Translate.vc / Portugais → Turc / Boulder
Boulder traduction Turc
158 traduction parallèle
Quatro Ases, na Autoestrada Boulder e na Rua Water.
4 AS MOTELİ, Boulder otoyolunun ve Water Caddesinin aşağısındaydı.
Faria o que entendesse se voltasse para Boulder?
Eğer şimdi geri dönersem, sence yazmaya devam edebilir miyim?
Deus sabe onde ela será, Boulder.
Mezarın nerede olduğunu Tanrı bilir, Bulder.
- Thomas, Polícia de Boulder.
Boulder Polis Departmanı, cinayet masası.
Inspector Thomas, Polícia de Boulder.
Dedektif Thomas, Boulder Emniyeti.
PINE TOP 114 Km BOULDER 378 Km
Pine Top 71 mil
Eugene ParKer conheceu SidneY Chapman em Boulder, no Colorado.
Eugene Parker'la Sidney Chapman, Boulder, Colorado'daki bir rasathanede karşılaştılar.
Pensava no que aprendera com Chapman, que o halo se estende pelo sistema solar.
Boulder'dan dönerken, Chapman'dan öğrendiklerimi düşünüyordum. Güneş tacının Güneş sistemi boyunca uzanıp her şeyi doldurduğu fikri.
Para Boulder, no Colorado.
Colorado'da Boulder'a.
Podemos levá-los, mas despachamo-los antes de Boulder.
Bizimle gelebilirler. Ama Boulder'a gelmeden bizden ayrılacaklar.
Chegamos a Boulder daqui a 2 horas.
Boulder'a varmamıza iki saat var.
Um laboratório de testes animais da Provasik em Boulder foi ontem assaltado por um grupo terrorista de salvadores de primatas que se auto denomina Coligação de Libertação de Itinerantes Arbóreos, ou simplesmente CLIT.
Boulder'daki Provasik hayvan test laboratuarı teröristlerin hedefi oldu. Bu hayvanları kurtarma sendikası kendilerine "Canlılar Laboratuardan İtinayla Toplanır" ismini vermiş. Ya da kısaca C.L.I.T.
- Comprou um bilhete de ida para Boulder.
- Boulder'a gidiş bileti ayırmış.
Ela ia começar de novo, de volta a Boulder.
Boulder'da yeni bir başlangıç yapacaktı.
Incluía Boulder, Sunset... Vacation e The Bay. Tudo isso.
Boulder, Sunset, Vacation, Bay, benim alanımdı.
Siga pela estrada de Boulder para sul, até ao cruzamento da 93.
Karayolu kavşağına kadar Boulder otobanında ilerleyin.
É a Florence Wickett, de Boulder.
Bu, Boulder'dan Florence Wickett.
- Tínhamos um cão em Boulder.
- Boulder'da bir köpeğimiz vardı.
Foi encontrado há quatro dias na pizaria Dante... da auto-estrada, no parque.
- Dört gün önce Boulder Otobanı'ndaki Dante'nin Pizzası'nda bulundu.
O carro da Julie foi encontrado no parque da pizaria Dante.
Julie'nin arabası Boulder'daki Dante'nin Pizzası'nın otoparkında bulundu.
Ouve-me há Speck,, um comerciante ambulante duma pequena cidade no Novo México, Fulcher, um professor de Boulder e depois Starkey.
Beni dinle. Speck, New Mexico'nun küçük bir kasabasında seyyar satıcılık yapıyor. Fulcher, Boulder'lı bir öğretmen, ve sonra Starkey.
Não está previsto pararmos antes da cidade de Boulder.
Boulder City'ye kadar duramayız.
Com o alerta âmbar temos estado atentos. Encontrámos a sua filha na auto-estrada Boulder a tentar apanhar uma boleia para a baixa.
Oh, bir kayıp ihbarı, etrafı kolaçan ederken, kızınız otoyol üstündeki üst geçitte bulduk.
