Bodies traduction Turc

Os corpos estão a ser lavados com algum tipo de fluído.

Bedenleri bir tür sıvı tarafından boşaltılıyor. Their bodies are being flushed out

Os bodies e os babygrows deixam-me fora de mim.

Küçücük elbiseler kontrolü ellerine aldı.

"Let the Bodies Hit the Floor" dos Drowning Pool, é ideal para a tarefa.

"Cesetler yere düşsün" adlı şarkı.

Fios dentais, soutiens, bodies, ligas, meias-de-vidro...

Tangalar, destekli sutyenler desteksizler g-stringler, dolgulular, jartiyerler...

Tragam-me os seus corpos.

Bring me their bodies.

Deitaram os corpos trezentos metros ao largo da costa.

Left the dead bodies near the shore.

A Paige já está grande para os bodies.

Paige'e bu 1 beden kıyafetler olmuyor artık.

Todas recebemos as nossas tintas puff... e fizemos estes bodies personalizados.

Herkesin boyaları vardı. Boyalarla bebek tulumları yaptık.

A não ser que os ladrões tencionem roubar bodies de uma Baby Gap, está a ser muito difícil descobrir o que procuram.

Hırsızlar Bebek Gap'ten bebek tulumu avlamıyorlarsa neyin peşinde olduklarını anlamak oldukça güç.

Estão aí fraldas, meias-calças e bodies.

Bura da bezler, paçalı donlar ve kıyafetler var.

Bodies, chupetas, pequenas botinhas, blá, blá, blá.

Zıbınlar, çoraplar, küçük donlar, falan filan.

A nota castanha, a frequência que faz os humanos cagar nas calças, ou nos bodies. Não sei. O quê?

- Değilim, evet.

Espera, isso é "Our Bodies, Ourselves"?

Dur biraz, kendi kendine vücudumuzu tanıyalım kitabı mı? Evet, öyle.

Os corpos que eu vi, as pistas que o Enzo deixou.

The bodies I saw. The clues Enzo left.

E se pusermos os cadáveres lá fora, usá-los como isco, a ver o que aparece?

Eğer vücutları dışarı bırakırsak, What if we put the bodies outside, onları yem olarak kullanırsak, ne olduğuna bakabilir miyiz?

Você tem uma voz linda.

♪ I wanna see our bodies burning... ♪ Harika bir sesin var.