Cheerleading traduction Turc

A não ser quando fazia cheerleading. - A sério?

Pon pon kız olduğum zamanların dışında gerçekten mi?

Fazer cheerleading foi a única coisa que me fez feliz.

Pon pon kız olmak ; beni tek mutlu eden şey

Adoraria ver-te a fazer cheerleading.

Gerçekten seninle yeniden görüşmek isterdim

É o Clássico das Líderes de claque.

Onun adı Cheerleading Classic.

Porque estive na biblioteca local, onde leio o Cheerleading Today em voz alta, a idosos cegos, e deparei-me com esta surpresa. Vai correr tudo bem.

Bize bir şey olmayacak.

Sue, muitos dos nossos leitores da Cheerleading Today...

Sue, Cheerleading Today okuyucularımızın çoğu... Sözünü kesiyorum.

Não se costuma dizer isso no "cheerleading", pois não?

Amigolukta böyle söylemiyordunuz, değil mi?

- Nono ano, cheerleading.

Dokuzuncu sınıfta, ponpon kız oldu.

Não sabia que acontecia fora do mundo do cheerleading.

Amigoluk dışında da gerçekleştiğini bilmezdim.

Tinha o sonho, no meu íntimo de ir para a universidade com uma bolsa em cheerleading.

Küçük bir hayalim vardı. Amigoluk bursuyla üniversiteye gitmek.

Isso impediu-me de participar em grupos de animação, festas de recepção, fazer cheerleading e obter uma bolsa...

Maç öncesi toplantılardan, mezuniyet balosundan amigoluktan, burstan oldum ve...

O Weatherbee quer que me inscreva em algumas. Cheerleading.

Weatherbee bir kaç tanesine kayıt olmamı istiyor.

Está bem, podes odiar o cheerleading, mas, se o Príncipe Harry Hipster...

Tamam, durma ve nefret et amigoluktan

A sério?

Çünkü geçenlerde kütüphanede kör yaşlılara Cheerleading Today dergisini okurken bu küçük harika kitapla karşılaştım. Öyle mi?

Isto fez-me reviver os dias de cheerleading.

Beni amigoluk günlerime götürdü.