English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Bread

Bread traduction Turc

48 traduction parallèle
The price of bread may worry some
* Ekmeğin fiyatı endişelendirebilir bazılarını *
Até chegaram a inventar algumas, incluindo a Spies'Bread, por exemplo.
Hatta bir kaçını kendileri keşfetmişlerdi. Casus hamuru da bunlardan biriydi.
- Spies'Bread?
Casus hamuru mu?
- Riverside Athletic na Bread Street.
- Broad Street'te Riverside Athletic var.
És um gajo morto, Pão de forma!
- Sen ölü bir adamsın, Wonder Bread!
Irving Thalberg, da MGM, aceitou financiá-lo porque ele lhe tinha dado o maior êxito do mudo, A Grande Parada.
Tıpkı "The Champ" ve "Stella Dallas" ta olduğu gibi. Ya da kişisel projeleri olan "Hallelujah!" ve "Our Daily Bread" gibi. Ya da en sıra dışı olan bu film gibi.
Onde encontro os últimos lançamentos dos Bread?
Bread'in son çıkardıklarını nerede bulabilirim?
Não consigo encontrar... "Bread".
Hiç "Bread" bulamadım.
Pareço-te o tipo de homem que tem um álbum dos "Bread"?
Bir şekilde "Bread" albümü olan bir erkek gibi mi görünüyorum?
Que tal se nos encontrassemos no Restaurante Bread Company.
Aşağıya ne dersiniz? Bread Company Restaurant'ı.
Vai apanhá-lo antes que ele compre "The Best Of Bread".
"The Best Of Bread" i almadan önce onu yakala.
- Olha, pai. É o baterista dos Bread.
- Bak baba, Bread'ın davulcusu.
The Bread Instead of Bullets Club.
Kursun Yerine Ekmek Kulübü.
- O Best of Bread.
- Best of Bread.
- Best of Bread?
- Best of Bread?
Queria tanto ser como as raparigas populares... que se sentavam juntas, a conversar... e a comer as suas sandwiches de Panrico.
Ben de, Wonder Bread sandviçleri yiyen, hep beraber oturup, sohbet eden popüler kızlarlardan biri olmayı şiddetle istiyordum
Tivemos de ir àquela casa "Wonder Bread".
Wonder Bread'in evine gitmek zorunda kaldık.
A Editora Loaf of Bread quer publicar todos os poemas da Roxy.
Ne oldu tahmin et. Loaf of Bread Yayınları Roxy'nin şiirlerini basacak.
Diz que gosta dos discos, que lhe comprei de The Best of Bread.
Plakları sevdiğini söylerdi, ben de ona'The Best of Bread'albümü aldım.
Abaixado o a loja favorita, alimentado um grupo dos animais de estimação aos outros animais de estimação, terminado no supermercado onde eu apertei todos o Wonder Bread em bolas até o gerente me jogou fora.
Hayvanlardan bir kısmını diğerlerine yem yaptım. Sonra süpermarkete geçtim. Orada ekmekleri sıkıştırıp top haline getirdim.
Ricky Bobby parece estar bem mas o carro já era.
Ricky Bobby iyi görünüyor ama o Wonder Bread arabası tost oldu.
O Bobby está a tentar tudo para passar o carro da Wonder Bread.
Bobby, Wonder Bread arabasını geçmek için çok uğraşıyor.
Sim, tão importante que o puseste na Escola Whitebread.
O kadar önem veriyor ki seni White Bread ( Beyaz Ekmek ) Okuluna gönderiyor.
- Whitebread é uma excelente escola. - Westbridge.
Bana bak, White Bread harika bir okul.
Muito obrigado. Mandem o sherbet ( tipo de gelado ) para o Herbert, e o bread ( pão ) para o Fred.
Tebrikler bana, şikâyetler müesseseye.
Sei onde estaria, se fosse eu.
Ben nerede olacağımı biliyorum. Hollywood Bread BUILDING
A Terra do Pão Branco.
Wonder Bread Diyarı.
Não, mas sei dos Bread.
Hayır. Ama Bread biliyorum.
- Qual é a melhor do dia?
Günlük spesiyalin nedir? Bread ve Butter.
Tente pão.
Bread'i dene.
Podemos chamá-lo "Rye Bread".
Ona Ry-Çocuk demeliyiz.
Que está podre, olhem só pra isso.
İtalyan restoranı. Bread- - - Stix mi?
Em 1938, a canção numero 1 era "Shortnin'Bread".
1938'in en hit şarkısı Shortnin'Bread'di.
O bébé mais pequeno da mãe amava "shortnin'bread"
Anneciğinin küçük bebişi şekerli kurabiyesi
Ei, Rye-bread!
- Selam Rye-ekmek!
Tem graça, porque "bread" ( pão ) é parecido com "dead". ( morto )
Sarımsak ölüm gibi koktuğu için çok komik değil mi?
Estou no Ginger Bread com a Lillith e...
Ben Ginger Bread House'da Lillith'leyim ve Ben...
É o Jerry, estou no Gingerbread House com a Lillith e...
Hey ben Jerry, Ben Ginger Bread House'da Lillith'leyim ve Ben...
Tudo bem, rapazes, agora estão todos inscritos como padeiros, na Companhia de Pão Aerated de Camden Town.
Pekal çocuklar, Camden Town'daki Aerated Bread Company'de,... hepimiz fırıncı olarak işe alınmış bulunmaktayız.
- Encontrámo-nos na Panera Bread.
- Sorun yok, Panera Bread'de tanıştık...
Sorte a tua eu ter tempo para uns versos de "Shortnin'Bread".
Şansına Shortnin'Bread'in birkaç dizesini söyleyecek vaktim var.
Os álbuns dos Bread. "On the Waters". Fui eu.
The Bread albümleri, "On The Water" ben yaptım.
Vou procurar um caixote de lixo, cesto de roupas, cesto de pães, algo para o transportar.
Ben çöp poşeti, çamaşır poşeti, ekmek poşeti... laundry basket, bread basket,... gibi bir şey var mı ona bakayım.
Não vou passar Dia de Ação de Graças em Nova Jersey a conhecer as fatias andantes do Pão Maravilha
Kevin. New Jersey'de, senin doğumundan sorumlu, Wonder Bread *'in yürüyen dilimleri ile tanışıp,
Uau, tudo bem, estás bem longe, irmã.
Tamam, Wonder Bread *.
Que tal um daqueles sítios do Bread Oven?
Bread Oven mekânlarından birine ne dersin?
"Nó de pão"!
"K / not Bread" "
Pão Stuben.
Her türden ekmek satan bir şirket, Stuben Bread.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]