English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Blackadder

Blackadder traduction Turc

323 traduction parallèle
- o Black Adder é que Não aguenta.
Bira içemeyecek bir tek Blackadder var burada.
Todos nos lembramos da vergonha e do embaraço, durante a visita do rei da Àustria, quando deram com o Black Adder nu nos corredores de Hampton Court, a cantar " "Sou Merlim, o Reco Feliz" ".
Avusturya Kralının ziyaretinde yaşadığımız sıkıntıyı hiç birimiz unutmadık hani, Blackadder Hampton Sarayında çırılçıplak şarkı söylerken bulunmuştu : "Ben Mutlu Domuz Merlin'im!"
Lorde Black Adder não usa fraldas.
Lord Blackadder bebek bezi kullanmıyor.
Não bebeis, Black Adder?
- Bakıyorum da içmiyorsun, Blackadder.
Não, trata-se da Black Adder Limpa-Entranhas, capaz de fazer um elefante de betão largar o rabo, não é Baldrick?
Blackadder'ın Bağırsak Temizleyicisi. Koskoca fili devirmeye yetecek bir bira, değil mi Baldrick?
Bebei, Black Adder. Bebei!
İç, Blackadder.
Black Adder não aguentava cerveja,
# Blackadder, biraya dayanamadı
Black Adder!
Blackadder!
Não é hora para se brincar. Fomos raptados.
Espri zamanı falan değil, Blackadder.
Perdoai-me, descurei os meus deveres de anfitrião.
Bağışlayın beni, Herr Blackadder. Ev sahibi olarak sorumluluklarımı ihmal ettim.
Garanto-vos, se não tivesse língua para vos oferecer, já não teríeis língua para me dizer que, se ele vos tivesse incomodado,
Sizi temin ederim ki Blackadder, benim dilim olmasaydı artık sizi'rehetsiz'ettiğimi söyleyeceğiniz bir diliniz bile olmazdı.
E se cantasse, para elevar o moral?
Ne dersin, Blackadder, keyfimiz yerine gelsin diye bir şarkı söyleyeyim mi?
- Edmund, quê? - Edmund Black Adder!
Edmund Blackadder!
Mas o Bosch procura uma bock.
# Ama Alman geberdi gitti # Blackadder!
Edmundo! Tens tu de tratar deles. Sim...
Maalesef ki Blackadder, Kraliçenin Celladı vefat etti.
É tão pura que tem medo de olhar para baixo, para não ver os próprios peitos.
Lord Blackadder.
Hoje chegou-me às mãos, senhor, pela mão do vosso fiel servidor, Dougal McAngus certas cartas, bastante extraordinárias acerca da ascendência do Príncipe Henrique.
Bence gitsen iyi olur. Lord Blackadder, hizmetkarı Baldrick'in gelip beni alacağını söylemişti. Belki de Lordum, bizi biraz daha başbaşa bırakır.
Estou a ver que tendes começado a falar sozinho.
Blackadder, bakıyorum da, kendi kendine konuşmaya başlamışsın.
O Black Adder é um pobre marinheiro de água doce, não é, Melchy?
Blackadder, müthiş pişkin bir acemi denizcidir.
Lembra-se de Lorde Black Adder?
Lord Blackadder'ı hatırlıyor musun? Hayır.
Adeus, Black Adder.
Gülegüle, Blackadder.
Os melhores cartógrafos do país prepararam-vos isto.
Uğurlar olsun, Blackadder, ülkenin önde gelen haritacıları bunu hazırlamışlar.
É um pau, Black Adder?
- Bir tahta parçası mı, Lord Blackadder?
Sir Francis e Sir Walter haviam descoberto novos mundos e novas nações, e, apesar de Black Adder os achar doidos, também experimentou partir para o mar.
