Translate.vc / Portugais → Turc / Bina
Bina traduction Turc
3,920 traduction parallèle
Pedi um com vista para o Wrigley Building.
Wrigley Bina'larına çevrili demiştim.
Havia uns... 3 andares perto dos projetos.
Asansörsüz üç katlı bir bina vardı.
Entre os prédios empresariais e os residenciais, há mais de 20 prédios que ele pode atacar.
Ofis binaları ve konutlar arasında bu adamın saldırabileceği yirmiden fazla bina var.
- O prédio está a arder.
- Bina alevler içinde. - Yani?
Não, na verdade, ainda estamos a investigar.
- Hayır Hayır, aslında, biz hala soruşturma vardır. Sadece yay-haritalama tüm bina
Prédios ocupados, não são o estilo dele, ok?
Işgal bina tamam, onun tarzı değil mi?
O edifício foi abandonado depois da digitalização de documentos.
O bina şehir dijital kayıtlara geçtiğinden beri terk edilmiş durumda.
- Investigação. Não parece militar.
Araştırma binası sanıyordum askerî bina değil.
Planos de construção, fotografias de vigilância, e senhas acesso a dez laboratórios de biotecnologia na Costa Leste, atingidos pelo mesmo incendiário.
Bina planları, gözetleme fotoğrafları ve Doğu Sahili üzerinde bulunan her biri aynı kundakçı tarafından hedeflenmiş on biyoteknoloji laboratuarının güvenlik erişim kodları.
A explosão das minas depois da Segunda Guerra Mundial e o colapso do edifício em 1953.
İkinci dünya savaşından sonraki maden patlaması, ve 1953'teki bina çökmesi.
temos de olho as câmaras fora e dentro do edifício, mas entretanto, temos a Rede Neural a tratar disso.
Bina giriş-çıkışının görüntülerini izliyoruz ama bu arada Beyin Tröstü iş üstünde çalışıyor.
Este é um prédio muito velho, se não percebeu.
Fark etmediysen burası çok eski bir bina.
Agora não passa de um edifício devoluto em Mystic Falls onde ninguém nos irá encontrar.
Şimdi sadece Mystic Falls'ta kimsenin bizi bulamayacağı terk edilmiş bir bina.
Vou construir uma torre de vidro e fazer-te derreter!
Camdan bir bina yapıp seni onunla eriteceğim!
Alguns, sim, mas a maioria está associado aos maçons, por isso muitos estão em prédios e em ícones dos EUA.
- Bazıları için "evet" derim. Çoğu hür masonlarla ilgilidir. Bu nedenle ülkede birçok ikon ve bina görürsünüz.
A maioria destes edifícios estão encerrados.
Buradaki çoğu bina tahtayla kapatılmış.
Agora destaca-se como uma declaração de intenções, uma afirmação de que Tom Weston significa elevar a The Paradise a novas alturas.
Bu bina başarısızlık ve utanç kaynağı olarak birkaç yıldır başıboş duruyordu. Şimdi ise azim göstergesi olarak duruyor. Tom Weston'ın The Paradise'ı yeni konumlara çıkaracağının bildirimi.
Tinha um restaurante, e agora é dono do prédio.
O şehriye dükkan çalıştırmak için kullanılan. Şimdi o bina sahibi.
Mas nada disso explica quem tirou Abel do prédio.
Ama hiçbiri açıklıyor kim Abel aldı bina değil.
Há pelo menos 12 prédios na área.
Orada en az bir düzine daha bina var.
Mesmo prédio, andares diferentes.
Aynı bina, farklı kat.
O edifício será demolido no fim do mês.
Bina bir ay sonra yıkılacakmış.
O funcionário de manutenção não sabe o nome da rapariga.
Bina sorumlusu kızın adını bile bilmiyor.
Se fosse a eles, ia querer ter altitude.
Eğer ben olsaydım yüksek bir bina seçerdim.
Apenas alguns edifícios têm altura suficiente para teres um bom angulo.
Çevrede sana o sokağı istediğin açıdan görebileceğin yüksekliği verebilecek bir kaç bina var.
