Translate.vc / Portugais → Turc / Barnett
Barnett traduction Turc
297 traduction parallèle
É obvio, ele é o presidente do Barnett Enterprises.
Kendisi Barnett Enterprises'in başkanıdır.
- Perdoe, Barnett...
- Pardon Barnett...
Umas palavras, Barnett?
Biraz konuşabilir miyiz Barnett?
Barnett, quem é toda essa gente daí dentro?
Barnett, içerideki bu insanlar kim?
Barnett, sinto muito, querida.
- Barnett... - Üzgünün hayatım...
- Desceu com Barnett.
- Platformdan Barnett ile beraber aşağıya indi.
Barnett, há alguém que quero te apresentar.
Barnett, tanışmanı istediğim biri var.
Barnett me conta que chora por não poder estar aqui esta noite com vocês.
Barnett bana burada sizlerle olamadığı için gerçekten ağladığını söyledi.
Um sorriso para Barnett.
Barnett'e bir gülümse.
Aonde vai Barnett?
Şimdi, Barnett nereye gidiyor?
Barnett?
Barnett?
- Olá, Barnett.
- Selam Barnett. - Nasılsın Connie?
- Não precisava.
- Barnett... -... almana hiç gerek yoktu.
- Tranqüilo, desfruta do espetáculo. - Barnett está zangado.
- Barnette kızdı.
Barnett! Chamam-no ao telefone.
- Barnett, telefon sana.
- Olá, Barnett. John Triplette. - Quem?
- Merhaba Barnett, Ben John Triplette.
Vamos procurar o Barnett, espero que não esteja de mau humor.
- Hadi Barnett'i bulalım. Umarım keyfi yerindedir.
- Né, Barnett!
- Hey, Barnett!
Não queremos que faça nenhuma declaração política.
Dinle Barnett, onu herhangi bir politik görüş ifade etmesini istemiyoruz.
- Não é isso uma declaração política?
- Politik görüş anlamına gelmeyecek mi? - İnsanlar onu göremedi Barnett.
Estava atrapalhado aí fora, e vocês sabem.
Orada tuzağa düşürdüler beni, biz de gördünüz. Farkındayım Barnett.
- Barnett?
- Barnett?
Eu acatei todas as regras que pôs, Barnett.
Koyduğun bütün kurallara uyduk Barnett.
Atenção ao grande campeão australiano Ron Barnett na segunda pista.
İkinci kulvarda zorlu Avustralyalı şampiyon Ron Barnett'e dikkat edin.
O Greg Barnett também ligou.
* Sabah * * Ateş tüm gece boyunca *
O Stevie Boyer deu um anel à Mary Barnett.
Stevie Boyer, Mary Barnett'e yüzük verdi.
O pistoleiro, Identificados como sendo de 20 anos de idade Barnett essencialmente, duas horas feriu 2 guardas antes de ser morto.
Soyguncunun 20 yaşındaki Barnett Jerkins olduğu tespit edildi vurulmadan önce kendini durdurmaya çalışan iki polis memurunu da yaraladı.
- O que está a fazer ao Barnett?
- Barnett'e ne yapıyorsun? - Ne dedin?
- John Barnett está morto.
- John Barnett öldü.
Eu disse que o John Barnett morreu.
John Barnett öldü dedim.
Esse é o Barnett.
Bu, Barnett.
Quem é o Barnett?
Barnett de kim?
O Barnett fazia assaltos à mão armada e safava-se sempre.
Barnett, Washington civarında silahlı soygunlarda bulunup kaçıyordu.
- Que o Barnett tinha uma ligação.
- Barnett'in içeriden biriyle, bir bağlantısı olduğu.
Mas o Barnett estava muito à nossa frente.
Ama Barnett bir adım önümüzdeydi.
O que aconteceu ao Barnett?
Ya Barnett'e ne oldu?
Mas é igual à do Barnett?
Şimdilik bu kadar. Pekala. Barnett'inkiyle uyuşuyor mu?
Não poderá ter sido traçada sobre uma velha nota do Barnett?
Barnett'in eski bir notunun, üzerinden geçilmiş hali olabilir mi?
Ali está o Barnett.
İşte Barnett.
Vigiámos um armazém de um aeroporto, mas tudo correu mal quando o Barnett usou o condutor do camião como refém
Onu bir havaalanı deposunda kıstırmıştık ama Barnett zırhlı aracın sürücüsünü rehin alınca, her şey altüst oldu.
O Barnett não o vê.
Barnett onu görmüyor.
Sacana do Barnett começou a disparar ao calhas.
Kaçık Barnett etrafa ateş etmeye başladı.
Mas o Mulder disparou sobre o Barnett.
Mulder da Barnett'i vurmuş.
Devia ter ouvido o testemunho dele no julgamento do Barnett.
Barnett'in duruşmasındaki ifadesini duymalıydın.
Provavelmente influenciou muito a sentença que Barnett recebeu.
Barnett'in bu derecede fazla ceza almasında çok etkili olmuştur.
Nunca esquecerei o Mulder a descer do banco das testemunhas e o Barnett a virar-se e dizer que apanharia o Mulder.
Mulder tanık kürsüsünden inerken, Barnett'in Mulder'a dönüp,... ona, onu öldüreceğini söylemesini unutamıyorum.
Para ser franco, preferia que o Mulder tivesse morto o Barnett naquele armazém.
Gerçeği söylemek gerekirse, Mulder'ın, Barnett'i depoda, oracıkta öldürmesini isterdim.
O número 7, pilotado por Chris Barnett.
Chris Barnett'in kullandığı 7 numara.
- Né, Barnett.
- Hey Barnett.
Sim.
Greg Barnett da aradı.
Mas não antes do Barnett ter morto o motorista e o agente Steve Wallenberg.
Ama Barnett'in sürücü ve Ajan Steve Wallenberg'i öldürmesini engelleyemedi.