Bauer traduction Turc

Depois do ataque à Casa Branca, o Jack Bauer apareceu com uma alegação desconcertante.

Beyaz Saray'daki saldırıdan sonra, Jack Bauer tuhaf bir iddia ortaya attı.

O Bauer tinha alguma prova disso?

Kanıtı var mıydı?

Nada de concreto, mas ele fomentou a ideia de que o Ryan Burnett era a nossa melhor hipótese de identificarmos essas pessoas, e o Bauer pediu permissão para o interrogar.

Somut olarak, hayır. Ama Ryan Burnett'in o insanları bulmak için tek şansımız olduğu fikrini ileri sürdü. Ve Burnett'i sorgulamak için izin istedi.

Por isso, dei-lhe a minha permissão.

Ben de Bauer'ın talebine onay verdim.

As provas sugerem que ele foi morto pelo Bauer.

Kanıtlar Bauer'ın öldürdüğünü gösteriyor.

- Onde está o Bauer agora?

Bauer nerede şu anda?

Onde está o Bauer?

- Bauer nerede?

E sabemos que acedeste a uma base de dados secreta e mandaste o nome e o endereço de uma pessoa ao Bauer.

Ayrıca özel bir veri tabanına girip Bauer'a bir isim ve adres gönderdiğini de biliyoruz.

Bauer.

Bauer!

Se me quiser matar, Bauer, vai ter de o fazer aqui mesmo.

Beni öldürmek istiyorsan, Bauer, olduğum yerde yapman gerekecek.

Você é um verdadeiro enigma, Bauer.

Anlaşılmaz adamsın, Bauer.

Essa teoria é demais, Bauer.

Teorinin böylesi!

Sim. Vou noticiar no jornal desta noite que um ex-agente federal perigoso, chamado Jack Bauer, é o principal suspeito no assassínio de Ryan Burnett.

Jack Bauer isimli eski bir ajanın Ryan Burnett'in öldürülmesinde şüpheli olduğu haberini bu akşam yayınlatacağım.

Vou noticiar que autorizou a libertação do Bauer e que tratou de tudo para que ele tivesse acesso à vítima.

Ayrıca haberde Bauer'ın salınmasını sizin onayladığınıza ve kurbana erişimini sağladığınıza da yer vereceğim.

Posso contar pelos dedos quem sabia que eu tinha autorizado a libertação do Bauer.

Bauer'ın salınması için verdiğim yetkiden haberdar insanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Quando for publicado, vai parecer que o Bauer foi enviado para isso.

Bu iş ortaya çıkarsa, Bauer özellikle işkence için gönderilmiş gibi algılanacak.

Não há sinal do Bauer no sector nordeste.

Hayır, kuzeydoğu bölgesinde Bauer'dan haber yok.

Isolei os dados que a Renee enviou ao Bauer, mas não consegui sair do cabeçalho.

Renee'nin Bauer'a gönderdiği veriyi yalıttım. Fakat dosya başlığını aşamıyorum.

Mas, pelo que me disseste, ela é demasiado leal ao Bauer.

Ama senin söylediğine göre, Bauer'a çok sadıkmış.

- Ajude-nos a encontrar o Jack Bauer.

Jack Bauer'ı bulmamıza yardım edin.

O facto relevante é que a sua mulher vai ser processada por conivência com o Bauer, se não nos ajudar a encontrá-lo.

Önemli olan şu. Eğer yardım etmezseniz eşiniz Bauer'a yardım etmekten yargılanacak.

Mr. O'Brian. Há pouco tempo, uma das nossas agentes entrou em contacto com o Jack Bauer.

Bay O'Brian, ajanlarımızdan biri Jack Bauer'la irtibat kurdu.

Ela enviou-lhe um nome e um endereço que presumimos ser o próximo destino dele.

Ona bir isim ve adres gönderdi. Adresin Bauer'ın yeri olduğunu düşünüyoruz.

O Jack Bauer e a minha mulher têm um passado.

Jack Bauer'la eşimin derin bir mazisi var.

