English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Bizi

Bizi traduction Turc

91,080 traduction parallèle
- Jemma, vão prender-nos. - Bem...
Jemma, bizi tutuklayacaklar.
Mas, aquilo que me inspira é a forma como o nosso país reagiu, a forma como se uniu.
Ama bana ilham veren şey, Ülkemizin verdiği tepki biçimiydi. Bizi bir araya getiren şey.
Tens que fazer alguma coisa antes que este perseguidor louco - nos mate! - Pára!
Bu sapık herif bizi vurmadan önce bir şey yapmalısın!
Isto deveria desconectarmos do "Framework", acordar-nos.
Bunun bizi Framework'dan çıkarıp uyandırması gerekiyordu.
construída para nos manter sedados.
Ve burası bizi yatıştırmak için inşa edilen sanal bir hapishane.
Então, envie-nos.
O hâlde bizi gönder.
Vão e salvem-nos. Deixem-nos em paz.
Gidip onları kurtarın ve bizi rahat bırakın.
Tínhamos um acordo. Prometeste-me que se ficasse na ilha, longe do teu caminho... - que nos deixarias em paz.
Adada kalıp yoluna çıkmazsam bizi rahat bırakacaktın.
- Eles querem destruir-nos.
Bizi yok etmek istiyorlar.
Dispare ou ajude-nos. Apenas... não fique aí parada.
Bizi ya vur ya da yardım et ama orada dikilip durma.
Que nos fizeram parecer fracos.
- Bizi zayıf duruma düşürdüler.
Aqueles que fornecerem qualquer informação que nos leve... Ei!
Herhangi bir bilgi sağlayan kişiler bizi onlara yönlendire...
O autocarro da HYDRA deve-nos levar lá sem complicações.
Hydra'nın otobüsü bizi oraya tek parça ulaştırır.
A HYDRA acha que não somos suficientemente inteligentes para perceber quando nos contam "factos alternativos". Para nos manter com medo. Para os manter no poder.
Hydra, korkutmak ve gücü elinde tutmak için bizi ne zaman alternatif gerçeklerle beslediklerini anlayacak kadar akıllı olduğumuzu düşünmüyor.
E lembra-te, mesmo que os nossos sinais vitais enlouqueçam, não...
Unutma, yaşam değerlerimiz bozulsa bile sakın bizi -
Temos sorte que eles não nos abateram.
Bizi havaya uçurmadıkları için şanslıyız.
- A camuflagem... é a única coisa que nos mantém seguros aqui em cima.
Gizlenme sistemi bizi güvende tutan tek şey.
E se eu te dissesse que todo este mundo não é real... que é, apenas, uma simulação criada para nos manter prisioneiros?
Ya sana bu dünyanın gerçek olmadığını bizi esir tutmak için yapılan bir simülasyon olduğunu söyleseydim?
Achas que nos consegues levar até lá?
- Bizi oraya götürebilir misin?
Vamos arranjar uma solução, mas... temos que regressar ao mundo real agora antes que a Aida nos faça desaparecer.
Başka bir şey bulacağız ama ilk olarak Aida bizi yok etmeden önce gerçek dünyaya dönmemiz gerek.
Acreditas mesmo que existe uma saída mágica qualquer... que nos transportará para outro mundo?
Bizi diğer dünyaya götürecek sihirli bir kapı olduğuna mı inanıyorsunuz gerçekten?
Como é que estes tipos nos encontraram?
Bu herifler bizi nasıl buldu?
- Pois. Se eles nos quisessem matar, podiam ter, apenas, inundado o sítio.
Bizi öldürmek isteseler burayı batırabilirlerdi.
Ela irá encontrar-nos.
Bizi bulur.
Se ela nos encontrar, iremos morrer todos!
Bizi bulursa hepimizi öldürür!
A May tem que nos manter em movimento.
May'in bizi hareket hâlinde tutması gerek.
Ou a Aida vai encontrar-nos rapidamente.
Yoksa Aida bizi hemen bulur.
Você criou-nos.
- Bizi sen yarattın.
Os militares, a Aida e mais LMD's devem, provavelmente, estar à nossa espera.
Ordu, Aida ve daha fazla SYM orada bizi bekliyor olmalı.
Muito bem, May, levam-nos de regresso ao Quartel-General.
Pekâlâ May. Bizi üsse geri götür.
Nunca iria querer tirar-te isto, Mack... mas... pensei que talvez, se me visses... se me olhasses nos olhos, te irias lembrar de nós.
Bunu asla senden almak istemezdim Mack. Ama düşündüm ki belki beni görürsen gözlerimin içine bakarsan, bizi hatırlarsın.
Eu apenas... pensei que se ele me visse, se recordaria de nós.
Beni görürse bizi hatırlar diye düşündüm.
Apanhou-nos. Óptimo trabalho.
Bizi yakaladınız.
Temos a empresa de hipotecas à perna e a tua irmã não nos vai valer desta vez.
Ev kredisi şirketi ensemizde boza pişiriyor. Bu sefer bizi kız kardeşin de kurtaramaz.
Ele continuará a encontrar-nos.
Bizi bulup duracak.
O verdadeiro Deus deixou-nos na Terra entregues a nós mesmos.
Gerçek Tanrı bizi Dünya'da kendi başımıza bıraktı.
Se nos deixares em paz, eu posso.
Bizi rahat bırakırsan ben yapabilirim.
Eles arrasaram-nos a todos.
Bizi gömdüler.
Ele disse que alguém ia ter connosco.
Birinin bizi beklediđini söyledi.
Ele é o meu marido até que a morte nos separe.
Ýţte kendisi kocam olur. Ölüm bizi ayýrýncaya dek.
Por favor, abençoai-nos.
Lütfen kutsa bizi.
Se confessarmos os nossos pecados... Ele é fiel e justo para nos perdoar...
Günahlarımızı itiraf edersek... bizi affedecektir.
O Loki desapareceu, não deixámos indícios, não há nada que nos ligue seja ao que for.
Loki yok oldu ve izlerimizi kapadık. Bizi bir şeye bağlayacak bir şey yok.
Tem as nossas informações todas para qualquer pessoa nos encontrar.
Üzerinde bütün bilgilerimiz var. Yani... Herkes bizi bulabilir.
É como um porquinho apanha-trufas a conduzir-nos para petiscos deliciosos.
Küçük mantar domuzumuz gibidir ve bizi leziz lokmalara götürüyordur.
Louis, antes que diga alguma coisa... Antes que diga algo, só quero pedir desculpas. Você estava certo.
Bizi bırakabilirsin fakat bıraktığın anda, Pearson Spector Litt'in elden çıkarma işlemlerinde etik olmayan davranışlar sergileyen müşterileri temsil etmeyeceğini açıklayan bir basın duyurusu yaparız.
E estamos na rua. E se alguém nos vê?
Cadde hemen şurada, ya biri bizi görürse?
FOMOS CHAMADOS.
BİZİ ÇAĞIRIYORLAR.
Dá-nos cobertura!
Koru bizi!
Estamos a ser despedidas?
- Nasıl yani, bizi kovuyor musunuz?
" Não esqueça nenhuma de nós.
Lütfen bizi unutmayın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]