Baracus traduction Turc

O BA Baracus num centro de dia?

B.A. Baracus çocuk yuvasında mı?

Temos um forte concorrente chamado Baracus.

Baracus adında bir meydan okuyucumuz var.

Avisaram a polícia militar que os suspeitos John Smith, Bosco Baracus e Templeton Peck foram vistos num bar na esquina da 5ª Avenida com a Broadway em Los Angeles.

Askeri polisin aradığı şüpheliler, John Smith, Bosco Baracus ve Templeton Peck Los Angeles-Broadway'de 5. kokteyl salonunda görüldüler.

- E o BA Baracus.

- Ve B.A. Baracus.

- Bosco Baracus.

Bosco Baracus.

Você ajudou o Smith, o Baracus e o Peck, quando assaltaram o Banco em Hanói, e ainda trabalha com eles.

Smith, Baracus ve Peck'i Hanoi Bankası işi için paraşütle atlayacakları yere sen götürdün ve bence bugün hâlâ onlar için çalışıyorsun.

Amy Allen, apresento-lhe o Bosco Baracus, o BA.

Bayan Amy Allen, Bosco Baracus. B.A.'i tanıştırabilir miyim?

- Eu sou o BA Baracus, e vim buscar os teus produtos. - Óptimo.

- Ben B.A. Baracus ürününüzü taşımak için buradayım.

Sou o BA Baracus.

Hey, ben B.A. Baracus. Hey, dostum!

Não vão enganar mais o BA Baracus.

B.A. Baracus'u oradan oraya tepmek yok artık.

- O BA Baracus... O Caras, o "Cão Danado" Murdock e a Amy Allen.

B.A. Baracus Faceman, "Uluyan Deli" Murdock ve Amy Allen.

Os meus rapazes estão à espera de uma oportunidade para apanharem o Baracus.

- Adamlarım Baracus'u enselemek üzere. - Yanlış adamı yakaladınız.

- O que é que achas?

- Bu konuda ne düşünüyorsun? - Baracus kim?

- Quem é o Baracus? Pensava que queriam o Lynch.

Lynch'i aradığınızı sanıyordum.

- Achas? Diz ao Burrows para ir buscar o Baracus agora!

Burrows'u uyarın, Baracus'u hemen yakalamasını söyleyin!

O Coronel John Smith, o Tenente Templeton Peck e o Sargento Bosco Baracus, foram detidos após uma longa perseguição militar pelo centro de Los Angeles ".

Albay John Smith, Teğmen Templeton Peck ve Çavuş Bosco Baracus askeri polisin uzun süren takibinden sonra Los Angeles şehir merkezinde tutuklandılar.

E aqui o BA Baracus vai tirar esta mentira a limpo.

B.A. Baracus bu yalanın hesabını hepinizin derisini yüzerek çıkaracak.

Aquela é a carrinha do BA Baracus.

Hey, bu B.A. Baracus'un vanı.

- H.M. Murdock e BA Baracus.

H.M. Murdock ve B.A. Baracus. - Memnun oldum.

Desculpe, Sr. Baracus, Tenho estado a admirar as jóias que tem ao pescoço.

Affedersiniz Bay Baracus ama boynunuzdaki mücevherlere hayran oldum.

Não, não. Este é o BA Baracus, e eu sou o Hannibal Smith, dos Soldados da Fortuna.

Hayır, yapma.

Talvez o teu amigo Sr. Baracus queira ouvir uma canção.

Belki koca dostumuz Bay Baracus bir şarkı dinlemek ister.

O nome dele era BA Baracus.

Adı B.A. Baracus'tu.

Meu, B.A. Baracus não luta com brinquedos.

Hey ahbap, B.A. Baracus oyuncaklarla dövüşmez.

- Eu sou o Mr. T.

- Ben de BA Baracus olacağım.

- O Mr. T sou eu.

- Ben BA Baracus olmak istiyorum.

Sou o BA Baracus

Benim adım B.A. Baracus.

Qual é, B.A. Baracus?

Ne haber, B.A. Baracus?

Cabo B.A. Baracus.

Onbaşı B.A. Baracus.

Baracus.

Baracus.

Baracus, não faças isso!

Baracus, yapma!

Baracus!

Baracus!

O Baracus e o Murdock também.

Geriye Baracus ve Murdock kaldı.

Onde está o B.A. Baracus?

B.A. Baracus hangi cehennemde?

Fizeste-me esforçar, Baracus.

Bu sefer beni iyice terlettin Baracus.

Vais pagar-me esta, Baracus. Vejamos o que tens.

Bunun cezasını senden çıkaracağım Baracus.

Eu vou matar-te, Baracus.

Ben seni öldüreceğim Baracus.

É o Peck e o Baracus!

Peck ve Baracus onlar!

É o Peck e o Baracus!

Bunlar Peck ve Baracus!

Segundo, assim que der uma conferência de imprensa a declará-lo inimigo público número um e que o senhor, Floyd Baracus, um modelo de virtude à Eliot Ness será o funcionário público a colocá-lo na cadeia, será... Qual é a palavra?

İkincisi, onu birinci numaralı halk düşmanı ilan eden toplantı düzenlersen ve sen Floyd Baracus, tarihin en efendi adamı olarak onu hapse sokan devlet memuru olursan sen... ne deniyordu?

Obrigada, Procurador Baracus, pela confiança depositada em mim.

Güven dolu sözlerinizden dolayı teşekkür ederim bölge başsavcısı Baracus.

O Baracus terminou as últimas acusações contra a organização do Sr. Boss.

Baracus Bay Boss'ın örgütüne karşı son iddianamesini teslim etmiş.

O Floyd Baracus.

Floyd Baracus.

Vou contar tudo ao Baracus.

Baracus'e her şeyi söylüyorum.

Ainda não há notícias do Sr. Baracus.

Bay Baracus hala cevap vermiyor.

- É da casa do Baracus.

- Baracus'ün evinden.

Incluindo o facto do Baracus não se enquadrar no típico rico do Assassino do Caos.

Aslında Baracus olayı Kaos Katili'ne yüzde bir bile uymuyor.

Parece que alguém queria eliminar o Baracus, e roubou o meu modus operandi.

Birisi Baracus'ü öldürmek istemiş ve benmişim gibi davranmış.

Mas eu investiguei o Baracus, não era um zombie.

Hem Baracus'ü kontrol etmiştim, zombi değildi.

Ninguém chama mentiroso ao BA Baracus.

Kimse B.A. Baracus'a yalancı diyemez.

B. A. Baracus

B.O. Baracus. Kel kafa.