English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Breve

Breve traduction Turc

19,422 traduction parallèle
Precisamos da nossa família reunida em breve.
Ailemiz yakında dönse iyi olacak.
Suficientemente breve? David.
- Yeterince yakın oldu mu?
Estou confiante que estará resolvido em breve.
- En kısa sürede çözeceğimize eminim.
Vamos receber outro carregamento em breve.
Çok yakında yeni bir sevkiyat gelecek.
A mãe ainda não pode vir, mas virá em breve.
Annen şu anda bizimle gelemez, ama yakında umarım gelecek.
Não te preocupes, em breve, vou domar-te como todas as minhas outras raparigas.
Yakında, Üzülmeyin, Ben sadece benim diğer kızlar gibi evcilleştirmek gerekir.
Em breve já não haverá reservas mágicas, para canalizares, e então morrerás.
Evet, yakında hiçbir büyülü rezervleri olacak Eğer üzerine çizmek için, ve sonra ölecektir.
Que irás em breve descobrir.
Hangi yakında keşfedeceksiniz.
De uma maneira ou de outra, tudo isto vai terminar em breve.
Bu iş yakında bitecek o veya bu şekilde.
Fiquei com medo que isso fosse desfazer todo o progresso que ele já fez, mas eu vou dizer-lhe... em breve, está bem?
Kat ettiği tüm ilerlemeyi başa sarar diye söylemekten korktum ama yakında söyleyeceğim, tamam mı? Hemen olmasa da söyleyeceğim.
Virá visitar-nos em breve? Sim, adoraria.
- Yakında ziyaretimize gelecek misin?
Em breve.
Yakında.
Em breve é tarde demais.
Yakın çok uzakta.
Mas vais puder falar com ela sobre isso em breve.
Ama çok kısa bir süre sonra kendisiyle bunu konuşabilirsin.
Quanto em breve?
Ne kadar kısa?
Não me faças estragar o que em breve será meu.
Yakında benim olacak bir şeye zarar verdirtme!
- Volta a ressuscitar em breve. - Quando?
- Yakında yeniden dirilecektir.
E um dia em breve, teremos um nosso, e não haverá dúvidas nenhumas, e tu poderás ver nele as orelhas do teu pai e o... queixo da tua avó.
Günün birinde kendi çocuğumuz olacak ve ortada hiçbir soru işareti kalmayacak. Sen de babanın kulaklarını ve büyükannenin büyükannenin çenesini göreceksin onda.
Estás grávida. Ela vai descobrir em breve.
Hamilesin, er ya da geç anlayacaktır.
Vejo-te em breve.
Yakında görüşürüz.
Maria, se não fordes para a Escócia em breve, John Knox e os seus companheiros Protestantes dissolverão o vosso Trono.
Mary, yakın bir zamanda İskoçya'ya dönmezsen John Knox ve protestan yoldaşları tahtını ele geçirecekler.
Vossa Majestade, os nossos navios estão a deteriorar-se, e, se não tratarmos deles, temo que em breve fiquem sem conserto possível.
Majesteleri gemilerimiz bozuluyor ve eğer onları dikkate almazsak korkarım ki yakında tamir edilemeyecekler.
Eles são teus amigos e sabem, que um dia, em breve, vão estar em fila atrás de ti.
Onlar senin arkadaşların. İleride bir gün senin arkanda sıraya geçeceklerini biliyorlar.
Tudo fará sentido em breve.
Yakında mantıklı gelmeye başlayacak.
Não é exagero dizer que as pessoas poderão, em breve, morrer de uma sinusite.
İnsanların yakında sinüs enfeksiyonundan ölmeye başlayabileceğini söylemek abartı olmaz.
Talvez em breve.
Belki yakında gelirim.
Disse à Rebecca que íamos precisar de um berçário. E vamos precisar de um em breve, não vamos?
Rebecca'ya bir çocuk odasına ihtiyacımız olduğunu söyledim ve yakında ihtiyacımız olacak, değil mi?
Tudo fará sentido em breve, prom...
Yakında mantıklı gelmeye başlayacak. Sana...
Os transportes regressarão para o próximo grupo em breve.
Ekipler kısa süre içinde diğer grubu almaya gelecekler.
Os próximos transportes vão partir em breve.
Bir sonraki ekipler kısa süre sonra sizi almaya gelecek.
Voltaremos em breve para o segundo grupo.
İkinci grup için kısa süre içinde geri döneceğiz.
Um esforço que ele não tinha o direito de empreender. Mas estamos num sítio onde se acabou a comida e há um inimigo que, em breve, dominará a cidade e matará todos.
Bu üstlenme hakkının olmadığı bir çabaydı ama şu an erzakımızın tükendiği bir yerdeyiz ve yakında düşmanımız kasabayı ele geçirip buradaki herkesi öldürecek.
Espero vê-los a todos muito em breve.
Umarım çok yakında görüşürüz.
Vamos apanhar aquele pirralho em breve.
Yakında o velet yakalanacağız.
Em breve encontrarás-o novamente.
Yakında Onunla tekrar buluşacaksın.
Desculpa estar a chatear, serei breve.
Dinle. Rahatsız ettiğim için özür dilerim, hızlı olacağım.
O Bronx vai gentrificar e ficar muito movimentado em breve, e todas essas almas corajosas vão precisar de comer.
Bronx gelişecek ve yakında oldukça kalabalık olacak. Ve tüm o cesur ruhların beslenmesi gerekecek.
Está tudo bem, a ambulância estará aqui em breve.
Her şey yolunda ambulans yakında burada olacak.
A Polícia estará aqui em breve...
Polis her an burada olabilir.
Talvez devêssemos pensar, mais uma vez, tirar um breve momento para pensarmos se devíamos fazer isto.
Belki kendimize bir kez daha sormalıyız bir dakika durup soralım bunu yapmalı mıyız?
- Não tão breve.
- O kadar hızlı değil.
Vamos repetir, mas não tão breve.
Bir tane daha yapalım ama hemen değil.
Suponho que sonhei demasiado alto connosco, meu passarinho. Vemo-nos em breve.
Aptal evin için para biriktirmek için beni eğitimden mahrum ettiğinde bana Mikey'yi verdin.
- Verá a sua filha em breve.
Yakında kızını göreceksin.
Dependendo do que acontece, talvez O vejas em breve.
Olayların akışına bağlı. Belki yakında O'nu görürsün.
Em breve, esperemos.
Umarım yakında.
Até breve, Art.
Yakın zamanda, Art.
Ela disse que estaria aqui em breve?
Az sonra geleceğini mi söyledi?
E está a respirar espontaneamente, portanto, vão desentubá-lo em breve.
Kendi kendine nefes almaya başladı. Solunum tüpünü çıkaracaklar.
Vamos visitar-te em breve, está bem?
Yakında gelip seni ziyaret edeceğiz, tamam mı?
Em breve, terão respostas para as vossas questões, mas se querem que isto resulte bem, façam o que eu digo.
Bütün sorularınız kısa süre içinde cevap bulacak.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]