Translate.vc / Portugais → Turc / Band
Band traduction Turc
2,335 traduction parallèle
Continue a ocupar o seu lugar.
Yürüyüş bandına sağlam bas.
Vou tirar a fita da sua boca, e fazer umas perguntas.
Ağzındaki bandı çıkaracağım ve sana bazı sorular soracağım.
- Não acredito em muita coisa, mas acredito em fita adesiva.
- Güvenmediğim birçok şey var ama koli bandına güvenim sonsuz.
E fez umas coisas com fita isoladora.
Koli bandı ile bir şeyler yaptı
Armas e fita isoladora. Quando é que lá vamos?
Silahlar ve koli bandı Ne zaman gidiyoruz?
Agora é que te decides a usar a fita isoladora!
İşte koli bandı kullanıyorsun
Se ela fosse um avatar de uma pessoa real... bastaria tirar a holobanda.
Gerçek birinin avatarıysa onun bandını çıkarmışlar.
A holobanda é benigna.
Band zararsızdır.
"A Holobanda É Benigna". Problema resolvido.
"Band zararsızdır." Sorun çözüldü.
É como um "Band-Aid".
Sonun da yara bandı gibi olduğu anlaşıIıyor.
Não tem a faixa de segurança, nem a linha.
Güvenlik bandı yok şerit yok.
Enfiem o paciente num tapete rolante.
Hastayı koşu bandına çıkarın.
O teste do tapete rolante foi um falhanço.
Koşu bandı testi hiçbir işe yaramadı.
Ou encontramos um tapete rolante maior... Ou...
Ya daha büyük bir koşu bandı bulacağız ya da...
Visto não podermos exercitar o coração do seu filho no tapete rolante, vou ter de o fazer quimicamente.
Oğlunuzun kalbini koşu bandı ile çalıştıramadığımızdan kimyasal yolla yapmak zorundayım.
Achas que um tipo com estenose passava no teste do tapete rolante?
Sence gerçekten damar tıkanıklığı olan biri koşu bandı testinden sağ çıkabilir miydi?
Eu corro na passadeira e você fica a ver.
Yürüyüş bandımda koştum. Sense orada oturup izledin sadece.
Ninguém te vai achar totó.
İsim bandı takmayacağım. - Bunlar salaklara göre.
Muito bem, Celia, isto é para um... anúncio para os pensos "Ouch away!"
Pekala, Celia, bu bir... buraya. Bu bir yara bandı reklamı.
Há que séculos que não uso isso.
Ben hiç yara bandı kullanmadım.
Uma Taser e fita vedante e estamos despachados num minuto.
Şok silahımız ve bandımız var. 1 dakikada işimizi görürüz.
Um pare de Ray-Band e estás todo como em Top Gun.
Bir çift Ray-Band ve hepiniz uçar.
Quando os brancos tentam fazer funk, sai os KC and the Sunshine Band.
- Dürüst olalım. Beyazlar "funky" olmaya çalıştıklarında ortaya KC and the Sunshine grubu çıkıyor.
Começas-te afundar biscoitos no chá agora?
Şimdi de çayına bisküvi mi bandırmaya başladın?
Afundanço de biscoitos, não podes comer, no chá que não podes beber, é o próximo passo lógico?
İçemediğin çaya yiyemediğin bisküviyi bandırmak Bu mu mantıklı adım?
O penso no seu braço sugere que acabou de tomar uma vacina.
Kolundaki yara bandı da muhtemelen daha yeni aşı olduğunu gösteriyor.
O quarto vai ficar o máximo com a bicicleta de exercícios.
Odada bisiklet ve koşu bandı harika olacak.
É como se pertencesse a uma maldita Boys band.
Sanki bir müzik grubunda olmak gibi.
Pensar em ti numa boys band é perturbante a muitos níveis.
Seni bir erkek müzik grubunda düşünmek bir çok açıdan rahatsızlık verici.
Todo sobre uma boys band gira à volta da imagem, não é?
Erkek gruplarının olayı imajda bitiyor değil mi?
Tal como correr numa passadeira eleva-te o ritmo cardíaco.
Koşu bandında koşmanın kalp atışını arttırması gibi aynı.
Numa exibição especial de beneficência, para apoiar a Agência Espacial e o Fundo de Salvação dos Chimpanzés...
Talimatları bekliyorum. Acilen koli bandına ihtiyacım var.
Dez anos desde que passámos a fita amarela e entrámos naquele beco.
Sarı bandı geçip o ara sokağa girişimizin üzerinden tam 10 yıl geçti.
E, sempre que passo a fita numa cena do crime, penso naquela noite.
Suç mahalinde o bandı her geçişimde o gece aklıma geliyor.
O penso de nicotina no braço diz-nos que tentava desistir.
Omzundaki nikotin bandı, sigarayı bırakmaya çalıştığını söylüyor.
Ouça, senhora, apanhámo-la com fita adesiva e clorofórmio.
Bakın hanımefendi, sizi koli bandı ve kloroform ile birlikte yakaladık.
A cortar a primeira banda.
İlk bandı kesiyorum.
Sim, os jogos. Levaram o "Halo 1", o "Halo 2", o "Halo 3", "Call of Duty 1", "Call of Duty 2", "Call of Duty 3",
Halo 1, Halo2, Halo 3, Call of Duty 1, Call of Duty 2, Call of Duty 3, Rock Band, Rock Band 2,...
"Rock Band", "Rock Band 2", "Final Fantasy", do 1 ao 9, "The Legend of Zelda", " The Legend of Zelda :
Final Fantasy 1'den 9'a kadar, Zelda Efsanesi, Zelda Efsanesi :
Ontem à noite, jogámos Rock Band durante horas.
Dün gece, saatlerce Rock Band'de eğlendik.
Gostas de Rock Band?
Siz Rock Band'e gider misiniz?
Vês aquela fita adesiva?
Tamam. Oradaki bandı görüyor musun?
Mas, se o comer, vou ter de correr 8 km na passadeira hoje.
Ama yersem bu akşam koşu bandında sekiz kilometre koşmam gerekir.
Tu arranjas uma perna de pau, eu arranjo uma venda para um olho, e andamos com ela ao ombro.
Tamam, sen tahta bacak bul, ben de göz bandını ayarlarım omzumuzda gezdiririz.
Emissão no canal de emergência.
Acil yayın bandından sesleniyorum.
Sabíamos isso, por isso deixámos o rádio ligado.
Böyle olacağını tahmin ediyorduk. Bandı o yüzden açık tutuyoruz.
Há Neosporin e pensos rápidos, na primeira gaveta da minha secretária.
Masamın en üst çekmecesinde, Neosporin ve yara bandı var.
- Tirando as do Rock Band.
- Rock Band dışında. Onlar gibi olabiliriz.
Deixa-me trazer-te um penso.
Sana bir yara bandı bulayım.
Um penso.
Yara bandı.
Porque preciso de ser mais do que um penso-rápido, Claire.
Çünkü bir yara bandından fazlası olmaya ihtiyacım var Claire.