bir yaşam'diyebiliriz. - Şimdi ne yapacağız?
Alameda L20. Todos os agentes nas imediações, por favor comuniquem.
L-20 Parkway civarındaki bütün birimlerin dikkatine.
Junto à palmeira, uma grande alameda com estátuas, a "Grande Alameda Com Estátuas".
Palmiyenin yanında heykel dolu bir yol olsun. "Heykelli Yol" deriz.
Na noite de 1 de Dezembro de 1991 matou um homem com os seus próprios punhos, que, devido à sua profissão, são considerados como armas letais na Califórnia.
Üst Mahkeme, Alameda Bölgesi, 1991 1 Aralık 1990'da yumruklarınızla bir adamı ölene kadar dövdünüz, bu konuda profesyonel bir eğitiminiz var ve bu eğitimi tehlikeli bir silah olarak kullandınız bu Kaliforniya Eyalet yasalarına göre suç teşkil etmektedir...
Alameda da Praia.
- Sahil şeridi.
À Alameda dos Namorados?
Aşıklar Yolu'na.
À Alameda dos Namorados!
Evet, Aşıklar Yolu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]