Translate.vc / Portugais → Turc / Barkley
Barkley traduction Turc
231 traduction parallèle
Foi um erro escolher Hellen Hayes pro papel, de Catherine Barkley.
Bence Helen Hayes, Catherine Barkley olarak pek olmamış.
Sim, mas, desculpe, Hellen Hays não é Catherine Barkley.
Evet, ama üzgünüm. Helen Hayes, Catherine Barkley olmamış.
Suponho... - Se quer. - Pois claro que quero.
Üzgünüm Bayan Barkley rezilliği ortaya çıkan biriyle aynı üniformayı giymek sempatik görünmüyor.
Há um montão de belas enfermeiras inglesas. A mais bela é a senhorita Barkley.
Bayan Barkley'e yeterince zengin bir adam izlenimi vermek istiyorum.
- Você Tem dinheiro? - Sim. - Me dê 50 liras.
Şimdi yiyip içeceğiz ve seni Bayan Barkley'le tanıştırmaya götüreceğim.
Quero que a senhorita Barkley cria que tenho recursos.
Fakat, onun üzerinde iyi bir izlenim bırakmam için beni hazırlamalısın.
Agora comeremos e beberemos e te apresentarei à senhorita Barkley.
O da çok güzel. - Hayır. - Hayır mı?
- Olá, pai. Quase você perde a festa.
Fakat bayan Barkley ve arkadaşı bayan Ferguson var.
Vamos. Senhorita Barkley, permita-me apresentar-lhe a meu amigo e irmão de guerra, o tenente Henry.
Bayan Barkley, izin verirseniz size, dostum ve savaş kardeşim yüzbaşı Henry'yi tanıtmak istiyorum.
A senhorita Barkley te prefere a mim, isso está claro mas a senhorita Ferguson também é agradável.
Eğer arkadaşım olarak kalmak istiyorsan, kapa çeneni. Ben senin en iyi arkadaşın ve savaş kardeşinim. O zaman kapa çeneni.
O regularei tudo com meu amigo, o comandante inglês para que você vá a Milão, junto da formosa senhorita Barkley.
Buradan nereye gideceğini düşünüyorsun? Sakallı, erkek hemşirelerin olduğu İtalyan hastanesine mi? Hayır!
Pensa em Rinaldi abandonado na guerra, sem ninguém de quem zombar, sem ninguém que lhe empreste dinheiro.
Milano'ya gideceksin. Güzel bayan Barkley'e. Bu seni mutlu eder mi?
Enquanto, você estará em Milão com a formosa senhorita Barkley.
Tek başına savaşacak yani... Onunla kim alay edecek.
Decerto que o seu ordenado não chega para uma casa em Barkley Square.
Buradan kazandığın maaş ile Barkley Square'den ev alamazsın elbette.
Santo, vou aumentar a mesada do Juiz Overton e do Barkley.
Santo, Yargıç Overton ve Şef Barkley'nin aylık harçlığını arttırıyorum.
O Barclay Warburton.
- Thomas, bu Barkley Vorborton. - Nasılsın Barkley?
O Charles Barkley.
Mesela Charles Barkley'le.
Barkley, Castleman, Calloway, Dexter, Donman, Edwards,
Barkley, Castleman, Calloway, Dexter, Donman, Edwards,
Seguimos para norte na 13, em direcção à barragem de Barkley.
13. karayolunda kuzeye, Barkley Barajı'na doğru ilerliyoruz.
Ambulância localizada em direcção à barragem de Barkley.
Kuzeyde, 13. karayolunda Barkley Barajı'na doğru ilerleyen bir ambulans tespit edildi.
- Estou procurando por Barkley para subir.
- Barkley'in sahneye çıkmasını bekliyorum.
Johnson prepara, procura por Barkley.
Johnson oyun kuruyor, Barkley'i gördü.
Barkley aponta para o lançamento.
Barkely şut açısı arıyor.
Barkley, para sua esquerda.
Barkley, soluna doğru.
Barkley, checando o relogio.
Saati kontrol etti.
Barkley, com a bola.
Barkley atışını yaptı!
Charles Barkley colocou o Phoenix Suns nas finais da NBA.
Charles Barkley, Suns'ı NBA finallerine taşıyor!
Não sentem Gordon e Barkley juntos num jantar.
Gordon ve Barkley'i akşam yemeğinde yanyana oturtmayın.
Quando a Betsy e o Bo se separaram, ele tratou-a o pior possível.
Betsy ve Bo Barkley boşandığında, Bo kadıncağızı fena kıstırdı.
Barkley...
Barkley...
Era o gerente de projectos do Dr. Barkley.
O Dr Barkley`in proje yöneticisiydi.
Estava com pressa. O Dr. Barkley mostrou interesse num especialista em sonoluminiscência.
Dr. Barkley Sonoluminescence`la uğraşan bir uzmanla ilgilendiklerini belitti.
Durante duas décadas, o DoutorBarkley...
Yirmi yıldır, Doktor Barkley....
Mas ao mesmo tempo, alguns críticos dizem que o Barkley era um visionário utópico.
Ama aynı zamanda, eleştirmenler Barkley`in ütopik bir hayalperest olduğunu söylüyorlar.
Eles indicam que a pesquisa em que estava envolvido era muito mais perigosa do que ele pensava.
Eleştirmenler, araştırmalarının Barkley`in tahmininden daha fazla tehlikeli olduğunu belirttiler.
O Barkley, o Chen, o regulador.
Barkley, Chen, düzenleyici.
Queriamos que tu e o Dr Chen continuassem o trabalho que faziam com o Dr Barkley.
Sizin ve Dr Chen`in Dr Barkley`le yapmış olduğunuz çalışmalarınıza devam etmenizi isityoruz.
Não tocámos no Dr Barkley.
Dr. Barkley, geç kaldık.
O Kasalivich e o Barkley.
Kasalivich ve Barkley.
O Barkley está a arrasar-nos.
Barkley bizi öldürüyor. Adam öldürüyorlar!
Viu o que aconteceu ao Barkley e ao Ewing.
Barkley ve Ewing'e neler olduğunu biliyorsun.
Tu és... o Charles Barkley.
Sen...! Sen Charles Barkley'sin.
É o Charles Barkley!
Bu Charles Barkley!
Não és o Charles Barkley.
Sen Charles Barkley değilsin.
O Barkley, um notório "modelomaníaco", era uma das maravilhas do SoHo... que conseguia manter uma vida fabulosa apesar de nunca ter vendido um único quadro.
Adı çıkmış bir mankenci olan Barkley..... görkemli bir yaşam elde etmiş SoHo mucizelerinden biriydi. Hem de tek bir resim satmadan.
- Olá, Barkley.
- Barkley.
- Por Que não do mundo?
En güzelleri Bayan Barkley. Ona aşığım.
A senhorita Barkley está aqui com a senhorita Ferguson... te gostará.
Gel.
Te gosta?
Bayan Barkley beni sana tercih etti. Bu gayet açık.
Fazendo o amor em Milão com a casta senhorita Barkley.
Kim ona borç para verecek.
Barkley.
Barkley.