English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Corre

Corre traduction Turc

8,970 traduction parallèle
Corre, maricas.
Koş, amcık.
A sua família corre perigo.
Ben yardımsever bir yabancıyım. Tüm aileniz tehlikede.
Jimmy, aquela família corre perigo.
Jimmy, o aile gerçekten tehlikede.
- Corre.
- Koş.
Corre.
Koş, çabuk.
- Corre.
Koş.
O pai dela é o rei escolhido pelo Senhor e o sangue do pai dela corre-lhe nas veias.
Babası Tanrı'nın seçilmiş kralı. Ve onun damarlarında babasının kanı dolaşıyor.
Sansa corre perigo, mesmo que não perceba.
Sansa farkında değil ama büyük bir tehlike altında.
E o vosso sangue corre nas veias dela.
Onun damarlarında senin kanın akıyor.
Tormund, corre!
Tormund, kaç!
O mesmo sangue MacKenzie corre por todas as vossas veias.
Hepinizin damarlarında aynı MacKenzie kanı dolaşıyor.
Empata-a para já, vamos ver como corre a reunião.
Şimdilik onu oyala, bakalım toplantı nasıl geçecek.
- Corre, Theo.
Kaç, Theo.
- Ficarei bem. Corre.
Bana bir şey olmaz, kaç.
Como corre o verão?
- Yaz nasıl geçiyor?
Parece-me que o negócio corre bem.
Görünüşe göre işlerin tıkırında.
Corre o mais rápido que puderes. Está bem?
Elinden geldiğince hızlı şekilde, tamam mı?
Corre, corre, corre!
Hazır mısın? Koş! Koş, koş!
O meu sangue corre nas tuas veias, Wolfgang.
Damarlarında benim kanım akıyor Wolfgang.
Quando eu disser "corre", tu corres.
Kaç dediğimde kaçacaksın. İstasyona git.
Corre! Zack!
Kaç!
Mas quem é bipolar corre risco de vida.
Ama bipolar bozukluğu olan biri için hayati tehlike demek.
Corre!
Kaç!
E a vossa cidade corre um grande perigo.
Ve şehriniz büyük tehlike altında.
Corre!
Koş!
Juro que se esta audiência corre mal, eu...
Yeminle söylüyorum bu iş daha kötüye giderse...
Se a coisa corre mal, eles violam-nos com um picador de gelo.
Sorun çıkarsa kazmalarla ırzımıza geçerler.
- Corre, Barry!
Koş Barry, koş!
Corre nisto.
Bunda koş bakalım.
Corre, Koa!
Kaç, Koa!
Anda! Corre!
Hadi hızlan!
Corre!
Kaç.
Corre, miúdo!
Çabuk evlat!
Imaginemos que corre como vocês dizem.
Diyelim ki istediğiniz gibi gitti.
Corre, corre!
Kaç kaç kaç!
Ele tem que os encolher quando corre.
Koşarken içine çekmek zorunda kalıyor.
Se vires qualquer pessoa além de mim, corre para a estrada.
Eğer benden başkasını görürsen, yola koş.
Se lhe confia a sua carreira... Bem, vamos ver como isso corre.
Eğer ona kariyerin uğruna bile güveniyorsan, o zaman biz de bekleyip görürüz ne olacağını.
Corre! O meu pai foi parar à prisão pelo seu homicídio.
Babam annemi öldürme suçundan hapse girdi.
Martine, corre!
- Martine, koş!
- Sim... Corre!
- Evet, kaç!
- E se isto corre mal?
- Ya işler sarpa sararsa?
Corre, Peggy!
Koş Peggy!
O "Leviathan" despertou, sem dúvida, o interesse dele, mas, o Howard ainda corre perigo.
Leviathan kesinlikle ilgilerini çekti ama Howard hâlâ ortalıkta yok.
Até lá... se o mascarado aparecer... faz-me um favor, corre para o outro lado.
O zamana kadar maskeli adam ortaya çıkarsa lütfen başka yere kaç.
Especialmente agora, quando tudo corre como nós queremos.
Özellikle de şimdi, her şey yolunda giderken.
O trabalho corre-lhe bem, é o que ela diz.
Evet, gerçekten... İşi iyiymiş, öyle diyor.
Corre.
Kaç.
Corre para a saída!
Çıkışa koş, seni koruyacağım!
- Corre.
SCPD!
És um bom polícia. Às vezes corre mal.
Bak, sen iyi bir polissin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]