Translate.vc / Portugais → Turc / Andréas
Andréas traduction Turc
213 traduction parallèle
Foi lá que terá sido assassinado Andréas Nine, comunista anti-Estaline.
Orada, Stalin karşıtı Komünist Andréas Nin'in de öldürüldüğü OGPU * cezaevinde tutulmuş.
Chamava-se Andréas Voutsinas.
Adı Andreas'dı, Andreas Voutsinas.
E o Andréas costumava dizer-me...
Andreas bana derdi ki :
- Não gosto disso, Andreas.
Bunu sevmedim, Andreas.
Este é um bom país, Andreas.
Burası iyi bir ülke, Andreas.
- Andreas.
- Andreas.
André.
Andreas.
Pedro, André, Tiago, João...
Petros... Andreas... Yakup...
Vais casar-te com o Andreas e viver em paz.
Andreas ile evleneceksin ve huzur içinde yaşayacaksın.
- O Andreas disse que são uns trinta e dois.
- Andreas 32 kişi olduklarını söylüyor.
Está na altura de tu e o Andreas se casarem.
Sen ve Andreas'ın evlenme vakti.
Foi isso que foi acordado faz muito tempo, não foi Andreas?
Bunun için yeteri kadar büyüdü, değil mi Andreas?
- Andreas, faz o patrulhamento alí à frente.
- Andreas, ileriye devriye at.
Casa com o Andreas, ele é um bom homem.
Andreas ile evlen, O, iyi bir adam.
O Andreas ajudou-me e disse-me onde será a emboscada.
Andreas bana yardım etti. Pusunun nerede olduğunu söyledi.
Andreas.
Andreas.
A quebra na gravidade, os tremores de terra nos Estados Unidos, na falha de Santo André, bem como na Jugoslávia e no Sul da França, causou muitas perdas de vidas e bens.
Birleşik Devletlerde San Andreas Fay hattı boyunca, Yugoslavya ve Güney Fransa'da da büyük depremlere yol açarak, çok ciddi can ve mal kayıplarına yol açtı.
A Falha de San Andreas, talvez já tenhas ouvido falar?
Belki San Andreas fayini duymussundur.
Pássaro da Marinha na área de San Andreas.
Radar raporu. San Andreas bölgesi.
A força da explosão activou a Falha de San Andreas.
Patlamanin gücü San Andreas fayini harekete geçirdi.
A Falha de San Andreas fechou-se miraculosamente.
Faydaki kirilma mucizevi bir sekilde durdu.
"Uma comovente carta de despedida de Andreas W, de 17 anos".
"Derinlere uzaklaşan 17 yaşındaki Adreas W. nin mektubu"
Dedicado a Andreas W, "Atze", Axel W., Babette D, "Babsie". E a todos os outros a quem faltou a força e sorte para sobreviver.
Andreas W "Atze", Axel W., Babette D. "Babsie", ve kurtulma şansı bulamamış nicelerine ithafen...
Andreas Freund falou com Kam, que o pôs em contacto comigo.
O da Henry ile konuşmuş. Benimle nasıl temas kurabileceğini anlatmış.
LAGO DO RESERVATÓRIO DE SAN ANDREAS
SAN ANDREAS GÖL REZERVİ
É uma mina de prata abandonada perto da falha de San Andreas.
San Andreas fayında terkedilmiş bir gümüş madeni.
O lago de San Andreas está acima.
San Andreas Gölü hemen üzerimizde.
Conduzem directamente a esta secção da falha de San Andreas.
Doğrudan San Andreas fayının bu bölümüne gidiyor.
O radiador tem um buraco do tamanho do San Andreas.
Bu bloklardaki çatlaklar Andreas kadar büyük.
- Boa noite, Andreas.
- İyi geceler, Andreas.
- A falha de San Andreas.
- San Andreas Çıkmazı.
Ouvi que vive numa aldeia não muito longe daqui Andreas.
Hala buradan fazla uzakta olmayan bir köyde yaşadığını duydum... Andreas.
Então irei a Andreas.
Peki, öyleyse Andreas'a gidiyorum.
'Oberstleutnant Andreas von Glück, ao seu serviço!
Albay Andreas Von Glück, efendim!
"Seguro Andreas Frink"
Andreas Fink Sigorta Dosyası.
Escrita e interpretada por Andreas Aradi.
Andras Aradi tarafından bestelendi ve icra edildi.
Que filmes são estes? "Amazombies", "O Louco do Espaço".
Şu filmler de nedir? "Amazombiler", "Uzay Sapığı" "San Andreas Çukuru'ndaki Yaratıklar."
Praetorius, Salinas, e finalmente Andreas Werkmeister, quem resolveu a dificuldade dividindo a oitava da harmonia dos deuses, os doze tons médios, em doze partes iguais.
Sonunda bir Andreas Werckmeister, tanrıların sekiz oktavlık armonilerini bölerek sorunu çözdü. On iki yarı tonlamayı, on iki eşit parçaya böldü.
Mesmo se a nossa briga tiver sido amplificada sobrenaturalmente, o Andras transforma a revolta em raiva, não a cria assim do nada.
Yani, kavgamız doğa üstü bir şekilde cesaretlendirildiyse bile Andreas kızgınlığı büyük bir öfkeye dönüştürebiliyor. Öfkeyi yoktan var etmiyor.
Autoridades locais investigam a possível ligação entre a mulher desaparecida e a serie de assaltos a bancos mais recentes, feitas pelos Bandidos Hospedes.
Şu anda uzmanlar... bu kayıp kadına soyguncular arasındaki bağlantıyı araştırıyor. Görgü tanıkları, kadının San Andreas Bankası'nın... soyulmasından en son 24 saat önce görüldüğünü söylüyorlar.
Wheeler desapareceu 24 horas antes do assalto ao banco de San Andreas. Encontraram o seu carro abandonado a poucos metros do carro do gerente do banco, Lawrence Fife.
Banka müdürünün ifadeleri, soyguncuların yakınlarda... saklandığı yönünde.
A partir de hoje, sou o Irmão Andreas!
Bugünden itibaren, ben, Kardeş Andreas'ım.
Estamos ficando sem ovos, Andreas.
Yumurtalar bitti.
Vamos visitar o polaco engraçado.
Andreas. Şu eğlenceli Lehli'yi ziyaret edelim.
São de algum deserto perto da fenda de San Andreas a menos de uma hora daqui.
San Andreas fayının yakınındaki bir çölü gösteriyor. Buradan yarım saat uzakta.
de qualquer maneira, você e seu Andreas poderiam vir nos visitar, assim, assumir o papel de tios... e assim Pia e eu viajaríamos por uns dias... a verdade é que ser pai não é tão terrivel.
Her nasılsa, sen ve senin Andrea'n bizi ziyarete gelirsiniz, sen o sevgili amca havalarına girersin, böylece ben ve Pia da bir kaç günlüğüne uzaklaşabiliriz. Doğrusu, baba olmak o kadar korkunç değil.
Eu disse : "Não podes começar uma frase com'ou'."
Ben de demiştim ki : "Andreas, bir cümleye" ya "ile başlanmaz."
Encontrei-a na falha de San Andreas, perto de Pescadero.
Pescadero yakınlarında, San Andreas Fay'ında duvarların arasında buldum.
Hoje todos fazem sermões, como o teu amigo Andreas.
Bugünlerde, herkes nutuk atıyor, dostun Andreas gibi.
Andreas Tanis.
Andreas Tanis.
Fui eu... Fui eu a mãe do seu filho Andreas.
Oğlunuz, nasıl desem, Andreas'ın annesiydim.