Diz-lhes que temos o paradeiro do Bauer.

Bauer'ın muhtemel yerini tespit ettiğimizi söyle.

O Mayer passou os últimos seis meses a tentar mandar o Bauer preso para o resto da vida.

Çünkü Mayer altı aydır Bauer'ı içeri tıkmaya çalışıyor.

Disse-lhes a eles, e digo-vos a vós, é impossível sobrestimar o Bauer.

Onlara söyledim, size de söylüyorum. Sakın Bauer'ı küçümsemeyin.

O que perdeu é trágico, Mr. Bauer.

Acı kayıplar vermişsin, Bauer.

O que significa isto?

Ne demek bu şimdi, Bauer?

Bauer, espere.

Bekle. Bekle!

Deve ter a ver com a divulgação de informações sobre o Jack Bauer.

Sanırım Jack Bauer konusunun basına sızdırılmasıyla ilgili.

Se conseguirmos prender o Bauer, vamos conseguir conter as consequências.

Yani Bauer'ı yakalarsak, sorun kalmayacak demektir.

Quero saber se o FBI está prestes a encontrar o Bauer.

FBI Bauer'ı yakalarsa haberim olsun.

Só espero que encontrem o Bauer antes que isto piore.

Umarım iş daha kötüye gitmeden Bauer bulunur.

O Bauer matou o senador Mayer.

Bauer Senatör Mayer'ı öldürmüş.

Vou divulgar no noticiário de hoje que o ex-agente federal Jack Bauer é o principal suspeito no assassinato de Ryan Burnett.

Jack Bauer isimli eski bir ajanın Ryan Burnett'in öldürülmesinde baş şüpheli olduğu haberini bu akşam yayınlatacağım.

Renee, onde está o Bauer?

Renee, Bauer nerede?

Sabemos que acedeste à base de dados do governo e mandaste informações de alguém para o Bauer.

Veri tabanına girip Bauer'a bir isim ve adres gönderdiğini biliyoruz.

Se o Bauer nos ligar ao Juma, isso pode impedir esta operação.

Bauer bizi Juma'yla ilişkilendirirse, operasyon sekteye uğrayabilir.

Quando as armas forem usadas, não irá importar o que o Mr. Bauer ou o que qualquer um saiba.

Silahlar dağıtıldıktan sonra, Bauer ya da başkası ne bilirse bilsin!

Nenhum sinal do Bauer.

Bauer'dan iz yok.

Agente Moss, por favor, diga-me que tem o Jack Bauer sob custódia.

Ajan Moss. Lütfen bana Jack Bauer'ı yakaladığını söyle.

Descobrimos há pouco que o Bauer estava a caminho daqui.

Tek bildiğimiz Bauer'ın kısa süre önce buraya geldiği.

- Espere um minuto. Está a dizer-me que o Jack Bauer matou um senador dos Estados Unidos?

Sen bana Jack Bauer'ın devletin bir senatörünü öldürdüğünü mü söylüyorsun?

Eu soltei o Jack Bauer sob sua custódia.

Ben Jack Bauer'ı sana emanet etmiştim.

Foi sua a decisão de dar a Bauer acesso ao Burnett.

Bauer'a Burnett'i sorgulatmak sizin kararınızdı.

Tudo aponta para que tenha sido assassinado pelo Jack Bauer.

Kanıtlar, öldüren kişinin Jack Bauer olduğunu gösteriyor. Bauer mı?

Inevitavelmente, será divulgado que eu sancionei a libertação do Bauer.

Bauer'ı benim saldığım mutlaka ortaya çıkacak.

Se o Bauer apanhou o Quinn, ele pode saber desta operação, não é?

Bauer Quinn'in işini bitirdiyse, operasyondan haberi olabilir. Değil mi?

Por acusá-la pela fuga de informação sobre a minha participação neste fiasco do Bauer.

Seni Bauer fiyaskosundaki rolümü basına sızdırmakla suçladığım için.

- É o Bauer.

Evet, kesin Bauer.