Calliope traduction Turc

O grande órgão soará

Büyük Calliope çalacak

Sou Calíope, a musa da poesia épica.

Ben Calliope, Düşünceli ve kahraman bir şairim.

Havia uma guerrilha em Calliope.

Calliope'de bir çalı savaşı vardı.

Empreste-me o Calliope para ir a Labbezanga.

Bir tekne alıp ve Labbezanga ve çevresine bakmama izin verin.

RESIDENTE-CHEFE CALLIOPE TORRES, M.D.

ŞEF DOKTOR CALLIOPE TORRES, DR.

A Calliope Iphegenia Torres é a minha mulher.

Calliope Iphegenia Torres benim karım.

Então não vai se importar que... a casa, o carro e tudo o resto ficará no nome da Calliope.

Gerçekten mi? Gerçekten mi? Şey, o zaman... araba, ev ve diğer şeylerin Calliope'nin üstüne olmasına bir şey demezsin.

Calliope, esta é a Julie, o meu par.

Calliope bu Julie, partnerim.

Não me estás a ouvir, Calliope.

Beni dinlemiyorsun, Calliope.

- Calliope.

- Calliope.

- Calliope?

- Calliope?

- Calliope, esta é a Julie.

- Calliope, bu Julie...

Se estás a falar do pai da Calliope, a resposta é "não sei".

Calliope'nin babasını soruyorsan Cevabım, bilmiyorum.

Calliope.

- Callilope- -

Não, não me venhas com "Calliope". Está bem?

- Hayır, Callilope deme bana, tamam mı?

- Não. Não me venhas com isso.

- Hayır, bana "Calliope" deme.

Calliope Torres, não quero que tenhas de mudar para Cleveland para seres cirurgiã. Pronto...

- Calliope Torres, cerrah olmak için Cleveland'a taşınmak zorunda kalmanı istemiyorum.

Calliope, nós costumávamos falar.

Calliope, eskiden konuşurduk.

Olá, Calliope.

Merhaba, Calliope.

Calliope Iphegenia Torres!

- Calliope Iphegenia Torres!

- Não posso pedir desculpa, Calliope.

- Özür falan dileyemem, calliope.

Toda a tua vida... Estiveste sempre numa ponte, Calliope, desde que eras uma menina.

Hayatın boyunca hep..... bir köprünün üzerinde yürüdün, Calliope,... küçüklüğünden beri.

"Para a minha bela, Calliope, os raios de sol têm sempre inveja de ti."

"Benim güzel Calliope'uma. Güneşin ışıkları seni kıskansın."

- Calliope Eckhart.

Calliope Eckhart.

Na mente estilhaçada do Eckhart, ele desenha retratos de pessoas que ele considera responsáveis pela morte da Calliope e castiga-os um por um.

Hollis Eckhart, parçalanmış zihninde eşinin ölümünden sorumlu tuttuğu kişilerin resimlerini çiziyor. Ve sonra onları teker teker cezalandırıyor.

É o Hollis e a Calliope nesse mesmo dia, há dois anos.

Bunlar Hollis ve Calliope Eckhart, aynı gün. İki yıl önce.

E prometo-lhe, a Calliope também não o vai deixar.

Ve sana söz veriyorum ki, Calliope'ta seni terketmeyecek.

Calliope significa... música.

- Calliope... müzik demek.

Tem um cabelo preto lindo, Calliope, um cabelo lindo.

Çok güzel siyah saçı var Calliope, güzel saçı var.

Sim, Calliope.

Calliope, evet.

Aquilo é um Calíope?

Şuradaki Calliope mi?

Calíope, há algo que eu possa dizer - para te fazer ficar?

Calliope, kalmanı sağlamak için söyleyebileceğim hiçbir şey yok mu?

Vais ter de me perdoar um dia e mais valia que fosse agora porque estou apaixonada por ti e tu estás apaixonada por mim.

Bir gün, beni affetmek zorunda kalacaksın. Bunu şimdi yapsan iyi olur çünkü sana âşığım, Calliope. Sen de bana âşıksın.

Está bem. Se queres assim tanto a cafeína, Calliope, tudo bem.

Calliope, kafein almayı çok istiyorsun, anlıyorum.

Calliope significa música.

- Calliope... müzik demek.

E tem um lindo cabelo preto, Calliope. Um cabelo lindo.

Çok güzel siyah saçı var Calliope, güzel saçı var.

Calliope, Indiana.

Calliope, Indiana.

"O vento acariciou os bigodes de Calíope."

"Rüzgâr Calliope'nin bıyıklarını titretti."

Calliope...

Calliope, ben- -

Sei que temos muito a melhorar, mas... Amo-te, Calliope.

Yola devam etmemiz gerektiğini biliyorum ama seni seviyorum Calliope.

Calliope Torres.

Callie Torres hatta.

Calliope, o ritual desta noite será na piscina.

Calliope, bu geceki ayin havuzda olacak.

- Calliope Iphegenia Torres...

Calliope Iphegenia Torres... Hadi taksana!

- Calliope...

- Calliope- -

Calliope.

Calliope.

Caliope, aqui é Zeus.

Calliope, burası Zeus.

Calliope?

Calliope?

Duas horas depois da Calliope Eckhart ter morrido.

Bunlar Calliope Eckhart'ın ölümünden iki saat sonrası için alınmış flarmoni orkestrası konseri biletleri.

Calliope?

Calliope.

- Aceito-te, Calliope Torres...

Calliope Torres seni eşim olarak kabul ediyorum...

Calliope!

Calliope!