English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Brian

Brian traduction Turc

9,981 traduction parallèle
Tens de ser o Brian Mauzão.
Baş Belası Brian olmak zorundasın.
O Brian Mauzão não revela os seus segredos.
Baş Belası Brian sırlarını saklar.
O Brian Mauzão toma conta de si e, acima de tudo, quando tudo isto acabar, o Brian Mauzão pode sair livre e vivo.
Baş Belası Brian kendisine dikkat eder, ve en önemlisi tüm bunlar bittiğinde, Baş Belası Brian çekip gider özgür ve canlı olarak.
Agora, o Brian Comprimido deixa-me instruções?
İlaç almış Brian şimdi benim için talimatları bırakıyor mu?
Brian?
Brian?
- Preciso do Brian.
- Brian'a ihtiyacım var.
Estás a ouvir-me, Brian?
Beni duyuyor musun Brian?
- Brian.
- Brian- -
O Brian Comprimido não quer que fale à Rebecca do ficheiro do NZT.
Hap kullanan Brian, Rebecca'ya NZT dosyası ile ilgili gerçeği söylememi istemiyor. Peki.
O trabalho ficou à porta, mas o que digo se o Brian perguntar por nós?
Eve iş getirmemeyi seve seve yaparım. Ama eğer Finch bizi sorarsa ne söylememi istiyorsun?
Isto é, talvez o Brian Comprimido tivesse razão.
Yani belki de hap kullanan Brian haklıydı. Haklıydık işte.
Tenho de ser o Brian Mauzão.
Baş Belası Brian olmak zorundayım.
O Brian Mauzão toma conta de si.
Baş Belası Brian kendini kollar.
E, quando tudo isto acabar, o Brian Mauzão sai disto livre e vivo.
Ve bütün bunlar bittiğinde Baş Belası Brian bu işten özgür ve sağ çıkmış olacak.
Esta é a parte pior do nosso trabalho, Brian.
İşimizin en kötü yanı da bu Brian.
O Brian já aplica técnicas que eu só aprendi no meu quinto ano.
Brian beşinci seneye kadar öğrenemediğim kilitleme ve boğma tekniklerini şimdiden yapıyor.
Agatha, eu sou o Brian.
Agatha. Bende Brian.
Brian!
Brian.
A filha do Brian Stanton.
Brian Stanton'un kızı mı?
O Brian?
Brian mı?
Eu conheço o Brian e sei que ele nunca faria isso.
Çünkü Brian'ı iyi tanıyorum ve o asla böyle bir şey yapmaz.
Até que ponto conhecia o Brian?
Brian'ı ne kadar iyi tanıyorsun?
O Brian estará por perto.
Brian da buralardadır.
Compreendo por que mantiveste o Brian em segredo, pois sempre nos disseste para não nos envolvermos com pessoas.
Brian'ı neden bir sır olarak sakladığını biliyorum. Dash'e söyleyip duruyorsun ve ben insanlara fazla karışmıyorum.
Olá, Brian.
- Merhaba, Brian.
O Brian veio falar comigo. Estava perturbado e quase em pânico.
Brian beni görmeye geldi, huzursuzdu.
Agora, pareces o Brian.
Şimdi Brian gibi konuştun.
- E o Brian Stanton?
Peki ya Brian Stanton?
Tens de confiar nela, Brian.
Ona güvenmen lazım, Brian.
Brian... com vizinhos tão amigáveis, você tem de ter uma arma de fogo.
Brian... bu kadar arkadaşça komşularınız varken, mutlaka bir silahınız olmalı.
Chamo-me Brian Finch.
Benim adım Brian Finch.
Chamo-me Brian Finch, esta é a Rebecca Harris e somos do FBI.
Benim adım Brian Finch, bu Rebecca Harris ve FBI'dan geliyoruz.
Brian, estás preparado para te tornares alguém importante?
Önem arz eden biri olmaya hazır mısın Brian?
E Brian não se joga Bacará com cartas de Uno.
Bu arada Brian, Uno kartlarıyla bakara oynanmaz.
O Brian vai ficar aqui.
Sen burada kalıyorsun.
Nenhum de nós esperava isto, mas é só um primeiro passo.
Seni buraya aldığımda ikimiz de böyle bir şey olacağını düşünmüyorduk. Brian ama bu sadece ilk adım.
- Brian...
- Brian...
Eu sei, Brian.
Brian, biliyorum.
O Brian não só nos deu uma parte da arma do crime, como nos indicou o suspeito.
Brian bize cinayet silahını vermekle kalmadı, bir şüpheli de göstermiş oldu.
Ouve, Brian de certeza que é isto que queres para ti?
Dinle Brian... Kendin için istediğinin bu olduğuna emin misin?
Eu não disse "Brian igual a horrível".
"Brian eşittir berbat" demedim ben.
Ninguém vai desistir. Mas, aconteça o que acontecer, o Brian apanhou o Taurus.
Kimse pes etmiyor zaten ama her ne olursa olsun sen, Taurus'u yakaladın.
O Brian já a pôs a par da situação?
Brian size anlattı mı?
eu a despedir o Brian Finch.
Benim Brian Finch'i kovmam.
Como objeto de estudo, ele é valiosíssimo, como consultor, é imprudente.
Şimdi... Çalışma varlığı olarak Brian paha biçilemez. Danışman olarak ise pervasız biri.
Há uma pessoa em quem o Brian confia, neste edifício.
Brian'ın bu binada güvendiği bir kişi var.
- Brian.
Brian!
Adeus, Brian.
Elveda, Brian.
Brian!
Brian!
- Brian, podemos falar daqui a pouco?
Brian, bu konuyu on dakika içinde tekrar konuşabilir miyiz?
Brian.
- Brian.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]