Em 20 de Dezembro de 1999... respondeu a uma chamada no 2028 Boulder Highway. - Isso é correcto? - Sim.
20 Aralık 1999'da, bir ihbar üzerine Boulder Highway'deki 2028 numaraya gittiniz.
Há cinco anos, fizeste parte de uma equipa... que processou um homicídio no 2028 Boulder Highway?
Boulder Highway 2028 nodaki cinayeti araştıran ekipte miydin?
- Pedregulho.
- Boulder.
Pedregulho.
Boulder.
Dizem que Boulder é linda.
Boulder güzelmiş.
Sou uma actriz esfomeada de Boulder, no Colorado.
Ben sadece Boulder Colorado'dan nefesi kokan bir oyuncuyum.
Ficam no Strip, do outro lado de Freemont, acima da Boulder Highway.
Bu Boulder Caddesinin yukarısında Fremont'un karşısında striptizcilere doğru.
Não era suposto você estar a prender criminosos em Boulder City?
Grissom. Senin Boulder City'de suçluları tutuklama görevinde olduğunu sanıyordum.
Carney Lane 4672. Auto-estrada Boulder.
4672 Carney Lane Boulder Otoyolu.
Já nesta semana, em Boulder, alguns manifestantes foram presos, quando tiraram os casacos e revelaram t - shirts contra a guerra.
Bu hafta içinde, Boulder'da birkaç protestocu tutuklandı. Ceketlerini çıkartıp, içlerindeki "Savaş Karşıtı" tişörtleri sergilediler.
Somos estudantes de Meio Ambiente da UC Boulder.
Biz U.C. Boulder'de çalışıyoruz.
Então mora aqui em Boulder?
Burada Boulder'da mı yaşıyorsun?
É de Boulder?
Boulder'da.
- Boulder, Colorado, sexta-feira.
- Boulder, Colorado, Cuma günü.
- Então tens mesmo que ir para Boulder.
- Boulder'a gitmek zorundasın. - Katılıyorum.
Irei a Boulder e volto numa hora.
Ben bir saat içinde Boulder'a gider dönerim.
Honesto, tipo : " O Todd via-me por fogo se eu for para o Havaí...
Dürüst. "Boulder'a gidersem Todd beni kovacak." gibi mi?
-... em vez de ir para Boulder "?
- "Hawaii'yi boş ver" gibi mi?
O veículo foi abandonado perto de um ferro-velho na Boulder.
Araç Boulder anayolunun yakınındaki hurdalığa atılmıştı.
Há um mês, você fez uma ligação... para um psiquiatra em Boulder, chamado Dr. Richard Frank. Ele é um de-programador, e sua especialidade é tirar garotos de cultos.
Yaklaşık bir ay önce Boulder'dan Dr. Richard Frank adında bir psikiyatristi aramışsın.
Não sei talvez aproveitar as rochas da região e irmos até a praia.
- Bilmiyorum. Belki Boulder Beach'te kayalara tırmanırım. - Ot içeceğiz.
Dá aulas na pista perto da Boulder Highway, onde homens de meia-idade vão realizar as fantasias Grand Prix que têm.
Adam orta yaşlı erkeklere Grand Prix fantazilerini gerşçekleştirmeleri için Boulder Highway'de ders veriyormuş.
Acho que O Rochedo vai recuperar o cinto do Ruído da Terra 6.
Bence Boulder Toprak Gümbürtüsü 6'da kemerini geri alacak.
O Rochedo contra O Hipo Mau!
Boulder, büyük ve kötü Hippo'ya karşı.
O Rochedo vai ganhar isto apenas com um derrocada!
Boulder ezici bir farkla kazanacak.
O Hipo está a dar cabo do Rochedo!
Hippo Boulder'ı sarsıyor.!
O Rochedo ganha!
Boulder kazandı!
Foste para a rua, Boulder?
Sokaklara mı düştün?