Chronos traduction Turc

Antes de deixarmos Chronos, passei três dias na sala das máquinas a desmontar o dispositivo com as minhas próprias mãos e depois a voltar a montá-lo.

Chronos'tan ayrılmadan önce Makine Dairesi'nde üç gün geçirdim. Çıplak ellerimle cihazı parçalarına ayırdım...

Chronos, o Magnífico.

Olağanüstü Chronos.

Parece mais Chronos, o Imbecil.

Daha çok Hödük Chronos'a benziyor.

Não é tão mau como parece, mas... o Chronos ficará preso nas próximas 24 horas.

Kulağa geldiği kadar kötü bir şey değil ama Chronos 24 saat boyunca gözaltında olacak.

Bart Simpson na base, o bastão dele tem fome por um home run, como o Chronos pelos seus filhos.

Bart Simpson sahaya çıkıyor, sopası Cronos'un çocuklarına açlığı gibi topa aç görünüyor.

Onde está a Safira Cronos que me prometeste?

Bana söz verdiğin o Chronos Safıri nerede?

Vamos encontrar a Safira Cronos e quando a encontrarmos... ninguém poderá deter-nos.

Chronos Safır'ini bulacağız. Ve bulduğumuz zaman kimse bizi durdurmayı başaramayacak.

A Safira Cronos é necessária para impedir a destruição.

Kıyamet Cihazını durdurmak için Chronos Safır'i gerekli.

Entrega imediatamente a Cronos à OSS.

Chronos'u hemen OSS'e getirin.

Isso é a Safira Cronos?

O Chronos Safır'i mi?

- A Safira Cronos pode esperar.

- Chronos Safır'i bekleyebilir.

- E a Rebecca pode ficar com o colar.

Chronos'a ihtiyacımız yok. Yani kolye Rebecca'da kalabilir.

Daqui Procurador 17, já localizámos a Safira Cronos.

Ben arayıcı 17. Chronos Safır'in yerini bulduk.

Repito, localizámos a Safira Cronos.

Tekrarlıyorum. Chronos Safır'in yerini bulduk.

Não percam o rasto à Safira Cronos!

Chronos Safır'ini elinizden kaçırmayın!

Só me falta recuperar a Cronos que aqueles putos metediços têm.

Chronos'u o baş belası çocuklardan almak zorundayım.

Eles têm a Safira Cronos!

Chronos Safır'i aldılar.

Teste do Projecto Destruição, 1936. A Safira Cronos. Descobriu-se que é o único elemento capaz de neutralizar a Máquina da Destruição.

"Kıyamet Projesi fılmi 1936 Chronos Safıri'nin, Kıyamet Aletini durdurabilecek tek element olduğu keşfedildi."

Temos a Safira Cronos.

Chronos Safır'i aldık.

Temos de entrar na caixa-forte da OSS, apanhar o Guardião do Tempo, recuperar a Safira Cronos, usá-la para neutralizar a Máquina da Destruição, e claro, salvar o mundo.

OSS kasasına girmemiz gerekiyor. Zaman Tutucu'yu yakalayıp... Chronos Safır'ini bulup Kıyamet Aletini durdurmak için kullanacağız

A OSS cancelou as experiências com uma solução que caiu literalmente do céu, a Safira Cronos.

OSS gök yüzünden gelen bir çare olan Chronos Safır'ini kullanarak deneyi sona erdirdi.

A Cronos!

Chronos!

- Ai foi, esse é o símbolo do Chronos.

- Evet bu Chronos'un simgesi. - Kim?

Mas como é que apanhamos o Chronos?

Chronos'u nasıl bulacağız?

Ele... o Chronos está a apostar em corridas em que ele já sabe o resultado.

Chronos sonucunu bildiği yarışlara oynuyor.

Diz aqui que podemos invocar o Chronos "para o obrigar a dizer-lhes o seu futuro."

Burada Chronos'u çağırmak için onu geleceğini söylemeye zorlamalısın yazıyor.

Porque invocar o Chronos não é o problema.

Çünkü Chronos'u çağırmak sorun değil.

Espera, se eu... se eu matar o Chronos... fico aqui preso.

Bekle eğer Chronos'u öldürürsem burada kalırım.

"Sammy, parece que o Snider é o Chronos."

"Sammy, Snider'in Chronos olduğunu öğrendik."

" Apanhamos o Chronos.

"Chronos'un izini bulduk."

Agora, sabemos a data exacta em que o Dean tinha as mãos no Chronos.

Şimdi Dean'in Chronos ile tam olarak karşılaştığı zamanı biliyoruz.

Hey, Chronos? !

Chronos!

E eu sou Chronos, o deus do tempo.

- Ben de Chronos, zaman tanrısıyım.

Chronos!

Chronos!

Chronos para Comando.

Chronos'tan Komuta Merkezine.

Seu nome é Chronos.

Onun adı Chronos.

Porque está Chronos a atacar-nos?

Neden Chronos bize saldırıyor?

Seu nome é Chronos.

- Adı Chronos.

Chronos foi claramente enviado para me capturar.

Chronos belli ki beni yakalamak için gönderilmiş.

Vi a tua corrida de 40 jardas na nave com o tal Chronos a disparar contra ti.

Chronos denen adam sana ateş ederken gemiye doğru hızlıca koştuğunu gördüm.

Ver todos vocês a voltar para a nave, até mesmo aqueles dois idiotas, para enfrentar o Chronos?

Senin o gemiye doğru hızlıca koşman o iki dangalağa rağmen Chronos'a kafa tutman?

E houve outra infeliz consequência do ataque do Chronos.

Chronos'un saldırısının kötü sonuçlarından biri de bu oldu.

Chronos, mesmo o Vandal, não serão os únicos inimigos que enfrentaremos.

Chronos, hatta Vandal bile karşılaşacağımız tek düşmanlar olmayacak.

Quando o Cronos atacou a Waverider, o Jumpship sofreu danos.

Chronos Dalgagüdücü'ye saldırdığında yan gemi zarar görmüştü.

O nome dele é Chronos.

Adı Chronos.

O Chronos foi enviado para levar-me de volta.

Chronos beni yakalamak için gönderildi.

O Chronos deve ter-nos seguido quando saímos dos anos 70.

Chronos 1970'lerde sıçramayı yaptığımızda bizi takip etmiş olmalı.

- O Chronos está a perseguir-nos.

- Chronos hâlâ takip ediyor.

Vamos ver se o Chronos quer mesmo seguir-nos.

Bakalım şimdi Chronos nasıl takip edecek bizi?

Os mísseis estão atrás de outra coisa. Chronos.

- Füzeler başka bir şeyi hedef alıyor.

E a Cronos?

Peki ya Chronos?