English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Berlin

Berlin traduction Turc

2,591 traduction parallèle
Estamos obrigados pelo pacto da NATO a socorrer Berlim Ocidental caso esteja sob ameaça.
Binlerce insanın hayatı söz konusu. NATO anlaşmasına göre, tehlike altında olduklarında Batı Berlin'e yardım etmekle sorumluyuz.
Berlim Ocidental não está sob ameaça.
Batı Berlin tehlike altında değil.
Detesto o que os russos estão a fazer, mas isso é um problema doméstico entre eles e os berlinenses orientais.
Rusların bu yaptığından ben de hoşlanmadım ancak bu daha çok, onlarla Doğu Berlin arasında bir iç mesele.
Coronel Korba, porque não prepara a transferência do Dr. Watson para Berlim?
Albay Korba, niye siz gidip Dr. Watson'nın Berlin'e naklini ayarlamıyorsunuz?
Sabes, em Berlim, no Reich, eu sou como tu, Helen.
Biliyor musunuz, Berlin'de, Reich'da ben senin Helen.
Pois, provavelmente, será algum interrogador sem nome em Berlim.
Bu muhtemelen Berlin'deki adı bilinmeyen bir sorgu yargıcı olacak.
Este tipo deixou um rasto de corpos de Berlim até Moscovo.
Bu herif Berlin'den Moskova'ya cesetlerden bir iz bırakmış.
Daqui a um mês regresso a Berlim.
Bir ay içinde Berlin'e döneceğim.
- Ligo-lhe quando chegar a Berlim.
- Berlin'e vardığımda seni ararım.
É para informá-la de que a Sra. Emma Engel faleceu em Berlim.
Emma Engel'in Berlin'de vefat ettiğini bildirmekle yükümlüyüm.
Berlim'89, Iraque'91... Florida 2000... Por isso é melhor irmos buscá-lo.
89'da Berlin, 91'de Irak 2000'de Florida.
Claro que não. A Diane está chateada por causa de Berlim.
Diane'in siniri Berlin'e dayanıyor.
Berlim, 1989.
Berlin. 1989.
Foi assassinado em Berlim há três dias.
3 gün önce Berlin'de öldürüldü.
O meu contacto foi morto em Berlim. - E a arma?
Bunu üç gün önce denedim ama bağlantım Berlin'de öldürüldü.
Por isso mataram o agente em Berlim.
Berlin'deki ajanı da bu yüzden öldürdüler.
Ainda não confirmei quem matou o nosso homem em Berlim.
Berlin'deki ajanı kimin öldürdüğünü hâlâ doğrulayamadım.
Eu sabia que assim que o Voss nos escapasse em Berlim, só havia uma agente que o conseguiria localizar. - A minha velha preferida.
Voss, Berlin'de bizden kaçtığı anda onu bulabilecek tek bir ajan olduğunu biliyordum.
Não quero ser drogado outra vez, como em Berlim.
Uyuşturucuya maruz kalmak istemiyorum Berlin'deki gibi...
Agora, Berlim e o blogue.
Sırada Berlin blogu var.
Trabalhar de noite e festarolas em Berlim.
Sabaha kadar çalışıp Berlin'e partiye mi gideceksin?
- Tenho bilhete para Berlim.
Berlin'e bir biletim- -
Sei que tens uma semana de férias e queres ir a Berlim...
İzne çıkıp tatilini Berlin'de geçireceksin diye...
Apanhou um voo para Pequim, e voltou para trás de comboio para Berlim.
Ticari bir uçakla Pekin'e gitmiş, oradan da Berlin treniyle geri dönmüş.
Eu teria ficado em Berlim.
- Berlin'de olacaktım.
Em Berlim?
- Berlin'de mi?
Para Berlim?
Berlin'e mi?
Sou o assassino internacional conhecido por "A Coruja". O sacana dos sacanas dos assassinos a ocidente de Berlim.
Baykuş adıyla bilinen uluslararası bir suikastçı, ve Batı Berlin'in en acımasız kiralık katiliyim.
navios semelhantes foram observados em Londres, Jacarta, Berlim, Roma...
Londra, Jakarta, Berlin, Roma gibi şehirlerde de...
Precisam de uma chefe de cabina no voo noturno para Berlim.
Beklemenizi istemiyordum. Akşamki Berlin uçuşu için kabin amiri gerekiyor.
Sei que tiveste uma entrevista de emprego em Berlim, mas podemos falar sobre isso depois.
Berlin'de bir iş görüşmesi Yaptığını biliyorum. Ama bundan sonra bahsederiz.
Eu tinha acedido ao Banco de Berlim.
Berlin Bankası'na yeni sızmıştım.
Você também apareceu em Bilbao, há 10 anos, quando um Pissarro desapareceu, depois em Berlim, há 15 anos, quando um El Greco desapareceu.
10 sene önce de Pissarro çalındığında ne şans ki, Bilbao'daymışsın. Yine 15 sene önce Berlin'de tam da El Greco çalındığında.
Encontraram outros iguais em Bilbao e Berlim.
Aynılarından Bilbao ve Berlin'de de vardı.
Lembras-te daquela fuga em Berlim?
Berlin'deki müdahaleyi hatırlıyor musun?
O Presidente vai a Berlim.
Başkan, Berlin'e gidiyor. Doğru ya.
A Berlim?
Berlin'de mi?
Um mapa de Berlim com a localização exata.
Yerleri kesinleştirilmiş Berlin haritası.
Berlim?
Berlin'e mi bakıyorsun?
É o tempo suficiente para o Kennedy discursar um bocado e dar um pontapé no Muro.
Kennedy'nin Berlin duvarının tekmelenmesi hakkında kısa bir nutuk çekmesi için yeterli bir süre.
O Kennedy adora o Muro. Ele adora comunistas.
Kennedy, Berlin Duvarı'nı seviyor Komünistleri seviyor.
Amanhã, em Berlim.
Yarın, Berlin'de.
Mas se quer conhecer o ambiente, devia deixar que eu e as minhas amigas lhe mostrássemos Berlim.
Bunu nasıl yapabilirsiniz ki? Eğer ortamın atmosferine bakmak istiyorsanız Berlin'i gezebilmek için ben ve arkadaşlarımla takılmalısınız.
É como a Madison Avenue de Berlim. Queres vir?
Orası Berlin'in, "Madison Avenue" sudur.
Vir a Berlim. De todo.
Berlin'e gelmekle...
Parece que houve alguém que se divertiu demasiado em Berlim. Veni, vidi, vici.
Birisi Berlin'de fazla eğlenmiş gibi gözüküyor.
O voo para Nova Iorque durará um pouco menos de sete horas.
New York'a uçuş zamanımız 7 saatin biraz altında olacak. Her ne olursa olsun Berlin'de keyifli zaman geçirmiş olduğunuzu umarım.
O Kennedy virá a Berlim para fazer um discurso, é claro, mas não é como se fosse derrubar o Muro.
O zaman, Kennedy Berlin'e konuşma yapmak için gelecek, bu kesin ama duvarı tekmeleyecekmiş gibi de gözükmüyor. Orda dur.
- Berlim?
- Berlin'e mi?
Estou a receber as imagens de Berlim.
Hey, ben... Berlin'den görüntüler elime geçti.
BERLIM PARA NOVA IORQUE
"BERLİN-NEW YORK UÇUŞU"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]