# Sör Francis ve Sör Walter # Yeni dünyalar, yeni milletler keşfetti # Blackadder onları deli sansa da
Black Adder, Black Adder, ele viu oceanos de espuma,
# Blackadder, Blackadder # Okyanus köpüğünü gördü
Black Adder, Black Adder, devia ter ficado em casa,
# Blackadder, Blackadder # Evinde kalmalıydı
Black Adder, Black Adder, ouviu a chamada do Novo Mundo,
# Blackadder, Blackadder # Yeni Dünyanın çağrısını duydu
Black Adder, Black Adder, nada descobriu.
# Blackadder, Blackadder
Eu sou um solteirão gay, Blackadder.
Asla! Ben sefa düşkünü bir bekarım.
Bem, está bem então, Blackadder.
Pekala, haydi Blackadder.
Bolas, Blackadder, sabe que eu detesto industriais.
Lanet olsun, Blackadder, sanayicilerden tiksindiğimi biliyorsun.
Deixo os detalhes consigo, Blackadder.
- Kelimelerde. Detayları sana bırakıyorum, Blackadder.
Ouvi um pequeno rumor que o Príncipe tem os modos de um vaqueiro.
Söylesenize, Bay Blackadder, Prens'te yavru mandanın pipisi tavrı olduğuna dair sıkıcı bir şayia duymuştum.
Pai, este é o Sr Blackadder, é um mensageiro do príncipe.
Baba, bu Bay Blackadder, Prens'ten bir kur mektubu getirmiş.
Oh, Sr Blackadder, o que significam estes rumores que vai comprar um fato de banho e quarenta galões de óleo de coco.
Bay Blackadder, mayo ve kırk galon hindistancevizi yağı aldığınıza dair tüm bu duyduklarım.
Bem, o que lhe parece, Blackadder? Estou apaixonado.
Ne sanıyorsun ki, Blackadder?
Houve eleições, Sr Blackadder?
Genel seçim mi olmuştu, Bay Blackadder?
É melhor acautelar-se, Sr Blackadder, as coisas estão prestes a mudar.
Dikkatli olsanız iyi olur Bay Blackadder, her şey değişmeye mahkumdur.
Blackadder, tens a certeza que este é o PM?
Diyorum ki Blackadder, bunun Başbakan olduğundan emin misin?
Blackader, que piolho desagradável!
Diyorum ki, Blackadder, ne iğrenç bir pislik!
Agora vamos conversar com o candidato do Partido Víbora, o Sr V. Baldrick, que até agora não fez comentários sobre a sua política nesta campanha, mas com ele está o seu agente eleitoral, o Sr E. Blackadder.
Şimdi de, Adder Partisi adayı, Bay D. Baldrick... Bu mücadele şu ana kadar politikası hakkında yorum yapmayan, Bay D. Baldrick ile değil seçim temsilcisi Bay E. Blackadder ile konuşalım.
Pelo contrário, Black Adder.
Aksine, Blackadder.
Black Adder!
# Blackadder!
Falais demais, Black Adder.
Fazla konuşuyorsun, Blackadder.
- Achai-vos divertido, Black Adder.
Kendini çok komik sanıyorsun, Blackadder. Kamuoyuna itaatsizlik etmemeye çalışıyorum.
Então, está bem.
Pekala. Blackadder! Neden bahsediyorsun sen?
Black Adder!
# Blackadder! Blackadder!
"representam a tragédia da Morte do Faraó."
Adım Edmund Blackadder.
Percy, é melhor ires buscar Bernardo, o domador de ursos. - Sim. - Parece que vamos precisar dele.
Ama hafta ortasını kazanmak maksadıyla Lord Blackadder, Farrow'u Pazartesi'ye çekmeye karar verdi.
a minha colecção de ferros de lareira, os meus estica-dragões, os meus peixes ornamentais e, claro, a minha estatueta autografada de Judas Escariote.
- Sevgili Lord Blackadder.
É cada plano matreiro
# Blackadder, Blackadder

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]