Translate.vc / Portugais → Turc / Buffalo
Buffalo traduction Turc
698 traduction parallèle
Achei que os milhões do Búfalo Bill pudessem ter algo a ver com...
Belki de Buffalo Bill'in milyonlarının etkisi olmuştur...
Brindemos à tua felicidade com o Búfalo Bill...
Buffalo Bill'le mutluluğunuza...
Buffalo Bill?
Bufalo Bill?
Buffalo Bill patina no gelo?
Bufalo Bill buz pateni mi yapiyor?
Sim, ao bando do Leopardo, de Buffalo.
Leopar Çetesi. İşte peşinde olduğumuz şey bu.
Venham ver o Buffalo Bill com o laço
Gelin görün kemendiyle Buffalo Bill'i
- Viva, Buffalo Bill.
- Selam Buffalo Bill.
Buffalo Bill!
Buffalo Bill!
Vamos começar com Buffalo Gals.
Buffalo Gals ile başlayacağız.
Qualquer índio te diz onde fica o Cume do Buffalo.
Orada ki Kızılderililer sana yolu gösterir.
O meu pai possui uma fábrica de vidro em Búfalo.
Babamın Buffalo'da bir cam fabrikası var.
O Buffalo Bill?
Bufalo Bill?
Ele pode ir espantar moscas de um búfalo.
Sineklerin rahatsız ettiği buffalo gibisin.
O Presidente Grant tem uma. E o Búfalo Bill Cody também.
Başkan Grant ve Buffalo Bill Cody'de birer tane var.
E não minta para mim Sargento! Eu posso ler na sua cara como li naquela cabeça de búfalo.
Yüzünden okurum o buffalo kafatasından sonra ne oldu?
- Olá, Buffalo.
- Selam, Buffalo.
- Parece que ganhei a aposta, Buffalo.
- Bahsi kazanmış görünüyorsun, Buffalo.
- O que querias? A jogar com o Buffalo.
- Buffalo ile oyuna devam et.
Buffalo?
Buffalo?
É Buffalo Baker.
Hesi bu işte, Buffalo Baker.
É por isso que a artilharia pesada está no carro do Buffalo.
Bütün iyi adamlar neden Buffalo'nun arabasında sanıyorsun.
Buffalo!
Buffalo!
Terá uns 6 metros, e deve dirigir-se a Buffalo.
6 metre, muhtemelen Buffalo'ya doğru gidiyor.
Deixa essa pistola antes que a tua mãe veja. Estás feito!
Buffalo Bill, annen görmeden o tabancayı kaldırsan iyi edersin, sonra seni pataklar.
Carne de búfalo.
Buffalo eti.
Os alces são mais gostosos.
Buffalo yemekten daha iyi.
O que quer agora esse velho búfalo?
Yaşlı buffalo bu kez ne istiyor acaba?
Em 1853, nas pradarias da América do Norte... tombaram as cabeças de 60 milhões de búfalos.
1853 yılında Amerikan ovaları 60.000.000 buffalo sesiyle gürledi.
A nossa história, trata das últimas caçadas de búfalos... rodou-se em Custer State Park... e no Monumento Nacional dos Estados Unidos, em Badlands.
Son buffalo avları ile ilgili hikayemiz Custer State Park'ta ve Badalands'taki, Birleşik Devletler Milli Parkında fotoğraflanmıştır.
Queremos expressar o nosso agradecimento às autoridades... e a Joe Foss, governador do Estado de Dakota do Sul.
Bize Amerika'da her yıl yapılan en büyük buffalo sürüsünü anmada fotoğraf çekme olanağını veren,
Pelo que dizem deves ter matado mais búfalos que todos.
Ülkenin en çok buffalo avlayan avcısı senmişsin öyle mi?
Desejava estabelecer-me, e criar o meu próprio gado... deixar de perseguir búfalos,...
Tek istediğim çiftliği kurup kendi sürümü yetiştirebilmek buffalo kovalamaktan bıktım.
Uma pele de búfalo vende-se a 2 dólares, uma língua a 50 centavos.
Sadece şunu bayım, buffalo boynuzlarının tanesi 2 $, derileri 50 cent'ten satılıyor.
Vai tu matá-los.
Buffalo avlamak istiyorsan devam et.
Um curtidor apanhou?
Tek bacaklı buffalo yüzücüsü ha?
Quer trabalhar como curtidor?
Dev! Buffalo derisi yüzer miydin?
Todos os que podem empunhar um fuzil, são caçadores.
Bu günlerde eline tüfek alan her sersem kendini buffalo avcısı sanıyor.
Tenho arrancado peles... e curtido peles até me doer as entranhas... e a minha roupa ficar tesa com a gordura.
Ben bu günlere, dizlerim bağı çözülene, kollarım kopuncaya kadar, gece gündüz deri yüzerek geldim her tarafım buffalo yağı içinde kalırdı.
Desses só resta um : Sandy McKenzie.
Yeryüzünde Sandy McKenzie'den başka buffalo avcısı kalmadı.
Alguma vez viu um caçador aterrorizado, filho?
Hiç yerde yatan binlerce buffalo ölüsü gördün mü, evlat?
Já sentiu isso?
Sen buffalo öldürdün mü Woodfood?
Mas tenho visto caçadores pirados.
Ben hiç buffalo öldürmedim, ama milyonlarcasını öldürülürken gördüm, evlat.
você também será pirado, filho.
Sadece bir kaç ay içinde buffalo avı seni de saracaktır, evlat.
Acorda uma noite e ouve um estouro, milhares de búfalos... vê-os e ouve-os, mas não há nenhum. Está aterrorizado. Totalmente aterrorizado.
Gece, gece uzanıyorsun ve önündeki ovaya bakıyorsun binlerce buffalo ölüsü var.
Até que não pode deixar de puxar o gatilho e disparar e matar...
Her yanın buffalo ölüsü ile dolu. Evet, her tarafın ölü buffalolarla dolu.
O meu sócio e eu estamos à procura de dois curtidores.
Benim şirketime bir kaç yüzücü lazım, buffalo.
Quando assobiávamos aos búfalos... a noite começou a cair
"When the buffalo silbábamos the evening began to fall"
E a única coisa que tínhamos onde dormir... era uma pele de búfalo.
" And the only thing we had sleep was a buffalo skin.
O búfalo significa tudo para eles!
Bu insanlar için buffalo'nun anlamı herşeydir.
É o pedaço a que chamávamos Bufallo Wallow.
Eskiden Buffalo Wallow dediğimiz araziyi.
Caçarei um búfalo.
Birkaç buffalo vurayım.