Translate.vc / Portugais → Turc / Cat
Cat traduction Turc
14,911 traduction parallèle
A Cat irá demiti-la caso não apareça no trabalho.
İşe gitmezse Cat onu kovacakmış.
Sou um agente de elite de uma força paramilitar intergaláctica, acho que posso lidar com a Cat Grant.
Galaksiler arası silahlı bir kuvvette seçkin bir ajanım. Cat Grant'le başa çıkabilirim.
Vemo-nos no DOE, depois que eu lidar com a Cat.
Cat'le işim bitince DEO'da görüşürüz.
- Como foi com a Cat Grant?
- Cat Grant'le nasıl geçti?
E, sabem, quando tinha cinco anos, não sabia porquê, ou aos sete não sabia porquê, mas sentia-me cativado por esta personagem que era baseada no conflito interno.
Neden bilmiyorum ama beş ya da yedi yaşlarındayken iç çatışmalara dayanan bu karakter beni büyülemişti.
Bem, já que estamos a viver debaixo do mesmo teto e rodeadas por carrinhas das notícias...
Aynı çatı altında yaşadığımızı... -... ve haber kamyonlarıyla kuşatıldığımızı düşünürsek- - - Bunun için özür dilerim.
Quando deixam de estar sob o nosso teto, não há forma de saber o que fazem.
Birkez senin çatının altından çıkarlarsa, artık sana içlerini dökmezler.
O oficial da Procuradoria vai querer liderar toda a investigação acerca das circunstâncias que levaram ao tiroteio.
Ombudsmanlık çatışmayla ilgili geniş bir soruşturma yürütmek isteyecektir.
Isso seria um conflito de interesses, representamos-te a ti.
Çıkar çatışması olur, seni zaten temsil ediyoruz.
Sou responsável pela causa, e se ambos conflitam, sempre haverá só um vencedor.
Benim davama karşı bir sorumluluğum var ve bu ikisi çatışırsa sadece biri galip gelir.
Depois pego na minha parte de Genoa, volto para a cidade, e instalo-me numa "penthouse".
Sonra Genoa'dan payımı alıp şehre döneceğim ve belki kendime bir çatı katı falan ayarlarım.
- O quê?
Çatıya çık.
Estivemos num tiroteio juntos contra os gangsters ucranianos.
Metal fabrikasında seninle birlikte Ukraynalı gangsterlerle çatışmıştık.
Correção. Eu estive num tiroteio.
Doğrudur, bir çatışmaya girdim.
Não seria Filadélfia sem uma certa oposição, certo?
Bir miktar fikri çatışması olmadan Philadelphia olmaz, değil mi?
Preciso de acesso ao telhado daquele prédio.
Şu binanın çatısına çıkmam gerek.
Sei que é dificil para ti acreditares nisto, mas onde... de onde eu venho, do ano 2166, tu e todos neste telhado não são só considerados heróis... Vocês são lendas.
Anlamanın zor olduğunu biliyorum ama benim geldiğim yerde, yani geldiğim zamanda 2166 yılında sen ve bu çatıdaki herkes sadece birer kahraman değil efsanelerdiniz.
Durante a perseguição, um dos suspeitos ficou gravemente ferido, e foi transportado para o hospital onde foi declarado o óbito.
Çatışma sırasında Şüphelilerden biri ciddi şekilde yaralandı ve hastaneye getirildi Şu anda öldüğü bildirildi.
Há muito conflito interno.
İç çatışmalarım had safhadaydı.
Como alguém que era de duas culturas, pai iraniano, mãe americana, via no Spock esse mesmo conflito de : " Qual é que eu sou?
İki farklı kültürden gelen, İranlı bir baba ve Amerikalı bir annesi olan bir çocuk olarak Spock'ta da aynı çatışmayı görüyordum.
Foi também por esta altura que houve muitas desavenças entre nós os dois.
Ayrıca yine o zamanlarda ikimizin arasında çok fazla çatışma vardı.
Ela nunca assinou o nosso acordo do loft.
Çatı katı antlaşmamızı bile imzalamadı.
O Nick escreveu-o, por isso ele vai gostar disso.
Cece'ye çatı katı anlaşmamızı imzalattır. Nick yazdı sonuçta.
O acordo de colegas de quarto de loft foi formado no ano 2005 do Nosso Senhor.
Çatı katı ev arkadaşlığı antlaşması. 2005 yılında Lordumuz tarafından oluşturuldu.
Começar a trabalhar por minha conta.
Kendimle çatışıyorum.
Tem um conflito de interesses na sua própria casa.
Ama evinizde bir menfaat çatışması yaşanıyor.
Aposto que ela aluga as "suites" do último andar, em hotéis de cinco estrelas.
Çatı katlı otel odaları kiralıyor.
No telhado.
Bir çatıda.
De telhado em telhado.
Çatıdan çatıya.
Aquilo foi um faroeste.
Amma çatışmaydı be.
- Podemos ir para o telhado?
- Çatıya çıkalım mı?
- Vamos para o telhado.
- Çatıya çıkalım.
- Vamos para o telhado.
- Çatıya çıkalım hadi.
- Para o telhado.
- Çatıya.
Provavelmente, foi da explosão no telhado.
Lanet olsun, muhtemelen çatıdaki patlamadandır.
Este fumo vem do telhado?
Tüm bu duman çatıdan mı geliyor?
Eu sei combater.
Çatışabilirim.
Em conluio com o presidente da Câmara O telhado está a desabar
İşbirliğinde belediye başkanıyla Çatı çökmeye başlamış
E na próxima vez que vos vir, juro por Deus que vos vamos levar ao cimo do telhado, enrabar-vos, esfaquear-vos, mutilar-vos, obrigar-vos a comer merda de cão e atirar-vos do telhado.
Seni bir daha görürsek yemin ederim şuradaki çatıya çıkartır arkadan becerir, bıçaklar, köpek boku yedirir ve seni o çatıdan atarım.
Sobe a escada para o telhado
Çık yukarı merdivenden Çatıya
Sobe a escada Até o telhado
Çık yukarı merdivenden Çatıya
A escada Para o telhado
Çık yukarı merdivenden Çatıya
Se montares no telhado, os Caesars vão lá estar.
Çatıya kurarsanız, Sezarlar gelir.
Ele comeu-a no nosso telhado.
Dostumuz çatıda onu düzdü. Seslerini duydum.
Vão destruir todo o telhado?
Tüm çatıyı mı yok edeceksiniz?
Podemos arranjar outra chaminé, mas este tempo com o Nate não volta.
Yeni bir çatı yaptırabiliriz ama Nate'le zamanımızı asla yeniden yaşayamayız.
Tu o teu parceiro sem pila desafiam-me para um duelo de armas?
Sen ve çüksüz dostun silahlı bir çatışmaya dahil olmamı mı teklif ediyorsunuz?
É por isso que a empresa precisa de aumentar a nossa participação neste sítio.
İşte bu yüzden şirketin burada çıkarımızın çatışmasına ihtiyacı var.
Toda a gente que vem aqui anseia por excitação ou conflito, e tu estás
Buraya gelen herkes heyecan ve çatışma ister.
- "Penthouse" 3.
- Çatı katı 3 numara.
Posso ficar com o meu cartão para vir ter com os meus amigos ao telhado?
Hooli kartımı atmasam da ara sıra gelip arkadaşlarla çatıda takılsam olur mu?