English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Portugais → Turc / Cà

traduction Turc

37 traduction parallèle
Cà entre nòs, Sheila, adoro cada vez que se engana.
Sır olarak Sheila, her hata yaptığında çok seviniyorum.
Cà entre nòs, engano-me pelo mesmo motivo.
Sır olarak, ben de aynı sebepten hata yapıyorum.
Continue a esta janela, que talvez um dia eu passe por cà.
Pencerenin yanında otur ve belki bir gün geçiveririm.
Por que pensa que eu cà estou? Onde ninguém pode ver-me, ouvir-me?
Başka ne sebeple kimsenin beni göremediği duyamadığı bu yerde olduğumu sanıyorsunuz ki?
As pessoas vêm para cà porque näo raciocinam.
Hastalar düşünemedikleri için buradalar.
- Cà em baixo, Emma. Terceira fila.
- Buradayım, Emma. 3.sıra.
Passei por cà para fazer uma proposta ao Nick.
Nick'e teklifte bulunmak için uğradım.
Vim directo para cà.
Doğruca buraya geldim.
Por que acha que saí do Texas e vim para cà?
Texas'tan buraya neden geldim sandın?
Vínhamos para cà a cavalo e nadàvamos sem fato-de-banho.
Buraya at sırtında gelir, mayosuz yüzerdik.
Cà estamos.
Iste geldik.
Jà cà estamos há quatro horas e näo há nem refeiçäo quente, nem cadáver.
Saatlerdir buradayïz ve ne sïcak bir yemek, ne de ceset var.
Cà vamos.
Gidelim bebek.
Cà està ela.
İşte geldi.
Cruzei-me com o teu amigo, quando vinha para cà, meu.
Gelirken adamın Will'le karşılaştım.
Cà vai nada!
Orada bir şey yok!
Como veio para cà?
Nasıl geldin?
Cà entre nòs, sou o homem do Ml.6 no Panamà.
Aramızda kalsın, ben İngiliz Gizli Servisi'nin Panama'daki adamıyım.
- Cà estão eles.
- İşte onlar bunlar.
Cà estamos.
İşte burası.
Cà vamos nós.
Haydi başla.
"Cà estou eu. E isto que eu defendo."
Bu benim sorumluluğum " demesi lazım.
Incendiei o armazém do meu tio Benny para o ajudar... e, depois de ter cumprido a pena, o tio Benny deu-me uma parte... e mandou-me para cà para nào me meter em sarilhos.
Düze çıksın diye Benny amcanın dükkanını yakmıştım. Sonra cezamı çekince... Benny amca sigorta parasından payımı verdi... ve başım belaya girmesin diye beni buraya yolladı.
- O Dr. Lloyd ainda aparece por cà?
- Dr. Lloyd hala geliyor mu?
Se se chama tanta atencäo, os ambientalistas vêm logo para cà.
Bu şekilde ilgi çekmek, çevreciler avuçlarının içinde.
Trouxemos a mina tante para cà.
Teyzemi buraya getirdik.
O Flash da Florida vem viver para cà!
Florida Flash buraya taşınıyor.
Vínamos para cà ao sábado, depois dos jogos.
Cumartesi günleri maçlardan sonra buraya gelirdik.
- Entäo, vem viver para cà?
- Eee, taşınıyor musun buraya?
- Veio para cà para se afastar.
- Uzaklaşmak için buraya gelmiş.
Não sei como a deixaram entrar para cà, mas ainda bem que o fizeram.
Seni buraya nasıl kabul ettiklerini anlamıyorum ama iyi ki etmişler.
Cà nos arranjaremos!
Buluruz bir yolunu!
Sim, claro! "Cà nos arranjaremos!"
Evet kesinlikle! "Bir yolunu buluruz!"
Cà està!
İşte bu!
TÀS ATRASADO VEM JÀ PARA CÀ
HEMEN BURAYA GEL.
Cà estão eles!
İşte geldiler.
Jà cà canta.
- O benim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]