Translate.vc / Portugais → Turc / Aquí
Aquí traduction Turc
1,033 traduction parallèle
- Nativos viver aquí?
- Burada yerliler mi yaşar?
Está aquí.
Onu almaya geldik.
Aquí. Vamos.
Buraya.
- Aquí é Laura.
- Benim, Laura.
Seja como for, agora estou aquí, e não estou nada assustado.
Neyse... Artık burdayım ve hiç etkilenmedim.
É por isso que continuas aquí? Só para estar perto de mim?
Bu yüzden mi burada kalıyorsun.
Yorick pára aquí!
Yorick burada kalıyor!
Porque não me disse que a Senhora Carter estava aquí?
- Neden bana Bayan Carter'ın geldiğini söylemedin?
isso acredito. - Que faz aquí?
- Burada ne yapıyorsun?
- Aquí está, senhor.
- Buyrun, bayım
Se eu fosse um cavalheiro, acreditaria que o dinheiro está todo aquí.
Bir centilmen olsam paranın tamamının burada olduğunu kabul ederdim.
DIELLO, ESTAMOS AQUÍ PARA PROTEGÊ-LO.
Diello, seni koruyacağız, haberin olsun.
Será que está aquí alguém?
Kimse yok mu?
Tens a certeza que por aquí vamos chegar a Juneau?
Bu dönüş yolunun Juneau'ya gittiğine emin misin?
Aquí está a teteira, e aquí as taças.
İşte çaydanlığımız fincanlarımız da burada.
Não há nenhuma dúvida, esteve aquí há pouco tempo.
Evet, burada olduğuna şüphe yok. Hem de yakın bir zamanda.
- Obrigado por deixá-los ensaiar aquí.
Merhaba Ruth. Müzisyenlerin burada prova yapmasına izin verdiğin için ne kadar teşekkür etsek az.
Apenas quero saber o que fazes aquí nas vésperas da minha boda.
Tanrıçanın soluk bakışı. Sadece düğünümden bir gün önce burada ne işin var bilmek istiyorum.
Estive aquí todo este tempo, Sr. Lord.
- Öyle mi? Sürekli buradaydım Bay Lord.
- Oh, Dexter, o que fazes aquí?
Dexter, burada ne işin var?
Ele esteve aquí.
O da buradaydı.
Doc, venha aquí e dê-me uma ajuda, sim?
Hey, Doktor, içeri gelip bana biraz yardım eder misin?
Não desejamos estar aquí mais do que voce nos deseja
Bayan, biz de en az sizin kadar burada olmaktan rahatsızız.
Estamos comodos aquí. Claro que não. Esta servirá.
Burada oldukça rahatız.
Por aquí, cavaleiros.
Bu taraftan, beyler.
- Aquí está seu conhaque, senhor
- Brendiniz, efendim. - Oh, teşekkür ederim.
Não estou aquí para me queixar do que voce fez
Yaptığınızdan şikayetçi olmayacağım.
Aquí estamos resguardados. Se te voltam a apanhar, enviam-te para um campo de concentração.
Seni tekrar yakalasalar, doğruca işçi kampına götürürler.
- Aquí tem a sua chávena, señor.
İşte gece içkiniz, bayım.
Se não gostares do lugar, regressas aquí imediatamente. Prometes? Prometo.
Orayı beğenmezsen,... doğrudan geri geleceksin.
Não sei porque não podes ficar aquí e trabalhar com o teu pai.
Neden burada kalıp, babanla çalışamıyorsun, bilmiyorum.
Está aquí, tía Teresa.
Burada, Teresa Teyze.
Aquí é onde trabalharás.
Çalışacağın yer burası.
Aqui estão as garrafas... e aquí estão as etiquetas.
Şişeler ve etiketler var.
Espero que seja feliz aquí.
Umarım burada mutlu olursunuz.
Aquí está, senhor, é esse.
İşte efendim, şuradaki.
Desde que viemos para aquí.
Buraya geldiğimden beri.
Bem, estás aquí.
Neyse ki buradasın.
Aquí, em 1848, em Sutter`s Mill, um homem encontrou algo que nem sequer procurava no fundo de uma vala e o seu grito ouviu-se em todo o continente.
Burada, 1848'de Sutter's Mill'de bir hendeğin dibinde bir adam hiç aramadığı bir şey buldu.
Tudo está encantador Aqui no México
Todo está encantador aquí en México
Não tem o direito a entrar aquí.
Buraya girmeye hakkınız yok.
- Aquí, ela tem uma oportunidade.
- En azından bir şansı var.
Estou aquí!
Tarzan!
Pensas ficar muito tempo aquí?
Burada uzun süre mi kalmayı düşünüyorsun?
Não há ninguém aquí?
Orada kimse yok mu?
Aquí Battersea. Preparado.
Battlesea, hazır ol.
O que é que se passa aquí?
Burada neler oluyor?
Alegra-me que estejas aquí.
Burada olduğun için mutluyum.
Aquí está a Lenda de Ananka.
Ananka'nın efsanesi bu.
Obrigado. Só estou de passagem por aquí.
Sağol ama sadece geçiyordum.
Lou Ramsey está aquí.
Lou Ramsey geldi.