Translate.vc / Portugais → Turc / Costa
Costa traduction Turc
5,795 traduction parallèle
Depois do que ouvi dos seus saques em Northumbria, apercebi-me que era só uma questão de tempo antes que viessem ter a esta costa.
Northumbria'ya yaptıkları baskınları duyduktan sonra fark ettim ki buraya gelmeleri de an meselesiydi.
É uma rodoviária, em Cold Creek, na costa.
Cold Creek'teki bir terminalden bineceksin.
COSTA DE CONNECTICUT
Connecticut Sahili
No meu regresso, nessa noite, Fui interceptado por uma corveta, perto da costa.
O gece eve dönerken sahilin hemen kıyısında bir askeri gemi beni solladı.
Colocamos um marcador de nano partícula de polímero, na tintura castanha da fábrica da Novara, que abastece todos os vendedores da costa leste.
Novara'daki fabrikalarındaki kahverengi boyaya diblok kopolimer nanoparçacık işaretleyici koyduk. ... bu da Doğu kıyı şeridindeki tüm satıcılara gidiyordu.
Ragnar Lothbrok já não está mais sozinho no ataque à nossa costa.
Ragnar Lothbrok kıyılarımıza saldırırken tek başına olmayacak.
Ragnar Lothbrok não está mais sozinho no ataque à nossa costa.
Ragnar Lothbrok kıyılarımıza saldırırken tek başına olmayacak.
A frente de batalha não foi formada de acordo com as regras teóricas militares, mas sim provocada pela emergência e pelo terreno inclinado da costa.
Acil durumun ve bayırın çamurlu toprağının gerektirdiği durumdan ötürü cephe askeri kurallara göre şekillenmemişti.
* Jhelum, Jhelum, à procura de uma costa
Jhelum, Jhelum, kıyıyı arıyorum. Jhelum, Jhelum, kıyıyı arıyorum. Jhelum, Jhelum, kıyıyı arıyorum.
* Jhelum, Jhelum, à procura de uma costa
Jhelum, Jhelum, kıyıyı arıyorum. Jhelum, Jhelum, kıyıyı arıyorum.
Svalbard, que é uma ilha remota na costa norte da Noruega.
Norveç'in kuzey kıyısındaki uzak bir ada.
Vamos alugar um carro amanhã para irmos para a costa.
Yarın bir araba kiralayacağız. Sahile gideceğiz.
Então, porquê a Costa Rica?
Neden Costa Rica?
- A Costa Rica terá que esperar.
- Costa Rica'ya daha sonra gitmemiz gerekecek.
Estaremos na Costa Rica, até amanhã de manhã.
Yarın sabaha kadar Kosta Rika'da oluruz. Dikkat!
A Dra. Scott disse que a selva é relativamente próxima da costa.
Doktor Scott ormanın sahile yakın olduğunu söyledi.
Estamos a caminho da Costa Rica, para tentar encontrar macacos para a Dra. Scott.
Doktor Scott'a maymun bulabilmek için Kosta Rika'ya gidiyoruz.
Localizamos muitos S.O.S. vindos da Costa Rica, especialmente, nos arredores de Limón.
Kosta Rika üzerinden bir sürü tehlike sinyali alıyoruz. Özellikle de Limon bölgesinden.
Já sabemos que a Costa Rica não está boa.
Kosta Rika'nın işimize yaramayacağını zaten biliyoruz.
Mas, o Capitão iria para lá quando o Ruskov poderia estar na costa cubana?
Ama Roskov hâlâ Küba açıklarında bir yerdeyken Komutan oraya yaklaşmak ister mi acaba?
- Vamo-nos mudar para a Costa Rica!
- Kosta Rika'ya taşınıyoruz! - Evet!
Qual, a América ou a Costa Rica?
- Hangi ülke, Amerika mı Kosta Rika mı?
- O que tens contra a Costa Rica?
- Neden Kosta Rika'ya taktın bu kadar? !
Ouve o que te digo, a Costa Rica vai ser outro carro anfíbio que vai acabar no fundo do lago.
Bir kenara yaz bunu. Kosta Rika da, gölün dibini boylayan amfibik araban gibi olacak.
Boa sorte na Costa Rica!
- Kosta Rika'da bol şans.
- O que ela quis dizer foi que estás com receio que o Shorty se apaixone por Costa Rica e que percas o teu melhor amigo.
