Translate.vc / Portugais → Turc / Andi
Andi traduction Turc
443 traduction parallèle
- Vais contar à Andi?
- Andi'ye söyleyecek misin?
- Não vou contar à Andi!
- Andi'ye söylemeyeceğim!
Andi.
Ee, Andi.
Andi jogava futebol no liceu, como tu.
Andi de lisede futbol oynarmış
E a Andi irritada.
Andi de çok bozuldu.
É que parece que ainda tens sentimentos pela Andi.
Bana belki hala Andi için özel hisler besliyorsun gibi geliyor.
Eu não te vou deixar meter no meio disso, Andi.
Aralarına girmene zaten izin vermem Andi.
A verdade é essa.
- En kritik andi çünkü.
Andi?
Andi?
Como? Desculpa, Andi.
Özür dilerim, Andi.
- Andi! Que agradável interrupção!
İşte en güzel rahatsız edilme!
Nunca estou ocupado para Andrea e os seus amigos.
Andi'm ve arkadaşları için asla meşgulüm demem.
- Não é o teu pai que me preocupa. É tudo o resto.
Konu baban değil, Andi, her şey.
Mas Andi, de que vai resolver a vingança?
Ama Andi, intikam bir şeyi çözer mi?
Vai embora, Andi.
Git, Andi. Şimdi.
Foi um momento de puro Tantra.
Gerçek bir tantrik andi.
É um momento intenso.
Bu gergin bir andi.
Andy, você é um querido, realmente, mas é a minha avó.
Andi, gerçekten çok şirinsin, ama ninemin tarifi.
Andi!
Andi!
- Andy?
- Andi?
Convida a Andi para sair esta noite.
- Evet! Andi'ye çıkma teklif et! Bu akşam için, dostum.
Olha, Andi, sei que estás ocupada no sábado, mas pensei que...
Dinle, Andi... Cumartesi, okul işlerinin olduğunu biliyorum ama düşünüyordum da sen...
Andi, vai.
Andi... kaç.
Na verdade, tive que acabar, Andi,
Aslında ayrılmalıydım, Andi.
- Contaste à Andi?
- Andi'ye söyleyecek misin?
- Não, nem vou contar.
- Hayır! Andi'ye söylemeyeceğim.
- Andi, é difícil de explicar.
Bak, Andi, açıklaması zor. Durum...
Nada em ti é patético, Andi.
Seninle ilgili hiçbir şey zavallıca değil, Andi.
- Não contaste nada à Andi? - Não!
- Andi biliyor mu?
Não vou contar à Andi.
- Hayır, söylemeyeceğim.
Tu e a Andi, lua-de-mel a semana toda?
Sen ve Andi... hafta boyunca balayı?
Não é fixe? Uma semana de encontros com a Andi sem precisar de convidá-la para sair.
Düşünebiliyor musun bütün hafta Andi'yle çıkıyor olacağım.
Isso lixa o trabalho dos carrinhos com a Andi.
İşte bu da Andi ile ilgili planlarımın sonu demek.
Ainda a contar, Andi?
Kasa bakiyesi, Andi?
Sim, tentaste.
- Evet, denedin. - Hey Andi, hazır mısın?
Andi e eu vamos ao cinema, e tu não estás convidado.
Andi ve ben sinemaya gidiyoruz ve sen davetli değilsin.
Diz à Andi que vou esperar no carro.
Bekle. Andi'ye söyleyin, ben arabadayım.
Os meus pais venderam a minha alma ao diabo. Agora eu caço almas para o Inferno. - Vais contar à Andi?
Ailem ruhumu şeytana sattı artık bir kelle avcısıyım.
- Porque, Andi,... se não és parte da solução, então és parte do problema.
Neden cezalandırılıyorum ki? Çünkü, Andi, eğer çözümün bir parçası değilsen problemin bir parçası olursun.
- É a Andi.
- Bu Andi.
Tu e a Andi vão sozinhos ao show, a noite toda.
Andi ile konsere gidip geceyi birlikte geçireceksiniz.
Ben, estamos a falar sobre mim e a Andi sozinhos, a noite toda.
Burada Andi ile başbaşa geçireceğim bir geceden bahsediyoruz.
Talvez, se o apanhar-mos depressa, pode ser que o diabo me deixe ir ao show com a Andi. Sim, porque ele costuma ser bonzinho.
Eğer onu çabuk yakalarsak belki de şeytan Andi ile konsere gitmeme izin verir.
Sinto muito.
Üzgünüm, Andi.
Andi, não precisavas fazer isto.
Andi, buna hiç gerek yoktu.
A culpa é minha.
Evet, öyle Andi.
Andi, ouve.
Andi, bak.
Sinto muito, ok?
Andi, gerçekten çok üzgünüm.
Andi, estás pronta?
- Evet.
Andi?
Andi...
- Não!
- Andi'ye söyledin mi?