Translate.vc / Portugais → Turc / Aurelio
Aurelio traduction Turc
158 traduction parallèle
- Vou abrir, Sr. Aurelio?
- Gidip kimmiş bakayım mı?
Aurelio, deixa-o!
Aurelio, bırak onu!
- Aurelio, as pessoas estão a ver.
- Aurelio, elalem izliyor.
Aurelio!
Aurelio!
Não é para te ofender, Aurelio, mas o Teo era muito mais esperto que tu, na escola.
Alınmanı istemem Aurelio ama Teo okulda senden daha akıllıydı.
Então, Aurelio... Não fiques assim.
Haydi ama Aurelio, böyle konuşma.
Ouve, Aurelio...
Beni yolla oraya.
- Preparem-se. Já vos chamo. - Para o servir.
- Aurelio!
- Aurelio... Chiquito... Rosario.
Aurelio Chiquito Rosario.
- Aurelio?
Aurelio?
Aurelio?
Aurelio?
O nome da vítima é Aurelio Moreno.
Kurbanın adı, Aurelio Moreno.
Em todas estava esgotado e aguardam um carregamento do importador colombiano, a empresa do Aurelio Moreno.
Hepsi de satılmış. Kolombiyalı ithalat şirketlerinden teslimat bekliyorlar. Bunlardan birisi de, Aurelio Moreno'un şirketi.
Algum deles andava a investigar um tal Aurelio Moreno?
Zaten onlar hiç çıkmazlar buradan. Aurelio Moreno isimli birisi için de geldiler mi?
O Aurelio era um bom homem.
Aurelio iyi bir adamdı.
Então o velho Aurelio levava dos dois lados.
Demek yaşlı Moreno'nun iki karısı varmış.
Aurelio.
Aurelio.
Aurelio Rosas Sanchez, OK.
Aurelio Rosas Sanchez, tamam.
Não é justo. Aurélio, dá um apalpanço no Sr. Van Shrike.
Aurelio, Bay Van Shrike'ın üstünü ara.
Aurélio, porque não lhe dás um desconto?
Aurelio, neden çocuğu rahat bırakmıyorsun?
No ano de 180 A.C., o Imperador Marco Aurélio conduzia as legiões romanas contra as tribos Germânicas, ao longo da fronteira do Danúbio...
Milattan sonra 180 yılında, İmparator Marcus Aurelius, Roma lejyonlarının başında,
Segundo, ninguém pode chamar Marco Aurélio um homem robusto.
Hiçkimse Marcus Aurelius'u... gürbüz bir adam olarak tanımlamaz.
Marco Aurélio... nosso César não está com muito bom aspecto.
Sezarımız Marcus Aurelius, iyi görünmüyor.
É homem para apreciar uma ironia, Marco Aurélio?
Kendinle alay edebilir misin, Marcus Aurelius?
E as conversas, Marco Aurélio... as imensas conversas que teve... com o seu amigo Timonides!
Ve konuşmaları da... Marcus Aurelius. Arkadaşın Themonitus ile saatlerce konuştuğunuz şeyleri...
Não é possível, Lucila, que tenha outra forma... que alguém torne-se o legítimo herdeiro de Marco Aurélio?
Marcus Aurelius'un gerçek varisinin kim olduğunun... ispatlanmasının başka yolu yok mu Lucila?
Venho-lhe pedir que guarde isso... São as memórias de meu pai, Marco Aurélio.
Şimdi sizden istediğim şey... babam Marcus Aurelius'un öğretilerini korumanızdır.
A paz romana... que nos foi prometida por Marco Aurélio.
Roma Barışı. Marcus Aurelius'un söz verdiği gibi...
Marco Aurélio.
Marcus Aurelius,
Marco Aurélio nos falou sobre um Império em que as nações eram iguais!
Marcus Aurelius, eşit uluslardan oluşan bir imparatorluktan bahsetmişti.
Glorioso César... a quem foi dado o nome de Lúcio Aelius Aurélio Comodus...
Şanlı Sezar! Lucious Eileus Maurilius'un adıyla,
Marco Aurélio... era o meu pai!
Marcus Aurelius benim babamdı.
Quando o meu pai, Marco Aurélio, morreu, trouxe-me uma tocha e saudou-me como César!
Babam Marcus Aurelius, öldüğü zaman, bana bir meşale verip, beni şüphesiz bir Sezar olarak selamlamıştın.
Salve Marco Aurélio, imperador!
Merhaba, İmparator Marcus Aurelius.
- Aurelio, escuta-me...
- Aurelio, dinle beni.
Depressa!
Dinle Aurelio.
- Mas, Aurelio...
- Ama Aurelio... - Derhal gidiyoruz.
Olá, Aurelio.
Sen nasılsın? Merhaba Aurelio.
Aurelio.
- Beni sıkma.
Aurelio.
- Siktir git!
Leia Marco Aurélio.
Marcus AureIius'i oku.
Marco Aurélio.
Marcus Aurelius.
No inverno de 1 80 DC, a campanha de doze anos do lmperador Marcos Aurélio... contra as tribos de bárbaros na Germania estava a terminar.
MS 180 yılının kışında, İmparator Marcus Aurelius'un Germania'daki barbar kabilelere karşı yürüttüğü 12 yıllık sefer sona eriyordu.
O jovem imperador... marcou uma série de espectáculos... para honrar a memória do pai... Marco Aurélio.
Genç imparator bir dizi büyük gösteri düzenlemiş babası Marcus Aurelius onuruna.
Essa tem graça... uma vez que foi Marco Aurélio o sábio, o todo-sabedor Marco Aurélio que acabou com os jogos.
Bu bana komik geliyor çünkü Marcus Aurelius bilge, her şeyi bilen Marcus Aurelius yasaklamıştı bizi.
Conheceste Marco Aurélio?
Marcus Aurelius'u tanıyor muydun?
Ieal servidor do verdadeiro imperador, Marco Aurélio... pai de um fillho assassinado... marido de uma esposa assassinada... e terei a minha vingança, nesta vida ou na próxima.
Felix Lejyonlarının Generali gerçek imparator Marcus Aurelius'un sadık kulu katledilmiş bir oğlun babası katledilmiş bir kadının kocası ve, ister bu dünyada ister öbüründe, mutlaka intikamımı alacağım.
Marco Aurélio tinha um sonho que se chamava Roma.
Marcus Aurelius'un bir Roma hayali vardı.
Marco Aurélio está morto, Maximus.
Marcus Aurelius öldü, Maximus.
Marco Aurélio confiava em si.
Marcus Aurelius size güveniyordu.
São estes os desejos de Marco Aurélio.
Marcus Aurelius'un arzusu buydu.