Coleslaw traduction Turc

Eu não sabia o que trazer, então eu fiz coleslaw. É feito de pessoas!

Ne getireceğimi bilmiyorum, yeni salata yaptım

É uma sopa, um hambúrguer de peru e uma salada coleslaw com mais tomate.

Çorba, hindili sandviç, salata, birkaç dilim domates.

Salada de repolho.

Coleslaw salata.

Ora bem meninos, quem quer com Manning Coleslaw?

Evet çocuklar, kim fazla pişmiş lahana salatası istiyor?

- É Stanislaus, como "coleslaw". - Tive uma boa e longa conversa com a Directora e ela disse que mesmo tendo uma lista... - irão receber-te na terça-feira.

Onu çalıştıran kadınla uzun bir konuşmam oldu, çok sıra olmasına rağmen gelecek salı seni alacaklar.

Coloque o vegetal na tábua, dê-lhe um toque e tem couve cortada em segundos para uma salada crocante.

Sebzeyi tahtasına yerleştirin tuşa dokunun ve coleslaw için gereken lahananız saniyeler içinde parçalansın.

Quem deixa salada de repolho no meio do chão?

Kim odanın ortasında coleslaw salatası bırakır?

Coloca alguma música enquanto fazemos a salada de couve que ninguém come.

Hiç yenmeyen coleslaw salatası yaparken bi müzik koy bakalım.

Da salada de couve da Lisa.

Lisa'nın coleslaw salatasına.