Só vejo três edifícios que se enquadram.
Hesaplara uyan sadece üç bina görüyorum ben.
Visto da rua parece dar um bom ponto de observação, mas foi construído num terreno de esquina.
Sokakda duruşuna göre avantajlı bir noktada gibi görünüyor,... ama bina tam köşede.
Não é naquele edifício.
Bu bina da değil.
Então é naquele.
O zaman bina bu.
- O prédio está isolado.
Bina karartıldı.
Num desenvolvimento surpreendente, o locutor Alan Partridge apareceu fora do edifício, enquanto amarrado a uma corda.
Sürpriz bir gelişme ile Dj Alan Partridge iple bağlı bir şekilde bina önüne çıktı.
Um rabo que te faz querer entrar lá dentro e fazer dele a residência.
İçine girip bir bina kurulabilecek bir kalça.
Se a força da explosão for canalizada para cima, desabarão 6 ou 7 edifícios.
Patlamanın şiddeti içeriden taşınırsa altı veya yedi bina yıkılır.
Um vizinho queixou-se e chamou o administrador do prédio.
Komşusu rahatsız olup bina yöneticisini aramış.
Foi como se um prédio caísse sobre mim.
Üstüme bina yıkılıyor gibiydi.
Quando os leigos se cansaram de perseguir a igreja tudo o que sobrou foi uma data de prédios com vitrais.
Laikler, kiliselilere eziyet ettiler.. şimdi elimizde kalan tek şey bir bina ve lekelenmiş pencereler.
Aparentemente, um prédio foi selado preventivamente, devido a uma doença infecciosa desconhecida.
Görünüşe göre bir bina bilinmeyen bir enfeksiyon sebebiyle önlem amacıyla mühürlenmiş durumda.
Nem as autoridades nem os especialistas foram capazes de determinar pode haver um único sobrevivente, parece que se pode tratar da repórter da televisão as ruas à volta do prédio, estão bloqueadas.
Ne hükümet yetkilileri ne de uzmanlar kurtulan herhangi biri var mı belirleyemedi. Görünüşe göre bina çevresindeki sokaklarda TV muhabirleri engellenmiş durumda.
E até lá, este edifício vai ficar em escombros.
Siz cevap bulana kadar da bu bina enkaza dönecek.
Este edifício está no local errado.
Bu bina yanlış yerde.
O Vincent, dirige uma empresa enorme, construíram muitos edifícios.
Vincent'ın büyük bir firması var. Bir sürü bina yaptı.
Conhecemo-nos no dia da inauguração.
Bir bina açılışında tanışmıştık.
Minha senhora, o edifício não é seguro. Abra.
Hanımefendi bu bina güvenli değil, açın lütfen.
E o prédio está cheio de mães solteiras e elas estão sempre a verificar se estão bem ou a sair e a tomarem café juntas mas alguma vez me perguntam como é que eu estou?
Bütün bina dul kadınlarla doluydu herkes birbirini kontrol ediyor kahve içmeye dışarıya çıkıyorlar ama bana bunu nasıl başardığımı soruyorlar mı?
O Pete é um grande arquiteto. - Desenha edifícios e assim.
Pete çok iyi bir mimar oldu, bina ve o tür şeyler tasarlıyor.
Tens a certeza? O edifício é muito grande.
Burası büyük bir bina.
O edifício desabou e a água está a inundar tudo e não sei quanto tempo nos resta!
Bina üzerimize çöktü ve buraya su doluyor ne kadar vaktimiz var bilmiyorum!
O edifício desabou e a água está a inundar tudo - e não sei quanto tempo nos resta!
Bina tepemize çöktü ve buraya su doluyor ne kadar vaktimiz var bilmiyorum!
Quer ver a sua va-bina!
Onun'va-bina'sını görmek istiyorum!
O Sr. Vabina recebe todas as gargalhadas.
Bay Va-bina herkesi güldürüyor.
A minha glicose baixa cada vez que faço uma cena com o merdas do Vabina.
O küçük bok va-bina ile her çekimden sonra kan şekerim düşüyor.