Blackham traduction Turc

A propósito, o meu nome é Blackham.

Adım Blackham, bu arada.

Bill Blackham.

Bill Blackham.

Oh, penso que sabe, Mr. Blackham.

Bence biliyorsunuz, Bay Blackham.

Conhaque, Mr. Blackham?

Konyak, Bay Blackham?

Blackham, baixe a arma.

Blackham, bırak silahı.

Não é vendedor de carros, pois não, Mr. Blackham?

Bir araba satıcısı değilsiniz, değil mi Bay Blackham?

Blackham, a escolha é sua, mas eu gostaria que todos ficassem com o meu número de telefone, caso não seja libertada.

Blackham bu senin seçimin ama ben çıkamama ihtimalime karşı herkesin ailemin telefon numarasını almasını istiyorum.

Billy "bucha" Blackham teve a bola do jogo.

Koca Götlü Billy Blackham, oyun topunu almıştı.

Boa tarde, Mr. Blackham.

İyi akşamlar, Bay Blackham.

A direcção viu grande potencial em si, Mr.

Aksine, yönetim sizde büyük bir potansiyel gördü Bay Blackham. Tıpkı Koç Baba gibi.

Mr. Blackham chamou-me a atenção de que não havia recebido o resto do jornal.

Bay Blackham'ın belirttiğine göre gazetenizin geri kalanını almamışsınız.

O Blackham chamou-o à atenção.

Bay Blackham mı belirtti?

Pode agradecer ao Mr. Blackham por mim?

Bay Blackham'a benim yerime teşekkür eder misiniz?

Onde está toda a mobília? O Charlie e o Blackham estão lá em cima, acho eu.

Charlie ve Blackham yukarıdalar galiba.

Blackham!

Blackham!

Alguém está a atacar o Blackham!

Acele et! Biri Blackham'a saldırdı.

Blackham.

Blackham.

Onde está o Blackham?

Blackham nerede?

Não sabes se eles mataram o Blackham.

Blackham'ı öldürdüklerini söyleyemeyiz.

Ela provavelmente matou o Blackham também.

Büyük ihtimalle Blackham'ı da o öldürdü.

É mesmo uma pessoa mesquinha, Mr.

Çok özel bir yapımsınız, Bay Blackham.

Blackham. Sim, riam-se à vontade, mas... desconhecem qual é o jogo dela.

İstediğiniz kadar dalga geçin ama kafasında dönenleri bilmiyoruz.

Qual é o seu problema, Blackham?

Sorunun ne, Blackham?

O que vai nessa cabecinha esta manhã, Mr. Blackham?

Bu sabah ufak beyninizden neler geçiyor, Bay Blackham?

O seu comportamento não tem sido propriamente exemplar, Mr. Blackham.

Sizin de davranışlarınız pek yerinde değildi, Bay Blackham.

Sabe, Blackham, durante cerca de meio segundo, pensei que pudesse ser útil.

Biliyor musun, Blackham bir süre boyunca işime yarayabileceğini düşündüm.

O Blackham é mais candidato do que a Janet.

Blackham Janet'tan daha iyi bir aday.

Não. O Blackham é demasiado insípido. Pois é.

Hayır, Blackham'ın bunlara kafası çalışmaz.

O Blackham é uma completa nulidade.

- Evet. - Blackham'ın bunlara kafası çalışmaz.

Homens como nós os três gostamos destes simples prazeres, - certo, Mr. Blackham?

Zevkleri aynı olan üç erkeğin bir araya toplanması normalde biraz garip kaçabilir, Bay Blackham.

Não se preocupe, Mr. Blackham.

Merak etmeyin, Blackham.

Talvez seja só eu, mas não vou deixar um homem que mal conheço que trabalha para quem me raptou, estar com uma navalha na minha garganta.

Sorun bende mi bilmiyorum ama, bizi kaçıran insanlar için çalışan ve hiç tanımadığımız birine boynuma ustura dayatmak biraz aptalca geliyor. Blackham'ı anlarım da sen de mi, Charlie?

Já estou quase a acabar com o Mr Blackham, posso oferecer-lhe uma massagem?

Bay Blackham'ın işi bitmek üzere. İsterseniz size bir alın masajı yapabilirim.

Acho que o Mr Blackham consegue falar por si mesmo

Bay Blackham kendi adına konuşabilir.

Bom dia, Mr. Blackham.

Günaydın, Bay Blackham.

Está bem. Mas está na hora de perceber, Mr. Blackham, que aqui só podem sobreviver os mais aptos.

Ama fark etmenizin zamanı geldi, Bay Blackham burada en güçlü hayatta kalır.

O Blackham e o Morse são inúteis.

Blackham ve Morse işe yaramazlar.

Você não vai a lugar nenhum, Blackham.

Hiçbir yere gitmiyorsun, Blackham.

Chamo-me Bill Blackham.

Bill Blackham.

Vá lá, Mr.

Haydi, Bay Blackham!

Havia outras pessoas Joe Tucker, Bill Blackman,

Joe Tucker, Bill Blackham Charlie Morse, Moira Dougherty Graham McNair, Teresa Randolph Tori Fairchild. Başkaları da vardı.