Blondie traduction Turc

O Harvey sugeriu o "Blondie's Chicken Inn", o doutor queria ir para o "Eddie's".

Harvey "Blondie's Chicken Inn" i önerdi, Doktor "Eddi's" i.

Louro?

Blondie?

O Animal, o Harry, o Hoffy, o Price, o Louro, o Joey, ou o Duke?

Hayvan, Harry, Hoffy, Price, ya da Blondie, Joey, veya Duke?

Tu, o Hoffy, ou o Duke, ou o Price, o Animal, ou o Louro, ou até o Joey.

Sen, Hoffy ya da Duke veya Price, Hayvan ya da Blondie hatta Joey.

Louro, vai buscar o preparado de fumo.

Blondie, sis makinesini getir.

Apanharam o Blondie.

Blondie'yi vurdular.

Estou seco.

Kurudum, Blondie.

Escuta, Lourinho...

Blondie, dinle...

Anda, Lourinho, não nos falta muito para lá chegar.

Haydi Blondie.

Bem, Lourinho...

Blondie...

Então, Lourinho... é um adeus.

Ve, Blondie... hoşçakal.

Lourinho, não morras.

Blondie, ölme.

Lourinho, eu ajudo-te.

Blondie, yardım edeceğim.

Lourinho? Que se passa?

Blondie, neyin var?

Por favor, bebe um pouco.

Lütfen... Blondie... Biraz insaf...

Lourinho, não é o Olhos de Anjo?

Blondie, şu Angel Eyes değil mi?

O Lourinho...

Blondie...

Lourinho, como é que saíste daquela pocilga?

Blondie, o cehennem çukurundan nasıl kurtuldun?

Lourinho, estou muito feliz por trabalhares comigo, e estarmos juntos de novo.

Blondie, benimle çalıştığın için çok mutluyum. Demek yine beraberiz.

Lourinho, o Olhos de Anjo é meu.

Blondie, Angel Eyes benimdir.

Lourinho...

Blondie...

Lourinho, percebes que talvez estejamos a arriscar a vida?

Blondie, hayatımızı tehlikeye attığımızı farkında mısın?

Lourinho!

Blondie!

Ó Lourinho!

Hey, Blondie.

"Blondie" parece ser uma figura importante dentro do estilo grafiti Art.

Woman : "Blondie" graffiti sanatıyla önemli bir figür gibi görünüyor.

Tenho Duran Duran, do melhor.

Duran Duran var... Popüler müzikte bir numara. Blondie var.

Blondie, Toots e Crazy Maytals.

Toots and the Crazy Maytals var. Bunlar ve daha bir sürü var.

Eva Braun e o seu cão Blondie em Berchtesgaden.

"Eva Braun ve kurt köpeği Blondie, Berchtesgaden'deyken."

No final sim... com a Blondie.

Savaşın sonuna doğru, Blondie'yle.

Quem é a Blondie?

Blondie kim?

O Hitler não estava seguro. Começou pela Blondie.

Hitler emin olmak için, önce Blondie'ye verdi.

E quando a Eva, a Blondie e ele morreram, queimaron os corpos e misturaram as cinzas.

Eva, Blondie ve Hitler öldükten sonra, cesetleri yakıldı ve külleri birbirine karıştı.

The Best of Blondie, Kraftwerk, Young Marble Giants...

Best of Blondie Kraftwerk, Young Marble Giants.

Aparelhada.

Pekala, Blondie, Brace Face,

os Blondie.

Blondie için, Blondie.

- Os Ramones começaram lá.

- The Ramones orada başladı. Blondie.

Blondie, Sonic Youth, Televison, Talking Heads, a lista continua.

Sonic Youth. Television. Talking Heads.

Bem, não sei muito acerca de Dean Martin, mas sei que o disco mais vendido esta semana é Blondie.

Dean Martin hakkında pek bir şey bilmiyorum, ama bu haftanın en çok satanının Blondie * olduğunu biliyorum.

Ei, Blondie...

Hey, Blondie...

Blondie...

Blondie...

Blondie.

Blondie.

O Blondie disse que havia um fuzileiro Americano com eles!

Blondie onlarla birlikte bir Amerikan denizcisinin de olduğunu söyledi

Podias fazer o favor de entregar a minha mensagem para o Blondie?

Lütfen mesajımı Blondie'ye iletir misin?

Para onde vais, Blondie?

Nereye gidiyorsun, Blondie?

Lourinho?

Blondie?

- Lourinha?

- Blondie?

- Eu também.

Blondie'yi buldun mu?

- Encontraste a Blondie nalgum lado?

Hayır. Sanırım bir ara yeniden boyamışlar.

Blondie?

Blondie mi?

O que te parece, lourinha?

Sen ne düşünüyorsun, Blondie?

Onde é que pensas que vais, lourinha?

Nereye gittiğini sanıyorsun, Blondie?