Translate.vc / Portugais → Turc / Costume
Costume traduction Turc
3,369 traduction parallèle
Tradução : " Esqueci-me, como de costume,
Çevirisi " Her zamanki gibi unuttum
Sr. Popper, atrasado como de costume.
Bay Popper, her zamanki gibi gecikti.
Como de costume.
Evet, her zamanki gibi.
As coisas do costume.
- Her zaman ne yapıyorsam işte.
Era costume acreditar em alguma coisa.
Eskiden birşeye inanırdım.
A tarte estava tão boa como de costume, Minny.
Pasta her zamanki gibi iyi Minny.
O do costume ou... Este tinha um aspecto peculiar?
Her zamanki mi yoksa farklı mı görünüyordu?
Não abandonem a nossa congregação, como é costume de alguns, mas aproximem-se mais à medida que o dia se aproxima.
Bazılarınızın yaptığı gibi birliğinizin gücünü hafife almayın ki gün yaklaştıkça daha da artacaksınız.
- O de costume!
Her zamanki gibi.
Como de costume, o Shekhar vai dançar!
Her zamanki gibi, Shekhar dans edecek.
Tenho a certeza que ele está atrasado como de costume.
Eminim herzamanki gibi koşturup duruyordur.
O costume.
Nanna gibi.
Era costume fazeres isso?
Alıştın mı?
- Ah sim, o enjoo matinal do costume....
Belki de sabah bulantısıdır.
Uma noite chegou a casa já bem bebido e, como de costume, preparava-se para me zurzir... só que dessa virei-me a ele ao pontapé.
Bir gece eve kör kütük sarhoş geldi. Aynı yalanlarla. Ama bu sefer tokatlar ve tekmeler de vardı.
- Instalei-as nos quartos do costume.
Sizi her zamanki odalarınıza yerleştiriyorum.
É a história do costume, sabes?
Hep aynı eski hikâye, bunu sen de biliyorsun.
Pode marcar um jantar para nós os dois, na mesa do costume?
Bizim için bir akşam yemeği programı yapar mısın eski köşemizde?
Na mesa do costume.
Eski köşemizde.
Vejo-te excitado, como de costume.
Bakıyorum da her zamanki gibi sıkı çalışıyorsunuz.
Estava a conduzir no sítio do costume e...
Normal yolumda ilerliyordum. Sonra iş yerimde kamyonumun içinde uyandım.
É costume usar um cobertor?
Battaniye giymek geleneksel bir şey mi?
Parece que estás mais obstipado do que é costume.
Her zamankinden daha kabız gibisin.
Murphy, Anderson, a jogada do costume. Um pequeno desiquilibrio e ai vem o lançamento. Ele Dá um passo atrás e passa.
Murphy çok iyi bir oyuncu ve topu atıyor
Depois de muitos assassinatos, como de costume.
Scadenşa'daki cinayet, her zamanki gibi oldu.
Como é costume conhecer-se os astronautas.
Astronotlarla tanışılan normal yollarla.
Queixas de excesso de ruído, controlo de salinidade, anzóis espetados em pés, os horrores do costume.
Kavga gürültü, bir sürü şikayet, balıkçılıkla ilgili ıvır zıvırlar...
Agora... Normalmente não é costume falar com pessoas como vocês. Mas se por acaso eu dissesse às meninas, consigam o seu próprio espectáculo de TV chamado "As aventuras das putas do Donnie".
Şimdi... normalde sizin gibilerle hiç konuşmam, ama konuşsam, size derim ki, gidin televizyonda
Aposto que o que estás a tramar, vai correr mal, como costume.
10 papel, her ne kuş beyinli plan yapıyorsan yüzünde patlayacak her zaman olduğu gibi.
Esquece os sujeitos do costume Upper East Side.
Yukarı Doğu Yakalılar, olası şüphelileri unutun.
Depois de Oxford, trabalhei no Met, para o Harold Koda, no Costume Institute.
Oxford'dan sonra, Harold Koda için Kostüm Enstitüsü'ndeki metropalitanda çalıştım. - Evet.
Todos os outros, voltem aos seus postos do costume.
Kalanlar normal birimlerinde olacak.
Tínhamos os alvos através dos canais de costume.
Hedeflerimiz ondan bilindik kanallar uzerinden aldık.
Era costume vir aqui quando era criança.
Buraya çocukken gelirdim.
Era costume haver integridade neste ginásio.
Eskiden doğruluktan başka bir şey olmazdı bu salonda.
Era costume ser o desporto dos reis.
Bir zamanlar sporların kralıydı.
O costume. Longo.
Uzun.
Não foi bem como de costume, uma equipa de informação local veio falar connosco.
- Pek her zamanki gibi sayılmaz. Yerel bir gazete kadrosu bizi ziyaret etti.
Sim, e pensei que estivesses a ser o profeta da desgraça do costume.
Evet, ben sadece senin bilindik depresif konuşman olduğunu sanıyordum.
É costume suares, sempre assim?
Hep bu kadar terler misiniz?
Peguei-lhe ao colo como de costume.
Her zamanki gibi onu kucakladım. Bütün dedeler gibi.
Como de costume. Os Narcóticos!
Her zamanki gibi Narkotikler.
Discutiram como de costume, e agora ele está amuado.
Karşı koyacaklar ve o geldi
Como de costume não pensas senão em ti.
Tek aklımdaki sensin
Não me parece que este seja o costume dos Dothraki.
Bence Dothraklar'ın tarzı bu değil.
Se queria o costume dos Dothraki, porque casou convosco?
Madem Dothraklar'ın tarzını istiyordu neden sizinle evlendi?
Como não ouvi nada, queria saber se vai fazer a encomenda do costume para a próxima semana.
Sizden haber alamayınca merak ettim, her zamanki siparişinizi önümüzdeki hafta veya...
"Oi Dave, queres a dança no colo do costume?"
"Her zamanki gibi, kucak dansı ister misiniz?"
Mas há outro lado do Afeganistão que não é costume ver-se.
Ama Afganistan'ın, hiç görmediğiniz bir yönü daha var.
"Pode beijar a noiva ou o que quer que seja que seja costume nestas ocasiões."
Artık gelini öpebilirsin ya da bu durumlarda adet neyse onu yaparsın. Bağışlayın.
O costume.
Her zamankini.