Cass traduction Turc

Elas pertencem-me a mim. Não, Cass, está a baralhar-te o cérebro.

Hayır Cass bu aklını karıştırıyor.

Já não precisas deste tipo de energia, Cass.

Böyle bir güce artık ihtiyacın yok Cass.

Como aconteceu com Mama Cass, engasgou-se com uma sandes de presunto.

Mama Cass'ın jambonlu sandviç yerken boğulması gibi.

Na verdade, o relatório do legista diz que Cass Elliot morreu de "degeneração do miocárdio, devido à obesidade."

Aslında adli tabip, Cass Elliot'un ölümüyle ilgili soruşturmada "obeziteye bağlı, yağlı miyokardiyal bozulma" bulmuştu.

Não está de serviço ainda, Cass.

Henüz görev başında değilsin Cass.

Houve demasiadas até hoje, Cass.

Zaten şimdiye dek bir sürü "belki" oldu Cass.

Cass, é a Fleur, A Karina foi ferida.

Cass, ben Fleur. Karina yaralandı.

Cass, eu sei sobre ti, lembraste?

Cass... Seni tanıyorum. hatırlıyorum.

- Não quero disparar contra ti, Cass.

- Seni vurmak istemiyorum, Cass.

O Cass e a Fleur saíram para encontrar o Mitchell.

Cass ve Fleur, Mitchell'i bulmak için dışarı çıktılar.

- E se a Cass e o Fleur...?

- Peki ya Cass ve Fleur...?

A Cass e o Fleur podem cuidar de ti.

Cass ve Fleur kendilerini kollayabilirler.

O sinal do comunicador foi a baixo, Cass.

Merkezden gelen sinyal koptu, Cass.

Cass!

Cass!

- Estás bem, Cass?

- İyi misin, Cass?

- O que eram eles, Cass?

- Neydi onlar, Cass?

Cass?

Cass?

Certo, Cass?

Değil mi Cass?

Cass, tu és um homem bom.

- Cass, sen iyi birisin.

Ouve, Cass, Fleur voluntariou-se.

Bak Cass, Fleur gönüllü oldu.

As antigas são as melhores, Cass.

Eskiler her zaman en iyileridir Cass.

Cass.

Cass.

Tipper, é Cass.

Tipper, ben Cass.

- Cass.

- Cass.

Ficou a distrair e a perturbar o Cass.

Kendini Cass'a laf atarak meşgul ediyor.

Cass, preciso que tu me tragas a minha filha.

Cass, kızımı yanıma göndermen lazım.

É o Cass.

Ben Cass.

Vamos, crianças.

- Cass. Hadi, çocuklar.

- Cass, ela está segura.

Cass, Lily güvende.

Cass o trará de volta.

Cass onu geri getirecek.

Leon, sou eu, Cass!

Leon, benim Cass!

Onde está o Cass?

Cass nerede?

O homem que o Cass salvou?

Cass'in kurtardığı adam değil mi?

Cass, sabes que sempre segurarei a tua mão.

Cass, biliyorsun elini her zaman tutarım.

Primeiro, quero agradecer ao Cass Cromwell.

Hepsinden önce, Cass Cromwell'e teşekkür etmeliyim.

Não sabemos do Cass.

Cass ile ilgili bir iz yok.

Isto é exactamente o que o Cass quer, que te venhas abaixo.

Bu Cass'in istediği şey. Parçalara ayrılmamız.

Encontra o Cass, Bobby.

Cass'i bul Bobby.

O teu melhor amigo Cass mandou a muralha do Inferno abaixo, e tu, a patética criança que és, desfizeste-te em pedaços.

Sıkı dostun Cass kafandaki cehennem duvarını kaldırdı ve senin bu acınası zihnin parçalara bölündü.

O Cass e o Crowley estão aí.

Cass ve Crowley oradalar.

- Cass...

Cass...

Pois salvaste, Cass.

Elbette yaptın Cass.

Certo, Cass, tinhas.

Tamam Cass öyleydin.

Não, Cass, está a baralhar-te o cérebro.

Hayır Cass bu aklını karıştırıyor.

Anda lá, Cassie.

Hadi Cass.

- O que te aconteceu, Cass?

- Sana ne oldu Cass?

Cass, vá lá, isto é de doidos.

Cass hadi ama bu saçmalık.

Se meteres os pescoço de fora, o Cass põe-lhe o pé em cima.

Eğer ortaya çıkarsan Cass tepene biner.

Sabes o que o Cass fez.

Cass'in ne yaptığını biliyorsun.

Chamaste, Cass?

Sen mi çağırdın Cass?

Cass, vá lá.

Cass, hadi ama. Bu sen değilsin.