- Annem diyor ki içten içe Shorty'nin Kosta Rika'yı seveceğinden ve en yakın arkadaşını sonsuza dek kaybedeceğinden korkuyorsun.
Que em paz possas abandonar a costa.
Huzur içinde kıyıdan ayrıl.
Não saiam! Só quando uma simpatizante, sabendo que a costa estava limpa, os deixasse sair.
Bir taraftar tehlike geçince onları dışarı çıkarıncaya kadar çıkmıyorlardı.
Uma aluna de ciências políticas da Costa Rica.
Siyasi bilim okuyan Kosta Rikalı bir yüksek lisans öğrencisi.
"Essas notícias chegadas seguidamente..." "de civis perturbados nos portos e a abalar a opinião pública, ainda mais longe da costa, deve ser dito que homens, profissionais do mar..."
" Limanlardaki, hatta denizden uzaktaki insanları bile rahatsız eden dedikodulara girmeden şunu söyleyebiliriz ki, profesyonel denizciler...
Coloque estas lanternas ao longo da costa e nas pontes, à volta da criatura e em intervalos de seis metros.
Kıyıya ve köprülere bu fenerleri koyun,... yaratığın etrafını 6 metre aralıkla sarın.
A caminho da costa, o nosso navio passará por Norfolk... por nossa casa.
Yolda gemimiz Norfolk'un, yani evimizin yanından geçecek.
Era como se tivéssemos estado na costa à noite, crendo erradamente que o oceano se resumia apenas à espuma das ondas.
Sanki gece deniz kıyısında duruyormuşuz da hatalı bir biçimde dalgaların köpüklerinin tüm okyanus olduğunu zannediyormuşuz gibiydi.
Partes do Basilisco chegaram à costa, talvez alguns sobreviventes também tenham chegado.
Basilisk'in bazı parçaları kıyıya ulaşmış, sağ çıkanlar da ulaşmış olabilir.
Vou ficar a bordo com o Capitão a mapear esta costa.
Ben kaptanla gemide kalıp bu kıyıların haritasını çıkaracağım.
Há uma cidade na costa chamada Whitby, não muito longe daqui.
Whitby adında buraya yakın bir sahil kasabası var.
Pois, e o Javier Costa foi o convidado de honra.
Ve Javier Costa gecenin onur davetlisiydi.
Mas, avançando, a ADA Chapel será a pessoa com quem deverão falar para poder lidar com o Acosta como vosso informador.
Ayrica, ADA Chapel muhbir costa operasyonun basindaki kisi olucaktir.
A costa está livre.
Çevrede kimse olmadığından eminim.
Há 10 anos, um assassino em série... chamado Michael Costa foi preso.
On yıl önce Michael Costa isimli bir seri katil yakalanmıştı.
Michael Costa. Está nos Cubos, a cumprir prisão perpétua.
Michael Costa, şu anda Küpler'de ömür boyu hapis cezasını çekiyor.
O modo como ela foi encontrada indica o assassino série... Michael Costa, vulgo "Homem-Palha".
Cesedin bulunduğu durum seri katil Michael Costa, nam-ı diğer Çöp Adam'ı işaret ediyor.
Há 10 anos, ele matou 21 pessoas.
On yıl önce Michael Costa 21 kişiyi öldürdü.
Mas como ele está a cumprir prisão perpétua, parece ser um imitador.
Ama Costa ömür boyu hapiste olduğuna göre elimizde bir kopyacı var demektir.
É comum os imitadores contactarem o original. Devíamos ver o Costa.
Kopyacıların asıl katillerle iletişime geçmesi oldukça olağan bir durum.
Ver quem tem falado com ele. Façam isso.
Costa'yla konuşup kiminle görüştüğünü öğrenmemiz lazım.
Como muitos aqui... quando criança, falhou no perfil genético... e pelo exame cerebral, colocado na lista vermelha... para tendências psicopatas.
Buradaki birçok insan gibi Costa da genetik beyin taramasında çocukken başarısız olduğu için psikopatik eğilimler listesindeydi.
Com quem andas a falar, Costa?
Kiminle konuşuyordun, Costa?
Foi embora para a Costa Rica.
Onlarla bir iade anlaşmamız var.
Costa era psicopata esquizofrénico.
Costa şizofrenik psikopattı.
Vá ver o Costa.
Ben hallederim.