Translate.vc / Portugais → Turc / Bunting
Bunting traduction Turc
81 traduction parallèle
A providência ocupa-se de coisas mais importantes que dinheiro, Señora Bunting.
Tedbir, paradan daha önemli şeyler içindir, Bayan Bunting.
Estará a indicar a jogada?
Bunting vuruşu mu gösteriyor?
Sim, é a jogada.
Evet, Bunting vuruşu yapıyor.
Não existe empurrões no'kickball', Kreamer.
Kickballda Bunting yok, Kreamer.
O Bunting e eu vamos levá-lo para dentro.
Bunting ve ben onu götürüyoruz.
O Bunting está lá em baixo.
Bunting aşağıda.
A Emily está no hospital, o Bunting está morto.
Emily hastanede, Bunting ölmüş.
Não consegui impedi-lo de estrangular o Bunting.
Bunting'i boğmasını engelleyemedim.
O Bunting parou, e o Schrader põe o cinto outra vez.
Ve Schrader kemerini geri taktı. Geleceğini biliyordu.
Meu Deus, ele está a matar o Bunting.
Tanrım, Bunting'i öldürüyor. Ortağı yok mu?
Mataste um polícia?
Bunting'in ölümünden korkmuş.
- Com um tal de Tolman Bunting.
- Genelde bir adamla. Tolman Bunting.
Bunting gere uma loja chamada Puzzle Nook, perto da casa dos Valiquettes.
Valiquettes'den çok uzakta olmayan "The Puzzle Nook" adında bir dükkanı var.
Porque tem uma guarda-costas armada?
Neden silahlı bir korumanız var, Bay Bunting?
Se não cooperar totalmente connosco, pedirei à unidade de crimes informáticos do CBI para vir até cá na próxima hora.
Bay Bunting, bizle eksiksiz bir iş birliği yapmazsanız bir saat içinde CBI'nın bilgisayar suçları birimini buraya getireceğim.
Sabemos que trabalhava num problema para Tolman Bunting.
Tolman Bunting için bir proje üzerinde çalıştığını öğrendik.
- Falaram com Tolman Bunting?
Tolman Bunting'le konuştun mu?
A jogar como joga, o Bunting vai desistir do jogo antes do almoço.
Bunting böyle oynarsa öğle yemeğinden önce teslim olacak.
- Isto não tem piada.
Burada şaka yapmıyoruz, Bay Bunting.
O PG exige a libertação do Bunting e que retiremos as queixas.
Başsavcı Bunting'i bırakıp bütün suçlamaları düşürmemizi söylüyor.
Bunting, pela soma de 2 milhões.
2 milyon dolar karşılığında Bay Bunting için tasarladı.
Pode passar um cheque.
- Aman tanrım. Eminim banka çeki de geçerli olur, Bay Bunting.
O pior assassino em série da Austrália, John Bunting, foi considerado culpado por onze crimes e condenado a prisão perpétua.
Avustralya'nın en kötü seri katili John Bunting on bir kişiyi öldürmekten Mahkûm oldu ve ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı.
- Bunting.
- Bunting.
Sarah Bunting.
Sarah Bunting.
Conheci a Srta.Bunting na reunião política a que me enviou.
Bayan Bunting ile beni gönderdiğiniz toplantıda tanışmıştım.
Permita-me apresentar a Miss Bunting.
Bayan Bunting'i tanıştırabilir miyim?
Apresento-lhe Miss Bunting, é professora na escola.
Sizi Bayan Bunting ile tanıştırayım. Okulda ders veriyor.
- Como queira, senhor. - Vou levar Miss Bunting a casa.
- Nasıl isterseniz efendim.
Por favor, não tranque a porta até eu voltar.
Bayan Bunting'i eve bırakacağım. Lütfen ben dönene kadar kapıyı kilitleme.
Jantei com Miss Bunting na aldeia e ela estava com curiosidade em ver a casa.
Bayan Bunting ile kasabada yemek yedim. Evi merak etmişti.
- Miss Bunting, meu senhor,
- Adının Bayan Bunting olduğunu söyledi.
Miss Sarah Bunting.
Bayan Sarah Bunting.
- Olá, Srta. Bunting.
- Merhaba Bayan Bunting.
Por que nunca convidas aquela Srta. Bunting lá a casa?
Neden Bayan Bunting'i hiç eve davet etmiyorsun?
Srta. Sarah Bunting.
- Bayan Sarah Bunting.
- Ela é a professora de quem lhe falei.
- Bayan Bunting, bahsettiğim o öğretmen.
A Srta. Bunting é professora.
Bayan Bunting öğretmen.
A Srta. Bunting tem-nos chocado com o seu apoio ao Primeiro Ministro.
Bayan Bunting Başbakan'a olan desteğiyle bizi şoka uğrattı.
A Srta. Bunting já se foi embora?
Bayan Bunting gitti mi?
A verdade é que me preocupo menos com isso, do que se a Srta. Bunting o está a fazer voltar para a rebeldia e o ódio.
Gerçek şu ki Bayan Bunting'in seni isyancı ve kinci rolüne geri döndürmesine oranla bu konuda daha az endişeliyim.
Espero que não tenhamos que ver a Srta. Bunting muitas mais vezes.
Umarım daha fazla Bayan Bunting görmek durumunda kalmayız.
- A Srta. Bunting.
- Bayan Bunting.
Mrs. Bunting!
Bayan Bunting!
- Mrs. Bunting!
- Bayan Bunting!
- Não, o Adam Bunting.
- Yok Adam Bunting idi
- Adam Bunting?
- Adam Bunting?
Está bem, e depois?
Bunting sağa çekti.
Passou-se com a morte do Bunting.
Niye umursuyor?
Estava incomodado com a morte do Bunting.
Bunting'in ölümüne üzüldü. Schrader'ın beni öldürmesine izin vermedi.
- A Srta.
- Bayan Bunting alt katta.