Translate.vc / Portugais → Turc / Amã
Amã traduction Turc
67 traduction parallèle
Irei a Amã.
Amman'a gideceğim.
Temos três horas de condução até Amã... a maior parte em território Árabe.
Amman'a daha üç saat yolumuz var, yolun çoğu da Arap toprakları.
O "four-wire" é um elaborado sistema de telefone que me permitirá... contactar a minha agência em Amã.
Dörtlü hat, Amman'daki büromuzla görüşmemi sağlayacak... gelişmiş bir telefon sistemidir.
Corre directamente sob o deserto até Amã.
Çölün altından doğruca Amman'a gidiyor.
Julgam que estamos a falar com Amã.
Amman'la konuştuğumuzu sanıyorlar.
Nasceu como Hanif Abbash, em Amã, na Jordânia, a 17 de Junho de 1971.
Doğum Hanif Abbash Amman, Ürdün, 17 Haziran 1971.
Nós somos de Amã, sou o Ali.
Biz, Ammanlıyız. Ben, Ali.
Passas por Amã?
Amman'a mı gidiyorsunuz?
Porque perguntas? Há algum destino que não passe por Amã?
Amman'dan başka gidecek bir yer mi var yani?
- A Amã Oeste.
- Amman'ın batısına.
Fui a Amã Oeste e vi-o a vender bolachas nas ruas.
Amman'ın batısında sokakta gofret satarken gördüm çocuğu.
Que vista de Amã aqui!
Amman buradan ne kadar da güzel görünüyor.
Vou cobrar um café em Amã Oeste a 3 dinares a chávena.
Amman'ın batısında bir kafe açıp kahvenin fincanını üç Dinardan satacağım.
Tenho uns 712 números de telefone que são novos para nós que podemos investigar e avaliar e, entre outras coisas, um esconderijo em Amã.
Hepsini değerlendireceğimiz 712 tane yeni telefon numarası ve ayrıca Amman'da bir hücre evi.
Vais para Amã como Chefe Operacional da Estação.
Amman'da bölüm şefi vekili olacaksın.
Então, vais para Amã?
Yani Amman'a gidecek misin?
Vou para Amã.
Amman'a gideceğim.
AMÃ, JORDÂNIA
AMMAN, ÜRDÜN
- AMÃ A NSA está a vigiar todos os telefones e ligações informáticas de quem se aproximou do esconderijo.
NSA, eve yaklaşan herkesin telefonunu ve bilgisayarını dinliyor.
É mais esperto do que os americanos que normalmente mandam para Amã.
Amman'a genelde gönderilen Amerikalılardan daha zekisiniz.
Ora bem... Recentemente descobrimos um grande esconderijo de Al-Saleem e que também é uma célula de treino, aqui em Amã.
Amman'da büyük bir Al-Saleem hücre evi ve eğitim merkezi keşfettik.
Agora vivo em Amã.
Ben Amman'da yaşıyorum.
Ouve, se queres que eu trate de Amã, então deixa-me fazê-lo, certo?
Amman'ı yönetmemi istiyorsan o zaman Amman'ı bana bırak, anladın mı?
Se continuas a fazer merda assim, Ed, lixas a operação de Amã completamente.
Böyle saçmalamaya devam edersen bütün Amman operasyonunu mahvedersin.
Precisamos de um homem dentro da célula de Amã.
Amman hücresine sızacak biri lazım.
Vou precisar desse tipo que tem aí nessa cela, em Amã.
Hücrede tuttuğunuz adamı ben de kullanmak istiyorum.
Estudou Física e Engenharia em Riade, depois em Amã.
Riyad'da fizik mühendisliği okudu sonra Amman'a geldi.
Que faz "snowboard" em Amã.
Amman'da snovbord yapan.
Vais voltar a Amã.
Amman'a gidiyorsun.
Aeroporto Internacional Rainha Alia AMÃ
Kraliçe Alia Havaalanı - AMMAN
Sr. Ferris, quanto tempo fica em Amã?
Bay Ferris ne kadar zaman Amman'da kalacaksınız?
É arquitecto em Amã.
Amman'da bir mimar.
Embaixada Norte-Americana AMÃ
ABD Elçiliği - AMMAN Ben Roger Ferris.
Numa clínica em Amã. Ela é enfermeira.
Amman'da bir klinikte.
Está em casa, em Amã.
Evinde, Amman'dasın.
" Anis decidiu que partimos para Amã até as coisas acalmarem.
" Anis, ortalık durulana kadar Amman'a gitmemiz gerektiğini söyledi.
" Ouvi dizer que Amã é uma linda cidade,
Amman'ın temiz ve bakımlı caddeleriyle..
Em Damasco e em Amã,
Şam'da, Amman'da...
Os sírios acreditam que está em Amã.
Suriyeliler seni hala Umman'da sanıyor.
Um dos seus equipamentos de vigilância em Amã.
Amman'da gözetledikleri insanlardan birisi.
Mohammed Al Rawi esteve em Amã, Jordânia, a 5 de Fevereiro de 2003.
Efendim, Muhammed El Rawi 5 Şubat 2003'te Amman, Ürdün'e gitmiş.
Passageiro : Clark Poundstone. Viajou de Washington DC para Amã, na Jordânia.
Yolcu Clark Poundstone Washington D.C.'den Amman, Ürdün'e gitmiş.
Ela conhece um homem que pode levar Tara para Amã.
Bizi Tara'dan Amman'a arabayla götürebilecek birisini tanıyor.
Posso levá-los para Amã.
Onları Amman'a götürebilirim.
Amã, Beirute, Londres, Áden, por vezes, avisado em cima da hora, e eu preciso mais do que isso.
Amman, Beyrut, Londra, Aden... Bundan daha fazlasına ihtiyacım var.
Portanto, viajaste para Cabul via Amã, certo?
Amman aracılığı ile Kabil'e uçtun, öyle mi?
Vemo-nos em Amã.
Biz daha sonra Amman'da görüşeceğiz.
Em Amã.
Amman'da.
Quem é o contacto, em Amã?
Amman'daki bağlantın kim?
Amã, Jordânia.
AMMAN, ÜRDÜN
Amã, na Jordânia.
AMMAN, ÜRDÜN